Türkiye’nin tanıdığı pamuk yürekli adam anlattı

Türkiye’nin tanıdığı pamuk yürekli adam anlattı;
Gökçer Korkmaz “Sevgi” kavramına karşı tutkum var
Sesini Türkiye’ye duyuran ve sokak hayvanlarına hayatını adayan Gökçer Korkmaz, dünden bu güne olanları anlattı. Büyük bir mücadele verildiğini gözler önüne seren Korkmaz, yüreğindeki sevgisini de yaptığımız röportajda dile getirdi.
Türkiye’ye hayvan sevgisinin peşinden koşarken sesini duyuran Gökçer Korkmaz, farklı ve bir o kadar da ders alınması gereken hikayesini anlattı. Korkmaz, çocukluğundan bu yana gelen bir sevgisinin olduğunu ifade ederek “Çocukluğumdan beri, kendimi bildim bile bile hayvanları seven bir insanım. Yani sadece hayvanları da değil. Sevgi kavramına karşı çok büyük bir tutkum var. Bir ağacı, bir kuşu olabilir, masum bir çocuğu da olabilir. Ben çocukluğumdan beri hep hayvanlara, insanlara yardım etmeyi amaçladım” dedi.
Kırklareli’de hayvanlar için büyük mücadeleler veren Korkmaz, daha önce Babaeski’de büyük işleri omuzlayarak örnek bir mücadele verdi.
"Herkes doktor, astronot olmak isterdi ben ..."
Okula gittiği dönemlerden bu yana olan özelliklerini anlatan Gökçer, o yıllarda düşündüklerini dile getirerek “Çocukluğumda okula giderken ben soruyorlar çocuklara, herkes mühendis, doktor, astronot, başbakan olmak isterdi. Bana soruyorlardı, benim hiç bunlarla ilgili hayalim olmuyordu. Kimsesiz çocuklar yurdunda çalışmak istiyorum, çocuklar ile ilgili bir şeyler yapayım. Yaşlılar ile ilgili bir çalışmada olayım. İşte hayvanlar ile ilgili bir yardım kuruluşunda çalışayım. Darülacezede çalışayım. Yani benim yaptığım iş bana para getirme amacıyla değil, ben yaptığım iş ile başka bir hayata can vereyim. Harcadığım vakit başka bir insanı, başka bir canlıyı başka bir hayata olumlu katkı yapsın. Benim verdiğim emek sadece para kazanmak için değil. Yani duygularınla, iyilik için meslek olsun istedim” sözlerini dile getirdi.
“Okul benim ilgimi çekmezdi”
Derslerden çok farklı beklentilerinin olduğunun altını çizen Korkmaz, “Okul benim ilgimi çekmezdi. Derslere çalışınca iyi notları alırdım ama mesela tarih anlatırlardı bize. Savaşları anlatırlardı, kaç kişi ölmüş kaç kişiye ne olmuş. Ama neden savaşın olmaması gerektiğini, neden savaşın kötü bir şey olduğunu bana öğretmiyorlardı. Ben tarih dersini sevmiyordum bu yüzden. Coğrafyada dağı, taşı öğretirlerdi, ağaçları öğretirlerdi. Ama neden doğayı korumak gerektiğini, neden ağaca toprağa sahip çıkmak gerektiğini bize öğretmiyorlardı. Eve geldiğimde öğretmen dağı taşı anlattı ama bence gerisini söylemeliydi derdim hep. Böyle bir şekilde kendi öğretmenim oldum” şeklinde konuştu.
“Küçüklüğümden bu yana…”
Çocukluğundan bu yana sokak hayvanlarına karşı özel duygular yaşattığını dile getiren Korkmaz, “Küçüklüğümden buyana mahallemdeki köpekleri besliyorum ben. Zehirleniyor, üzülüyorum hep içime atıyorum. O zaman küçüğüm kanun bilmiyorum bir şey yapamıyorum. Ben değer verdiğim sevgi için elimden geleni yapmaya çalışırken üniversiteye sınavı geldi geçti. Ben kafamdaki amaçlarımın peşinde koşarken sistemin dışına otomatikman attım kendimi. Hayata tutunmak gerekiyor. Ne yapmalıyım diye sorduğumda kendime; bir hayvan barınağına gireyim, yardım kuruluşlarından çalışayım derken işsizlik bir taraftan zorluyordu. Annem, anneannem ve köpeklerimizle beraber yaşarken, kendi içime kapandım o dönemde gücüm sadece sokaktaki köpeklere yardım etmeye yetti. Zehirlenen köpekleri gördüğümde yardım etmeye çalışıyordum. Babaeski'de yıllarca sokak köpeklerini gördüğümde acaba diyordum ben bu sokak köpeğini son kez mi görüyorum. Çünkü biliyorum zehirleneceğini. Artık her heyecanı kurtarma iç güdüsüyle inanılmaz bir boyuta geldi bu hayvan sevgisi.
Ben işsizim annemin emekli maaşınla geçiniyoruz. 3 tane köpek var, 15 tane kedi var. Buna ne can dayanıyor ne yürek dayanıyor ne para dayanıyor. Bundan gocunduğumdan değil. Beslediğim sokak köpekleri kayboldu. Günlerce ağladım. Hepsi ayrı ayrı zehirlendi. Kollarımda can verdiler. Öfkelendim, ne yapabilirim diye düşündüm. Böyle böyle derken dayanılmaz hale geldi. Artık dedim ki, sen bu duygu için yaşıyorsun. Her canlıya adalet için yaşıyorsun. Sevginin en kutsal şey olduğunu düşünüyorsun. Bunun için bir şey yapmalısın. En sonunda tak etti canıma, ben yarın öleceğimi bilsem bunun için tek başıma da olsa mücadele edeceğim dedim” dedi.
"Benim paydam sevgi"
Dünyada en önemli hazinenin sevgi olduğunun altını çizen Korkmaz, “Hayvanlar ile ilgili bir dert olmaması içimi rahatlatacak. Başaracağız. Hayvanlar daha mutlu olacak. Tek tük üzüleceğimiz şeyler olacak. Ondan sonra kendimi başka işlere vereceğim. Benim paydam sevgi. Yaşlılar ile ilgili çalışmalarda yer almaya çalışacağım. Şuan en öncelikli, en savunmasız, en korumaya muhtaç olanlar hayvanlar. Hayvanlara bu iyiliği yaptıktan sonra yine yoluma devam edeceğim. Çünkü sevgi benim içimde tütüyor. Başka bir canlıya iyilik yap başka bir canlıya yardım etti” sözlerini ifade etti.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol