“Türkiye Gazze için öncülük etmeli”

Gazze’de yaşanan durumu yüzdelik oranlar ile açıklayan İHH Kırklareli Temsilciliği, her geçen gün yaşanılamaz seviyesine düşen Gazze için Türkiye öncülüğünde harekete geçilmesinin şart olduğunu belirtti.

İnsani Yardım Vakfı (İHH) Kırklareli temsilciliği, dün Cuma namazı çıkışında Gazze ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. 2 milyon nüfusu ile yüzölçümüne göre dünyanın en yoğun şehirlerinden birisi olan Gazze’nin insani yardım beklediğinin belirtildiği açıklamada, yıllardır ambargo ve abluka altında nefes almaya ve yaşamaya çalışan bu kentin Mısır ve işgalci İsrail rejiminin sınır kapılarını kapalı tutarak bölgeyi adeta açık hava hapishanesine çevirdiği ve Gazze’de hayatın durma noktasına geldiği kaydedilerek şunlar ifade edildi:
Su kirliliği yüzde 95 seviyesinde
“Gazze Şeridi’ne uygulanan kara, hava ve deniz ablukası 12. yılında artarak devam ediyor. Bu abluka Gazze Şeridi’nde yaşayan 2 milyon Filistinliyi hedef almış durumda. Abluka, 2006’dan bu yana arkasında 4631’den fazla şehit ve 21 bin 426 yaralı bıraktı. Bu saldırılar ve işgal planları sebebiyle toplam yerleşim birimlerinin yüzde 77’sine denk gelen 292 bin 502 ev yıkıldı veya zarar gördü. Gazze’ye ambargo, abluka ve saldırılara bağlı olarak yaşanan çöküntü, hayatın her alanında hissedilmektedir. Ekonomik sıkıntılar, altyapı sorunları ve yaşanan kısıtlamalar, özellikle sağlık ve eğitim sektörlerinde çok önemli problemler ortaya çıkarmaktadır. Gazzelilerin içinde bulunduğu ve en acil şekilde çözülmesi gereken sorunlar her geçen gün ağırlaşmaktadır. Şehirde temiz içme suyu problemi büyük boyuta ulaşmış durumdadır. Gazze’de su kirliliği yüzde 95 seviyelerine ulaşmıştır. Çocukların yüzde 40’ı yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları yaşamakta. Abluka nedeniyle düzenli yardım alamayan yardıma muhtaç durumdaki 17 bin yetim çocuk büyük mağduriyetler yaşamaktadır.”
Yardımlara bağımlılık yüzde 80’lerde
Gazze’nin sosyal ve ekonomik kurumlarının işleyebilmesi için gerekli olan enerji, yakıt, ilaç ve gıda malzemesi gibi birçok ürünün abluka nedeniyle bölgeye alınmaması sonucu insani krizin her geçen gün derinleştiğine dikkat çeken İHH, bölgedeki kötü olan insani durumun, 2018’in ilk aylarından itibaren daha da kritikleştiğini söyleyerek; “İsrail ablukası sebebiyle Gazze’de hayatın çeşitli alanlarında tam bir çöküş yaşanmaktadır. Ekonomik ve sosyal krizlerin başlıca sebeplerinden biri olan elektrik yokluğu, Gazze’de son yıllarda görülen en temel sorunlardandır. Yıllardır devam eden ve günde 20 saate kadar varan elektrik kesintileri, Gazze’de hayatı doğrudan ve dolaylı olarak oldukça zorlaştıran belki de en önemli krizdir. İsrail’in sistematik bombardımanları sebebiyle Gazze’deki fabrikaların yüzde 80’i kapanmıştır. Gazze’de elektrik açığı yüzde 65 seviyesine ulaşmıştır. Memurlar ise maaşlarının büyük kısmını alamamaktadır ve ekonomik krizden dolayı işyerlerine yürüyerek gitmek zorunda kalıyorlar. Bölgede alım gücünün düşmesinden dolayı insanlar çok zor şartlar altında yaşamak zorunda kalıyor. Gazze’de gençler arasındaki işsizlik oranı yüzde 60’dayken yoksulluk altında yaşayanlar yüzde 65, aşırı yoksulluk yüzde 30, yardımlara bağımlılık ise yüzde 80’lerdedir” ifadesinde bulundu. Abluka altında zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan insanların, dışarıdan gelecek yardımlara ihtiyaç duyduğunu aktaran İHH, açıklamasına şu cümlelerle devam etti:
İlaç açığı yüzde 45’tir
“İlaç, tıbbi malzeme, içme suyu ve mazot gibi ihtiyaçların karşılanabilmesi için dışardan yapılacak nakdi yardımlar çok önem arz ediyor. Gazze’de sağlık alanında yaşanan sorunlar da şehri yaşaması zor bir yer haline getiriyor. Şu an Gazze’de ilaç açığı yüzde 45, tek kullanımlık tıbbi malzeme açığı yüzde 26, bozuk cihaz sayısı ise 350’dir. Kanser hasta sayısı 17 bin 530 olurken yeterli ilaç bulunamadığından birçoğuna müdahale edilememektedir.
Birçok tıbbi malzemeye ulaşılamadığı için 4 bin civarında ameliyat ileriki tarihlere ertelenmiş ama ne zaman yapılacağına dair bilgi yoktur. Öte yandan unutmamak gerekir ki, Birleşmiş Milletler raporlarında; ‘Eğer ablukayı hafifletmek için bir şeyler yapılmazsa, Gazze’nin 2020’ye kadar “yaşanamayacak” bir yere dönüşeceği’ vurgulanıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, Mart 2018’den bu yana devam eden barışçıl Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü’nde şu ana kadar, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucunda 190’dan fazla sivil şehit olurken 427 kişi de ağır yaralanmıştır. Saldırılar sonucunda birçok kişi sakat kalmıştır. Saldırılar sonucunda toplamda 19 bin 640 kişi zarar gördü. İşgalci İsrail askerleri silahsız sivillere, çocuklara ve kadınlara gerçek mermiler kullanmış, gazetecileri öldürmüş, kalabalığın üzerlerine gaz ve duman bombaları yollamıştır.”
Ülkemiz bu konuda öncülük
etmelidir
Gazze dostlarıyla birlikte Siyonist İsrail’in bu hukuksuz uygulamalarına karşı çıktıklarını belirten İHH Kırklareli Temsilciliği, tüm Filistin ve Gazze sevdalıları olarak bu hakikatleri haykırmaya devam edeceklerini belirterek; “Her geçen gün Filistin’deki zulmünü artıran İsrail’e karşı bizler de mücadelemizi sürdüreceğiz. Acilen bütün İslam ülkeleri Gazze’yi gündemlerine almalı ve bölgeye ablukanın kalkması ve insani yardımın girişinize izin verilmesi noktasında çaba sarfetmelidir. Ülkemiz bu konuda öncülük etmelidir. Necip milletimizin, yıllardır olduğu gibi Gazzelilere olan desteği her anlamda sürmeli ve yardımlar artırılmalıdır. Son olarak Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye, İsrail’in attığı hukuksuz adımları, işgali durdurmaya ve tüm Gazze’li kardeşlerimize yardıma çağırıyoruz. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol