ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Türk çete ve müfrezelerine Dogu Trakya'da bulunan 1. Kolordudan bazi destekler saglaniyordu. Dogu Trakya'nin Edirne yöresinde bulunan 300 kisilik "Bati Trakya Kuvay-i Milliye Müfrezesi"nin 25 Haziran 1920'de Bati Trakya'ya geçmek için bekliyordu. Fakat bu çetenin Bati Trakya'ya geçmesi mümkün olmadi. Daha sonra çete, Yunan isgali üzerine Hadimköy-Sinekli Bölgesi'ne kaydirildi ve burada yerli Rum çetelere karsi asayisi korumak, halki savunmakla görevlendirildi.
Balkan Savasi, Bati Trakya'yi siyasî bir sorun haline getirmisti. Yunanistan, Dogu Trakya'da Bulgar nüfüsun çogunlukta oldugunu ileri sürerek sorunun çözümünde Türkiye'yi saf disi birakmaya çalisiyordu. Bulgarlar ise, Balkan Savasi sonunda çesitli nedenlerle göç eden Bulgarlarin tekrar Edirne ve dolaylarina yerlestirilmelerini istiyorlardi. Ancak bu sorun Yunanlilarin, Dogu Trakya da Bulgarlari siyasî emellerine basamak yapmalarini olanak vermeyecek biçimde (8 Kasim 1913 yilinda) KIRKLARELI ANLASMASI ile kökten çözümlenmis bulunuyordu. Tevfik Biyiklioglu, «Trakya'da Millî Mücadele» adi kitabinda Kirklareli Mutassarrifi Haydar Vaner ve Sükrü Kaya'nin yaptiklari anlasmayla sinira yakin 12 Bulgar köyü ile Türk köyleri arasinda yapilan mübadelede 41,741 Bulgar'in Dogu Trakya'dan göç etmelerinin saglandigini, sorunun da Türkiye açisindan kökten çözümlenmis
oldugunu» yaziyor.
Mondros Ateskesi'nden sonra Yunanlilar Bati ve Dogu Trakya üzerinde yeni oyunlar tezgâhlarken Türkiye'yi saf disi birakarak sorunun çözümünde Bulgarlari muhatap almak istemislerse de tarihî gerçekler karsisinda susmak zorunda kalmislardir, Türkiye hiçbir suretle Dogu Trakya üzerindeki Yunan siyasî emellerini kabul etmemis, her sey Mustafa Kemal'in çizdigi strateji ve Misak-i Millî esasina göre çözümlenmistir. Ancak, Bati Trakya Misak-i Millî sinirlari disinda kaldigindan sorun hukuk ve savunma örgütleri tarafindan ele alinmistir. Millî Cemiyetlerin Bati Trakya'daki kosullara göre etkinlikleri hukukî ve silâhli karsi koyma biçiminde olmustur. 1920'li yillara kadar «Bati Trakya'daki Silâhli Mukavemet Teski-lâti'nda «Bnb. Süleyman, Manastirli Halim, Yzb. Ilyas, Tgm. Ekrem, Kusçubasi Esref (Sencer), Çerkez Resit, Iskeçeli Arif gibi ünlü çeteler faaliyet göstermisler, yollari, köprüleri, iase depolarini havaya uçurmuslar», karakollari basmislar, Türk'e zulmeden tutumu etkisiz duruma getirmeye çalismislardir. Büyük yigitlik gösteren, düsmana aman vermeyen bu çeteler içinde Pinarhisar'in Yeniceköy'ünden Nutyali Hasan Çavus'u, Ali, Mistik (Mustafa), Karasinanli Hasan, Yeniceli Mehmet Ali, Kirklarelili Hüseyin (Sanver) Babaeski'nin Yenimahalle köyünden Yusuf Kaptan, Lata Recep, Tekirdagli Hafiz Recep ile Meriç boylarinda kalan Kirklarelili Hayri ve Yunanlilarin öldürdügü 18 çetenin efsanesi hâlâ dillerde söylenmekte, kusaklardan kusaklara aktarilmaktadir. Özellikle, görkemli Rumeli'nin seçkin çete komutanlarindan «Tgm. Abdülgani, Tgm. Sabri (Çolak Sabri), Edirneli Karabekir, Ali Çavus, Tekirdagli Osman, Iskeçeli Ömer Çavus, Küçük Ismail, Darandeli Ibrahim Çavus, Ankarali Ismail Çavus, Dramali Mestan Çavus, Sarisabanli Ismail Çavus, Meto, Dramali Topal Osman» ve adlarini anma olanagi bulunmayan daha birçok çete ve müfreze komutaninin Makedonya dag ve ovalarinda, Meriç boylarinda Yunanlilarla yaptiklari yigitçe mücadeleyi ne Bati, ne de Dogu Trakya halki unutmus degildir.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. yurt savunmasında görev almış şehit düşmüş gazi olmuş tüm vatanseverleri minnet ve şükranla anıyorum allah mekanlarını cennet etsin yaşayanların ömrüne bereket sağolsunlar varolsunlar isaygılarımla Babaeskili-ASLAN81