Tarım ve Hayvancılık masaya yatırıldı

Türkiye İş Bankası ve Bloomberg HT ortaklığında düzenlenen Tarım Sohbetleri’nin 4’üncüsü Lüleburgaz’da düzenlendi. Tarımda Markalaşma ana başlığı altında “Bitkisel ve Hayvansal Üretimin Birlikte Sürdürebilirliği konusuyla gerçekleştirilen program saat 14:00’da açılış konuşmalarıyla başladı. Lüleburgaz Ticaret Borsası Başkanı Kenan Var açılış konuşmasını yaptı ve tarımın bu tarz aktivitelerle masaya yatırılarak sorunlarına çözüm bulunmasının önemine değindi.

Lüleburgaz Ziraat Odası Başkanı Mustafa Şener de Trakya’nın Türkiye’nin tarım sektöründeki belirleyici eksenine dikkat çekti ve buradaki verimli topraklarda daha iyi politikalarla daha güzel sonuçlar elde edilebileceğini, bunun üzerine düşülmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye İş Bankası A.Ş. Ticari Bankacılık Pazarlama Bölümü Tarım Müdürü Özgen Şenel ise İş Bankasının tarım, üretici ve çiftçi üçgeninde her zaman reel destek stratejisi belirlediğine vurgu yaparak küçük üreticilerin olumlu adımlarıyla bütünsel bir başarıya ulaşılacağını söyledi.
Programın ikinci kısmında panel gerçekleştirildi. Bloomberg HT Tarım editörü İrfan Donat moderatörlüğünde yapılan panele Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Dermenci, Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, NKÜ öğretim üyesi Prof.Dr. Muhittin Özder ve Arcadia Bağları kurucusu Özcan Arca konuşmacı olarak katıldı.
Edirne Borsa Başkanı Özay Öztürk tarımsal politikalardaki sıkıntıların küçük üreticinin motivasyonunu düşürdüğünü ve bunun sektörel bir verimsizliğe yol açtığını söyledi.
Ali Dermenci ise konuşmasında ahır revizyonuna dikkat çekti. Dermenci, köylerde ahır konusunda küçük teşviklerle randımanlı hale gelmesiyle önemli gelişmeler kaydedilebileceğine dikkat çekti.
Panelistlerden Prof .Dr. Muhittin Özer de tarım ve hayvancılıktaki işleyişin akademik mercekte nasıl göründüğüne yönelik analizlerini paylaştı.
Arcadia bağları kurucusu Özcan Arca ise kendi işletmeciliğinde olan bağcılık ile ilgili adımlarını paylaştı ve yurtdışından örnekler verdi. Panelde ayrıca kaba yem sorunu ve buna yönelik çözüm önerileri ön plandaydı
Özder; “Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız”
İlerleyen dakikalarda NKÜ öğretim üyesi Muhittin Özder, yurtdışındaki çayır ve meralar ölçeğinde bizde aynısının olmadığını ve hayal edilen derecede rekabet edilemeyeceğini savundu. Özder yakın komşularda et ve süt açığı olduğunu bizdeki avantajları bu yönde kullanabileceğimizi Türkiye’de et ve sütün birlikte düşünülmesi gerektiğini söyledi. Özder konuşmasında mera konusuna da değinerek şunları söyledi;
“Türkiye’de Cumhuriyet kurulduğunda 41 milyon hektar mera vardı. Şu anda bu rakam 10 milyon hektarın altına düştü. Hayvan sayısı arttı. Verim arttı. Ama meraların çoğu mera vasfını kaybetti. Bizde mera işe yaramayan, kullanılmayan arazi anlamına geliyor. Bu konudaki çelişkileri çözmek lazım. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. Doğru planlama ile ülkemizdeki artılarla hem kendimizi doyururuz, ihracat bile yaparız.”
Öztürk; “Trakya şanslı bir bölge”
Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk bir izleyicinin bölgedeki mezbaha eksikliğine yönelik yorumu üzerine bu konuda analiz yapılması gerektiğini ifade etti ve şunları söyledi:
“Mezbaha kurmakla talebi ve katma değeri artırmış olmuyoruz. Önemli olan varolan mezbahaların ne kadar yeterli, hijyenik ve nitelikli olduğudur. Buna bakmak lazım. Trakya’da stabil bir durum söz konusu. Şanslı bir bölge. Miras hukuku yüzünden araziler küçüldü. Bunu katma değere dönüştürmeliyiz. Nitelikli ürünler ekmeli öyle değerlendirmeli. Yerüstü ve kanal sularını yer altı basınçlı sulama sistemine çevirmek gerekiyor. Kayıplar azalır verimler artar. Sulama verimli olursa ürün değeri değişecek ve yükselecektir. Ayrıca alternatif mahsul de ekilebilir. İklimde yumuşama da olur.”
Dermenci; “Trakya olarak
hibe ve teşviklerden daha fazla
faydalanmak istiyoruz”
Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Dermenci ise tarım ve hayvancılıktaki sorunlara mercek tutarak şu ifadeleri kullandı: “Bizde 5-10 anaçlık işletmeler mevcut sisteme ayak uyduramıyor ve kapanıyor. Arazi toplulaştırmasında hayvancılık alanları oluşturulmalı. Ortaklı kültürü geliştirilmeli.
Trakya olarak devletin hibe ve teşviklerinden daha fazla faydalanmak istiyoruz. Biz birlik olarak üyelerimize teknik ve finansal konularda destek vermeye çalışıyoruz. Ama teşvikler yeterli olmadığı için üretimde yeterli seviyeye ulaşılamıyor. Bu yüzden et ve hayvan ithal ediyoruz. Simentel ırkı tavsiye etmeli, aile işletmelerinde buna yönelmeliyiz. Kombine ırka geçmeliyiz.”
Arca; “Romantik gerçeklerden çıkıp, ekonomik gerçeklere geçiş yapmak lazım”
Arcadia bağları kurucusu Özcan Arca ise yaptığı konuşmanın devamında, Trakya’nın katma değer yaratan ürünlere ve bunların işleneceği sanayiye ihtiyacı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Markalaşmak çok önemli. Trakya insanı markalaşma çalışmalarına başlamalı. Emek yoğun, üretimlere ihtiyacımız var. Meyvecilik, arıcılık, aromatik bitki yetiştirmek gerekiyor. Çiftçimiz yılda 20 gün çalışarak geçinmek yerine yılda 200 gün çalışarak daha rahat ve keyifli geçinmeli. Trakya buna yatkın ve çok artıları var. Burada aslında bir Hollanda saklı. Bunu ortaya çıkaralım. Ama bu dışarıdan sermaye ile olmaz. Kıvırcığı markalaştıramamak benim ayıbıma gidiyor. Romantik gerçeklerden çıkıp, ekonomik gerçeklere geçiş yapmak lazım.”
Panel soru cevap kısmının ardından sona erdi.