TÜRKİYE VE SURİYE'DE NELER OLUYOR? (3)

20 Ekim 2012 Cumartesi günü Şişli'de, Çağlayan'da yapılan "Türkiye ve Suriye'de neler oluyor?" panelinde, üçüncü konuşmacı, eski milletvekili, AKP kurucularından ve eski bakan, Abdüllatif Şener'di. Abdüllatif Şener, uzunca bir zamandır, birkaç aydır, Türkiye'de en önemli, en önde gelen, en tumturaklı muhaliflerden. AKP kuruculuğundan, milletvekilliğinden ve bakanlıktan sonra, kurucusu olduğu partiye, düşünce ve gönül arkadaşlığı yaptığı insanlara karşı bir anda bu denli keskin muhalif kesilmesi tek söylemle: şaşırtıcı'dır.
Nereden gerekmiştir ansızın bu denli muhalefet? Hem de kurucusu olduğu partiye, hem de siyasal arenada yol arkadaşlarına… Son zamanlarda çokça konuk oluyor TV ekranlarına. En keskin, en muhalif söylemleri yapıyor nerdeyse. 20 Ekim 2012 Cumartesi günü Şişli'de, ADD söyleşisinde de aynı tavrını, bir adım geri çekmeden sürdürdü.
"Suriye'de neler oluyor?Türkiye'de demokrasi standardı düşmüştür. Hükümetin politikaları aleyhine konuşmak suçmuş gibi kabul ediliyor. Eleştirilmeyen iktidarların yanlışları derinleşerek, büyüyerek sürer. Eleştirilmeyen iktidarlar azgınlaşır. Ortadoğu için yüzyıllardır demokratikleşmeden söz edilir. Aslında İsrail'in çıkarlarının sürmesi için Ortadoğu'da demokratikleşme olmamalıdır. Olursa eğer İsrail'in çıkarları zedelenir. Çünkü halkın gözü açılır, daha rahat konuşur, iktidarlarını, hükümetlerini, devletin yaptığı hataları eleştirirler. Yapılan yanlışları görür, kınarlar.
Suriye'de maksat, Suriye halkını birbirine düşürmektir. Suriye'de yönetim değişikliğini gerçekleştirmek ve daha da ileri giderek Suriye'yi parçalamaktır. Suriye'deki muhalifler, ellerine silahları almış, toplulukları tarıyor, ortalığı kan gölüne çeviriyor. Bu silahları Suriye'den mi buluyorlar, alıyorlar? Nereden buluyorlar bu silahları? Hangi devlet, içindeki terörist grupları hoşgörüyle karşılamıştır? Var mı böyle bir şey? Muhalif teröristler yüzlerce çocuğun boğazını kesmiştir. Kadınları, sivilleri, yaşlıları katletmektedir. Biz ne yapıyoruz bu arada? Bizim hükümetimiz, devletimiz ne yapıyor? Muhalifleri Türkiye'ye alıp besliyoruz. Kamplarda silahlı eğitim veriliyor bu teröristlere. Türkiye hükümetinin gözetimi ve bilgisi altında olmaktadır bütün bunlar. Komşu bir ülkenin devletini, hükümetini alaşağı edecek olan, alaşağı etmek için mücadele veren insanlar ne yazık ki komşu bir ülke olan Türkiye'de eğitiliyor, hazırlanıyor ve besleniyor. Ne kadar acıdır. Komşuluk adına ne kadar kötü bir durumdur. Bunlar bombalandığı zaman kızıyoruz, karşılık veriyoruz. Bu teröristler kimlerden oluşuyor, biliyor musunuz? Bunlar, hırsızlar, katiller, ırz düşmanları, zır cahiller. Sırtını Türkiye'ye dayamış, kendi ülkesine saldıran hainler. Libya'da 60 bin insan öldü. 100 bin insan yaralandı. Birileri yaptığı zaman insan hakları ihlali, başka birileri yaptığı zaman insanlık için oluyor. Suriye'deki muhalif terör güçleri, PKK'dan çok daha zalimdir. Suriye'deki muhalif teröristlerin yaptığını Türkiye'de PKK bile yapmamaktadır. Onların yanında PKK masum kalmaktadır. Çünkü onlar, halkı paravan olarak kullanıp, halkı taramaktadır, katletmektedir. Suriye'deki muhalifler safi Suriyeli değil. Çeşitli ülkelerden derlenip toplanmış maaşlı kişilerden oluşuyor. Bu olayların arkasından demokrasi çıkmaz. Eğer böylece sürerse sonuçta paramparça olmuş bir Suriye çıkacaktır. Bu olayların arkasından İsrail çıkar. Göreceksiniz, sonuçta, bir gün gelecek, Kudüs, İsrail'e katılacak. Kudüs'ü İsrail'in başkenti yapacaklar. O zaman bizim Tayyip Erdoğan da kalkacak, itiraz edecek, isyan edecek. Rol kesecek. Çünkü bugünden aslında hepsini biliyor. O gün sırf yapmacık olarak bağırıp çağıracak. Kudüs, başkent olduğunda, bunun sorumlusu Türk hükümetidir.
Bugünkü olayların bir başka sonucu da, Hizbullah'ı yok etmek. Terörle başı belada olan bir devletin, Suriye'ye saldırması ne kadar anlamsız ve anlatılamaz bir şeydir.
Suriyeli teröristler üstünden PKK'ya silah aktarılıyor. Yarın PKK, Türk uçağını düşürdüğünde, Türkiye'nin kendi verdiği silahlarla düşürülmüş demektir. Bu hükümet bunu göremiyor mu, bilmiyor mu?Türkiye, muhalifleri desteklemesin, onbeş günde Suriye'de kargaşa, içsavaş biter.
BOP, bölge insanını birbirine kırdırma projesidir.
Böyle bir ortamda iktidar, kendine oy vermeyeni kucaklamalı, hedef almak yerine onun lehine girişimlerde bulunmalıdır.Tayyip Erdoğan, muhalefeti mahveden bir üslup kullanırken aslında Türkiye'yi mahveden bir üslup kullanmaktadır.Türkiye'de bir tek güç, etmen kalmıştır: İktidar. Türkiye'de, ayağı taşa çarpan, tökezleyen insanların artık bunu iktidardan bilmesi gerekir.
Türkiye'de kaliteli aydın pek kalmadı. Bazılarının satır arası eleştirileri ne anlama geliyor, biliyor musunuz? İlerde, devran döndüğünde, 'Bak, ben demiştim!' diyerek, satır arasında bir yerlerde gizlediklerini ortaya çıkaracaklar. Günümüzde ortaya konan ekonomik verilerin hepsi yalan. Çünkü her şey hükümete bağlı. Bu verileri açıklayan kurumlar doğrudan başbakanlığa bağlı. Böyle olduğuna göre, oradan çıkan veri, hiç hükümeti ve başbakanı zorda bırakacak türden olabilir mi?"
Yorumsuz…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol