TÜRKİYE VE SURİYE'DE NELER OLUYOR? (2)

20 Ekim 2012 Cumartesi günü Şişli'de, Çağlayan'da yapılan "Türkiye ve Suriye'de neler oluyor?" panelinde, ikinci konuşmacı, CHP içindeki muhalif seslerden İsa Gök idi.
Düzgün, namuslu bir insan İsa Gök.
Zaman zaman partisinin olağan duruşunun ve söyleminin dışında bir şeyler söyleyen, söyleyebilen, düşündüklerini, görüşlerini dürüstçe paylaşan bir insan, verimli bir milletvekili.
2011 seçimlerinin ardından, seçildikleri halde tutuklulukları kaldırılmayan milletvekilleri için uzun süre direniş göstermişti. Onlar yemin etmeden kendisinin de yemin etmeyeceğini, bu konuda kararlı olduğunu bildirdi uzun zaman.
Sonra, partisinin ve arkadaşlarının baskısına dayanamayıp…
Şu sıralar partisiyle arası nasıldır bilemem.
Mutlaka öfkeli bir yanı vardır.
Sırf bu söyleşi, bu panel için İstanbul'a geldi ve panelden sonra döndü.
Neler söyledi, özetle bir bakalım.
"Türkiye'de ekonomik ve siyasal operasyonlar yaşanmaktadır.
Silahlı Kuvvetler bazında da bir operasyon vardır Türkiye'de.
Türkiye, dünya'da tek başına bulunmuyor.
Devletlerarası ilişkiler vardır.
Türkiye'de uzun zamandan bu yana büyük operasyonlar yaşanmaktadır.
Partiler kapatıldı. Siyasi liderler tutuklandı.
Birçoğu ortadan kaldırıldı.
Güçlü, güçsüzü sömürür.
Bu bir genel geçerdir.
Güçlünün gıdası, güçsüzün boğazından çıkar.
Dünyada, güçlü devletler, zayıf ülkelere karşı emperyalist girişimlerde bulunup onların yer altı ve yerüstü kaynaklarına el koyuyor.
Amerika, herkesi kullanır. İşi bitince atar.
Amerikalıların bir sözü vardır: 'Kendi ordusuna düşman olan, düşman ordusunun neferidir!'
Bizde yaşanan gerçek ortadadır.
Devlet olarak, hükümet olarak ordumuzla, generallerimizle, komutanlarımızla didişmekteyiz. Bunun açılımı nedir?
Amerika'nın, bizi Suriye ile kapıştırmak istemesinin amacı, ülkemizin güneyinde Kürt devleti kurmaktır.
Türkiye'de, yasalar, kurallar üstü bir mücadele başlamıştır ve yaşanmaktadır.
Bu mücadeleyi kazanmak için Atatürk'te birleşmek ve birlikte mücadele etmek gerekir. Birleşmenin yolu, düşmanı iyi tanımaktan ve tanımlamaktan geçer.
Partiler üstü çalışmak ve düşünmek gerekir.
Bir elin parmakları, bakın, hepsi farklı farklıdır.
Boyu, yapısı ve buna göre de işlevi farklıdır hepsinin.
Ama bakın, bütün parmakları kapattığımız zaman bir yumruk oluşur.
Biz de bugün, farklı yapılarımızla birleşip bir yumruk oluşturmalıyız."
Söyleşi bitiminde, ayrılırken, vedalaşırken tokalaştık İsa Gök'le.
Son dilek olarak, son söz olarak bir şey söyledim kendisine: "CHP'nin, Yeni Anayasa çalışmalarından çekilmesini istiyoruz."
"Ben de!" dedi kısaca. Anlaşıldı.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol