Türkiye’nin Balkan gücü artıyor

Güçlenilmesi istenmeyen ama buna rağmen 14 yıldır gitgide büyüyen Türkiye, global çerçevede mazlum milletlere el uzattığı gibi, manevi ortaklıkları geçmişe dayanan Balkan ülkelerinde de etkinleşmeyi ihmal etmiyor. Özellikle son 10 yılda bu coğrafyada önemli atılımlar yapan Türk hükümeti, resmi kurum-kuruluş temsilciliklerinin yanı sıra sivil platformlar ile köklü bir lobicilik mantığı güderek, gücünü burada da hissettiriyor.

AK Parti iktidarı döneminde, Balkanlardaki atılımlar verimli bir şekilde çoğaldı. Resmi kurumların yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarının sayısı oldukça yoğunlaştı. Stratejileri önem kazandı. Yapılan araştırmalar, o coğrafyadaki kurum ve kuruluşların faaliyetlerinin de hatırı sayılır bir statüye eriştiğini gözler önüne seriyor. Bunların başında da TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, YTB, Ziraat Bankası ve Halk Bankası gibi devlet bankaları ile AA, TRT gibi devlet yayın organları geliyor. Balkanlarla ilgili çalışmalarda öncelik tanınan çalışma prensibi, bölgedeki Türk ve Müslüman kitlenin üzerinde oluşturulan siyasi ve sosyal baskının bertaraf edilmesine dayanıyor.
Bilindiği üzere Amerika, Almanya, Avusturya, Fransa ve Rusya gibi ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel faaliyetleri, Balkanlar’da baskı unsuruna dönüştürülerek lokal krizlerin yaşanmasına sebep oluyor. Bu coğrafyalarda Amerikan Büyükelçilerinin seçimlere müdahalede bulunabildiği, Almanya’nın ülkenin hukuk sistemine kadar etki etmeye çalıştığı gibi reel durumlar güncelliğini koruyor.
Balkan ülkelerinde oluşan siyasi rekabet ortamında, Rusya’nın Bulgaristan ve Sırbistan, İran’ın ise genel coğrafya üzerinde etkili olmaya çalıştığı, Büyük Arnavutluk ve Büyük Sırbistan projelerinin güçlü ülkeler arasında bir yarış malzemesi haline getirildiği ifade ediliyor. İşte yaşanan tüm bu sorunlu ortamların içinde Türkiye bölgedeki gücünü artırmak adına hem resmi anlamda hem de sivil platform anlamında legal bir şekilde canla başla çalışıyor.
Çeşitli lobi faaliyetleri ile etkin olunan alanların sayısı çoğaltılmak isteniyor. Yapılan araştırmalara göre Balkanlardaki önde olduğumuz konuların başında şunlar geliyor:
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın balkanlara olan ilgisi. Kültürel bağlantı ve ortak noktalarımız. Güçlenen ekonomimizin bölgedeki formel etkisi. Sektörel bağlantılar, iş dünyasının karışıklı etkileşimi ve yatırım odaklı hedefler. 

Turkey's Balkan power is increasing

urkey, which is unwilling to be empowered but grew steadily for 14 years, has extended its hand to oppressed nations in the global framework, and spiritual partnerships have not neglected to be effective in the past Balkan countries. Especially in the last decade, the Turkish government, making significant progress in this geography, is feeling its power here as well as its official agencies and foundations, as well as its robust lobbying logic with civil platforms.
During the rule of the AKP, the proliferation in the Balkans increased proactively. Besides the official institutions, the number of non-governmental organizations has been intensified. Strategies have gained importance. The investigations reveal that the activities of the institutions and organizations in that geography have reached a considerable status. At the head of these are state banks such as TIKA, Yunus Emre Institute, YTB, Ziraat Bank and Halk Bank and state media such as AA and TRT. The working principle that is given priority in the studies on the Balkans is based on the elimination of the political and social oppression on the Turkish and Muslim masses in the region.
It is known that the political, economic and socio-cultural activities of countries such as America, Germany, Austria, France and Russia are transformed into pressure on the Balkans, causing local crises. In these geographical areas, the real situation remains the same as the American ambassadors can intervene in the elections, as Germany tries to influence the legal system of the country.
It is expressed that the projects of Great Albania and Great Serbia, which Russia is trying to influence on Bulgaria and Serbia, and Iran on the general geography, have become a race material among the powerful countries in the political competition environment in the Balkan countries. Here, in order to increase the power in the region of Turkey in all these problematic environments, it is working in legal sense both in terms of official sense and civil platform. It is desired to increase the number of active areas through various lobbying activities. According to the researches carried out at the beginning of the topics in the Balkans, Our President Recep Tayyip Erdogan's interest in the balkans. We have cultural connections and common points. The formal impact of our growing economy on the region. Sectoral links, business interactions and investment-focused goals.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol