Termik Santrale karşı 8112 dilekçe

Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO) ve Babaeski Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği’nin (BAHAYDER) girişimleri ile toplanan 8112 dilekçe Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne teslim edildi

Kırklareli'de 31 Mart 2018 günü özel bir şirket kömürlü termik santral kurmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvurdu. Tarımsal SİT Alanı ilan edilen ve Kırklareli’nin sebze, meyve, hayvansal üretiminin yaklaşık yüzde 30'una yakınını karşılayan, en verimli ayçiçeği ve buğday tarlalarının bulunduğu Kırklareli Ovası'na sıfır noktada olması ise vatandaşlar ve çevre derneklerinden tepki çekti. 

Kırklareli'de 31 Mart 2018 günü özel bir şirket kömürlü termik santral kurmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvurdu. Tarımsal SİT Alanı ilan edilen ve Kırklareli’nin sebze, meyve, hayvansal üretiminin yaklaşık yüzde 30'una yakınını karşılayan, en verimli ayçiçeği ve buğday tarlalarının bulunduğu Kırklareli Ovası'na sıfır noktada olması ise vatandaşlar ve çevre derneklerinden tepki çekti.
Bir süredir DAYKO ve BAHAYDER’in girişimleri ile toplanmaya devam eden dilekçeler bugün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Dilekçe teslimi öncesinde DAYKO adına konuşan Aysel Tan, bütün vatandaşları duyarlı olmaya çağırdı. Dilekçe metnini okuyan Aysel Tan, ardından sözü Dokuzhöyük Muhtarı Nazmi Kavcin’a verdi. Herkesin birlik olarak bu mücadeleyi yürütmesi gerektiğini belirten Kavcin, “ben devletime karşı geldiğim için karşı çıkmıyorum, halkımızın zararına olacağını düşündüğüm için karşı çıkıyorum” dedi.
Kavcin’dan sonra söz alan Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Edirne Temsilcisi Olcay Ayluayan, bütün Trakya’nın ve Edirne’nin Kırklareli halkıyla birlik olduğunu ve termik santralin kurulmaması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyledi.
8112 kişi tarafından imzalanan dilekçe şu şekilde:
“T.C. Kırklareli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Kanalı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na
Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 27 Haziran 2018 tarihinde yapılan duyuruda “Kırklareli il merkez ilçe Tekkeşeyhler ve Dokuzhöyük mevkiinde Deba Madencilik Ticaret ve Sanayi A.S. tarafından yapılması planlanan Eren -1 2x(245 MWE/250 MWm/585 MWt) Entegre Termik Santrali projesi ile ilgili olarak, Bakanlığımıza ssunulan ÇED Başvuru Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğı’nin 8. Maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED süreci başlamıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar süreç ile ilgili her türlü bilgiler ve projeye ilişkin görüş, soru ve önerileri Kırklareli Valiliğine (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) ve ya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilebilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur” denilmektedir.
Anayasa’nın 56. Maddesi: Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Üstünlüğünden huzur içinde sağlıklı yaşam hakkım gereği, yaşadığım Trakya’nın tarım topraklarının kirletilmesine, Istırancaların asit yağmurları ile telef olmasına, su havzalarının tahrip edilmesine, insanlarımızın hastalıklarla boğuşmasına, binlerce yıl süre gelen yaşamın yok edilmesine karşı anayasal hakkımı kullanarak, söz konusu Entegre Termik Santral Projesine altta sıralanan gerekçelerim doğrultusunda projenin iptalini talep ve itiraz etmekteyim.
Entegre Termik Santrali projesi alanı adına geçen alanda yürürlükteki ‘Çevre Düzeni Planı’nda Tarım Arazisi, Orman Alanı, Yeraltı Suları Beslenme Alanı kapsamında bulunmaktadır. Ayrıca Kırklareli Ovasının Büyük Ova Koruma Alanı kapsamında yer alması denilmesine rağmen bile bile bu alanda kömürlü termik santrali kurmak Trakya’nın ve Kırklareli’nin yaşam kaynaklarına indirilmiş darbe olacaktır.
Üstelik santral kurulacak alanda kömür olmadığından Babaeski / Yenimahalle bölgesinden çıkarılacak kömür kullanılacak olarak bölgenin kömür rezervelerin santrallerde yakılacak nitelikte olamaması demek, ithal kömüre dayalı olacağından liman ve nakliye ulaşım gibi tıkanmış cüruf ekonomik hayatı peşinden sürükleyerek Kırklareli ve Trakya’da var olan bir parça huzuru da yok edecektir.
Termik Santrallerin kurulması halinde Istırancalar üzerinden gelen ve yılın dokuz ayı esen kuzey rüzgarları Kırklareli’ni, Trakya’yı kömür partiküllerine boğacak, Tarım alanlarındaki ayçiçeği, buğday tarları asit yağmurları ile telef olacaktır. Kırklareli ve Trakya bölgesi insanları hastalık ve yeni virüslerin tehdidi ile karşı karşıya kalacaktır. Kömürlü termik santralin kurulacağı Tekkeşeyhler ve Dokuzhöyük mevki olarak
ilan edilen alan “Yeraltı Suları Beslenme Alanı kapsamında bulunması” demek Trakya halkının gözünün içine baka baka cinayet işlemektir.
Su beslenme alanlarının üstüne tercih edilmesi, termik santraller için soğutma da, kömürün de eleme ve yıkanmasında milyonlarca ton suyun kullanılacak olması, Kırklareli Ovasının tarımı için susuzluğun yeni boyutunu aralayacaktır. Kömürün eleme yıkanmasında çıkan atık suyun yüzey derelere boşaltılacağından kömür dereleri oluşacağından tarım ve hayvancılığı, doğal yaşamı bitirecek.
Ergene nehrinin üstüne yeni bir kirlilik dalgası oluşturarak tüm Trakya’da çevre felaketinin daha da artmasına sebep olarak geri dönüşü olmayan tahribatla yaşam tehdidi oluşturacaktır. Kırklareli’nde kurulmak istenilen kömürlü Entegre Termik Santrali projesine sadece yerel yönetimler, muhtarlar, stklar ve meslek odalarının değil vatandaşların da büyük tepkisi olduğu gibi ben ve çevrem de ciddi endişeler yaşamaktadır.”