Türkiye’nin ilk Biyokütle Enerji Santrali ilimizde

Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nde Türkiye’nin ilk biyokütle enerji santrali üretime başladı. Anatolian Pars Grup’a bağlı Zeus Enerji tarafından yapılan santral, saatte 12 MW elektrik üretimi gerçekleştiriyor.
Koordinatörlüğünü Murat Aslan ve Muhterem Hasanoğlu’nun üstlendiği projenin, tesis temeli 6 Haziran 2015’de atıldı. 22 Ekim 2016 tarihi itibariyle Bakanlık onayını alan Zeus Enerji, bu kapsamda ilimiz Lozengrad Otel’de bir geçici kabul töreni de gerçekleştirdi.
Bitki atıkları başta olmak üzere, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, evlerden atılan tüm organik çöpleri (meyve ve sebze artıkları) kaynak olarak kullanan ve bu atıkları buhar yoluyla enerjiye çeviren Biyokütle Enerjisi, özellikle “çevreci” yönüyle dikkat çeken bir yöntem.
Aslan ve Hasanoğlu yaptığı açıklamalarda; “Türkiye’nin hemen her bölgesinden atık madde topluyoruz. Özellikle Tekirdağ’dan ve bölgemizden çeltik, mısır, ayçiçeği, buğday sapı, orman atığı gibi ürünleri topluyor, bunları enerjiye çeviriyoruz” dediler.
28.000 metrekare alana sahip tesiste üretim başladı. Yılbaşında resmi açılış törenini de gerçekleştirecek olan santralde yaklaşık 40 kişiye de istihdam sağlanması öngörülüyor.
Biyokütle enerjisi nedir?
Biyokütle enerjisi tükenmez bir kaynak olması, her yerde elde edilebilmesi, özellikle kırsal alanlar için sosyo-ekonomik gelişmelere yardımcı olması nedeniyle uygun ve önemli bir enerji kaynağı olarak görülmektedir.
Biyokütle için mısır, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkiler, otlar, yosunlar, denizdeki algler, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, evlerden atılan tüm organik çöpler (meyve ve sebze artıkları) kaynak oluşturmaktadır. Petrol, kömür, doğal gaz gibi tükenmekte olan enerji kaynaklarının kısıtlı olması, ayrıca bunların çevre kirliliği oluşturması nedeni ile, biyokütle kullanımı enerji sorununu çözmek için giderek önem kazanmaktadır.
Bitkilerin ve canlı organizmaların kökeni olarak ortaya çıkan biyokütle, genelde güneş enerjisinin fotosentez yardımıyla depolayan bitkisel organizmalar olarak adlandırılır. Biyokütle, bir türe veya çeşitli türlerden oluşan bir topluma ait yaşayan organizmaların belirli bir zamanda sahip olduğu toplam kütle olarak da tanımlanabilir.
Fotosentez yoluyla enerji kaynağı olan organik maddeler sentezleşirken tüm canlıların solunumu için gerekli olan oksijeni de atmosfere verir. Üretilen organik maddelerin yakılması sonucu ortaya çıkan karbondioksit ise, daha önce bu maddelerin oluşması sırasında atmosferden alınmış olduğundan, biyokütleden enerji elde edilmesi sırasında çevre, CO2 salımı açısından korunmuş olacaktır. Bitkiler yalnız besin kaynağı değil, aynı zamanda çevre dostu tükenmez enerji kaynaklarıdır.
Bitkilerin toprak altında milyonlarca yıl kalmasıyla oluşan fosil yakıtlar, aslında yukarıda tanımlanan biyokütle ile aynı özellikleri taşımalarına karşın yer altındaki sıcaklık ve basınçla değişime uğradıklarından, yakıldıklarında havaya bir çok zararlı madde atarlar. Ayrıca, milyonlarca yılda oluşan bu birikimin kısa süre içinde yakılması havada ki karbondioksit dengesinin bozulmasına yol açar ve bu da küresel ısınmaya neden olur.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Nükleer Yerine Bu İşte. Her il ya da bölge kendi atıklarını tüketse enerjiyle ilgili sorun kalmaz. Planlamamnın doğru yapılıp tüm Türkiyede yaygınlaşması gerekir. Başarıl hareket. Emeği geçenlere teşekkürler.