TÜRKÜLERİ YANLIŞ SÖYLEMEK

Bilinçsiz, düşüncesiz, uluorta bir toplumun, uluorta türkücüleri ve türkü işçileri olur.
Bunların torpillileri, dayılıları, arkalıları, akıllıları, hinleri TRT'ye doluşur.
Sairleri sağda solda atılır kalır.
TRT'ye kapağı atanlar türküleri yalan yanlış söyleyerek ömür geçirirler.
"Ormancı" türküsünü yılların yılı yanlış söylerler.
"Beyaz giyme" türküsünü de…
"Kırmızı buğday" türküsünü de.
Sonsuzluğa gönderişimizin üstünden henüz onbir yıl geçtiği halde, daha sesi kulaklarımızdan silinmeyen Mahzuni'nin türküsünü de yanlış söylemeye ve halka öyle öğretmeye başlarlar.
Zafer Gündoğdu, TRT'de artık üst katman yönlendiricilerden ve o işi sahiplenenlerdendir.
Mahzuni'yi anış izlencesinde konuğu, artist-türkücü Yavuz Bingöl'dü.
Yanında da bağlamasıyla, ihraç türkücü Güler Duman.
Artist-türkücü Yavuz Bingöl, dayısını uydurmuş, arkasını sağlamlaştırmış bir vatandaş olarak kapağı TRT'ye atmış ya…
İstediği gibi at oynatabilir artık.
Zafer Gündoğdu yönetimindeki izlencede Mahzuni'nin türküsünü istediği gibi değiştirebilir, çarpıtabilir.
"Mevlam gül diyerek iki göz vermiş"i…
"Mevlam gör diyerek iki göz vermiş" diyebilir.
Ses çıkarılmaz.
Merdo'yu keyfi söyleyebilir, değiştire çarpıta…
Birileri, "Yazımı kışa çevirdin" diye başlayan Neşet Ertaş türküsünün sözlerini, kıtalarını birbirine karıştırıp, kırıştırıp, üç dört kıtalık türküyü iki kıtaya indirir ve yalan yanlış söyler.
"Duydum dost yaralanmış" diye başlayan Muhlis Akarsu deyişinin sonunu değiştirir birileri ve ardından gelenler hep bir ağızdan yanlış olan biçimini dayatırlar topluma.
"Akarsu gün görsem de
Çok sefalar sürsem de
Bazı bazı gülsem de
Yine gönül hoş değil!" diyen sözleri…
"Akarsuyum yansam da
Kül olup savrulsam da
Bazı bazı gülsem de
Yine gönül hoş değil!" diye, Akarsu'yun sözlerini ortadan kaldırıp, keyiflerine göre veya birilerinin keyfine göre söylerler.
Buna hiç kimsenin gıkı çıkmaz.
İlahlar, kendilerine dokunmadığı sürece yılanla ilgilenmezler.
Adeta, onların işi, görevi değildir türküleri korumak, kollamak, doğrularını halka tanıtmak, bildirmek, doğrularını öğretmek…
Ya kimin görevidir bu iş?
Hiç kimsenin.
"Kırmızı buğday ayrılmıyor sezinden!" diyor koskoca TRT türkücüsü, koskoca Konservatuar hocası.
Buğdayda "sez" diye bir şey var mı?
Aslında bunun adı ihanettir…
Bunu yapanlar da haindir ama… Kime anlatacaksın!

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Bilgi olmaz ise eleştiri olmaz Cesaret olmadan da eleştiri dile gelmez...