ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA


...vatandasimizi bir odaya saklamislar, bunlari güverteden ambarlara indirerek tecavüze kalkmislardi. Kadinlarin «Imdat, namusumuz elden gidiyor» diye bagirmalariyla kendilerini ambar deliginden üzerimize atmalari bir oldu. Kendilerini bir köseye aldik, himaye etmeye basladik.»
«Denizde, Ege'nin dalgalari arasinda bilmedigimiz bir yere gidiyorduk. Açliktan öte en büyük sorunumuz, sicak ve susuzluktu. Ölüyorduk. Arkadaslarimizdan Salim Çetin su için tasidigi ibrige çis yapti. Bunu hepimiz tekrarladik ve sonra ikiser yudum içerek susuzlugumuzu gidermeye çalistik.»
«Ege denizinde yolculugumuz 3 gün sürdü. Mora Yarimadasi'nin dogusunda, Girit Adasi'ndaki Hanya sehrinin tam kuzeyinde bulunan MILOS Adasi'na vardik. Buraya bizden önce, Trakya'dan iki esir kafilesi daha gelmisti.»
Hiç kuskusuz «MILOS FACIASI», Yunanistan'in «ANADOLU MACERASI» sirasinda isledigi cinayetlerin en korkuncu ve tarihsel bir belgesidir. Ömer Sami Cosar, 1965 yilinda Milliyet Gazetesi'nde yayinladigi «MILOS FACIASI» adli röportajda, «Milos koyunun kipirdamayan suyu bir anda sismis ölülerle doluvermisti. Atilanlarin kaçi diri diri savrulmustu ölüme? Bilen yoktu. Fakat o sabah denize atilan ölü sayisi ortada. 668.»
«MILOS FACIASI»nin tarihsel belgeleri bir yana. Milos iskencesinden sag dönenlerden Ismail Eser (Kofçaz muhtari iken Yunanlilar tarafindan tutsak edilip Milos'a götürülenlerden) anilarinda, Milos'a 3 bin 200 kisi gittiklerini, 6 ay 13 gün Tvlilos Adasi'nda tutsak kaldiklarini, bu süre içinde aklin almayacagi biçimde iskence gördüklerini, bu iskenceler sirasinda 25-30 kisinin dayaktan, 250'ye yakin kisinin açliktan, bir o kadar kisinin de hastaliktan öldüklerini söylüyor. Ismail Eser, Milos dönüsünün de iskence içinde geçtigini, vapurda açliktan, susuzluktan 600'e yakin kisinin öldügünü, vapurun ugradigi yerlerde 15-20 ölünün bir mezara konulduguna tanik olduklarini anlatiyor.
Milos'a gidenlerden Vize'nin Kislacik (Urgaz) Köyü'nden ögretmen Hüseyin Aydin, «ACI HATIRALAR» adli yapitindan, isgal döneminde Yunanlilarin herkesi kontrole tâbi tutan zorba bir idare kurduklarini belirttikten sonra diyor ki
«Senin hakkinda tahkikat yapildi. Neticede, muhtarin da
ifadesiyle, senin buraya sonradan geldigin ve Tayyar
Pasa tarafindan gönderildigin anlasilmistir. Esasen senin
durumundan süpheleniyorduk. Bu bakimdan siki siki kontrole tabi tutuyorduk.»
Hüseyin Aydin, köy yakininda bulunan bir çetenin, köyden

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Hüseyin Koç Öğretmen 25 Kasım 2015 Çarşamba 22:31:04

    Bu kitapları okuyan var mı? Bu acıları niye anlatmıyor kimse? Nazif Bey yazmış keşke okullarımızda da bunları anlatabilsek. Barbarlığı hep bize yakıştıranlar bunları okusalar keşke.