TÜKETİCİ HAK TALEPLERİ VE YÖNTEMLERİ

Tüketicinin hak mücadelesi ve yöntemleri konusunu defalarca anlattım. Ancak, halen tam olarak anlaşılmadığını ya da, kendi başına böyle bir sorun gelmeyen tüketicilerimizin yeterince ilgilerini çekmemesi nedeniyle bilgisiz kaldıklarını, gelen başvuru ve bilgi alış-verişlerinde görebiliyoruz. Bu ne nedenle, bu konuyu tekrar gündeme almayı uygun buluyorum.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'dan doğan uyuşmazlıklar nedeniyle kanun yolu olarak 'Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri'nin görevli olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir. Peki, 'Tüketici Hakem Heyeti'ne başvuru nasıl yapılır, bu başvuruda nelere dikkat edilmelidir ve başvurunun parasal sınırı nedir?
Tüketici Mahkemesi'ne mi? Tüketici Hakem Heyeti'ne mi?
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Tüketici Kuruluşları" bölümünde hukuki uyuşmazlıklara bakacak olan görevli mahkemenin 'Tüketici Mahkemeleri' olduğu şekliyle düzenlenmektedir. Ancak, burada kanun koyucu ikili bir ayrım yapmaktadır. Her yıl Bakanlık tarafından belirlenen parasal sınır doğrultusunda bu miktarın altındaki uyuşmazlıklar için tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur.
Değerli tüketiciler, 2014 yılı için 6502 sayılı 'Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa'ya göre;
İlçe Tüketici Hakem Heyetine Başvuru Parasal sınırı 2000TL
İl Tüketici Hakem Heyetine Başvuru Parasal sınırı 2000-3000TL arası
Tüketici Mahklemerlerine Başvuru Sınırı 3000 TL üzeri olarak belirlenmiştir.
Buna göre; eğer yapacağınız hukuki uyuşmazlığa konu malın/hizmetin değeri bu sınırların altındaysa, bu durumda öncelikle tüketici hakem heyetlerine başvurmanız gerekmektedir.
Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgahının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır.
Tüketici Hakem Heyetleri Nerededir?
İl hakem heyetleri il merkezi sınırları içerisinde Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü, ilçe hakem heyetleri ise ilçe sınırları içerisinde Kaymakamlık binalarıdır.
Başvuruda nelere dikkat edilmelidir?
Tüketici Hakem Heyeti'ne yapılacak başvuruda öncelikli olarak ad- soyad adres gibi kimlik bilgileri ve şikayet edilen firmanın açık ünvanı ile adres bilgileri yer almalıdır. Ardından, şikayetin konusu kısa bir şekilde - bir cümle ile- belirtilmelidir.
Açıklamalar bölümüne gelindiğinde; satın alınan malın/hizmetin ne olduğu, miktarı, cinsi ve fiyatı (ödemenin ne şekilde yapıldığı da mutlaka belirtilmelidir) gibi bilgiler alındığı tarih ile birlikte belirtilmelidir.
Şikayete konu malın/hizmetin ne kadar süre ile kullanıldığı, şikayetin hangi tarihten itibaren başladığı, firma ile yapılan görüşmeler gibi bilgiler oluş sırasına göre sıralanmış ve net olarak belirtilmelidir. Burada özellikle dikkat edilmesi gereken, lüzum olmadığı halde çözüme ulaştırmayan yakınmalar ile dolu beyanlarda bulunulmamasıdır. Hukuka aykırı olay her ne ise o olayın net bir şekilde belirtilmesidir.
Olaylar anlatılırken anlatım şeklinize göre sözleşme, fatura gibi delillerinizi parantez içinde belirtebilirsiniz.
Tüm olaylar anlatıldıktan sonra Tüketici Kanunu'na göre hangi seçimlik hakkınızı kullanmak istediğinizi belirtmeniz gerekmektedir.
Açıklamalar bölümünün ardından hukuki sebep bölümüne 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkın Kanun ve ilgili diğer tüm mevzuat, deliller bölümüne ise elinizdeki delilleri sırasıyla yazmanız gerekmektedir (sözleşme, fatura, fiş, garanti belgesi, tamir formu vs.)
Dilekçe ve belgelerin verilmesiyle başvuru yapılmış sayılacaktır.
Son olarak belirtmemiz gerekir ki, aynı uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak birden çok hakem heyetine başvurulamayacağı gibi aynı uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak aynı hakem heyetine de yalnızca bir defa başvuru yapılabilir.
İnceleme şekli nasıldır, karar süresi ne kadardır?
Yapılan başvurular, başvuru tarih ve sırasına göre en geç üç ay içerisinde görüşülüp karara bağlanacaktır.
Toplantılar her ayın ikinci ve dördüncü haftalarının ilk günleri, en az ayda iki defa, resmi tatil günlerine rastladığında tatilden sonraki ilk çalışma gününde olmak üzere yapılır.
İnceleme, dosya üzerinden yapılabileceği gibi gerek görüldüğü hallerde taraflar dinlenmek suretiyle de yapılabilir. Bu durumda, tüketici hakem heyeti tarafından şikayetiniz nedeniyle çağırıldığınızda gitmeniz, sorulan soruları cevaplamanız ve gerek görüldüğü takdirde sözlü olarak açıklamalarda bulunmanız gerekmektedir.
Eğer, inceleme bilirkişi marifetiyle yapılacak ise; bağlayıcı olmayan hakem heyeti kararı için bir bilirkişi, bağlayıcı hakem heyeti kararları için ise birden fazla bilirkişi görevlendirilebilir.
Yapılan inceleme neticesinde verilen kararlar, alındığı tarihten itibaren beş gün içinde taraflara yazılı olarak bildirilir.
Kararlara nasıl itiraz edilir?
Değeri, yetki sınırının altındaki uyuşmazlıklar için yapılan başvurularda verilen kararlar bağlayıcı nitelik taşımaktadır ve 'İcra ve İflas Kanunu'nun 'İlamların Yerine Getirilmesi' ile ilgili bölümündeki, hükümlere göre yerine getirilebilir.
Ancak, verilen karar aleyhinize ise ve haklı olduğunuzu düşünüyorsanız 15 gün içerisinde, Tüketici Mahkemesi'ne itiraz etmeniz gerekmektedir. İtiraz, tek başına icrayı durdurmamaktadır. Bu nedenle, Tüketici Mahkemesi'ne yapılacak itirazda tedbiren hakem heyeti kararının icrasının durdurulması istenmelidir. Gerekli şartlar mevcut ise hakim tarafından icranın tedbiren durdurulmasına karar verilecektir. Ancak, bu itiraz nedeniyle mahkeme tarafından verilecek karar kesin nitelik taşımaktadır.
Tüketici Hakem Heyeti kararına süresi içerisinde itiraz edilmediği takdirde, bu karar kesinleşecektir. Bu nedenle, eğer itiraz edilecekse on beş günlük sürenin kaçırılmaması gerekmektedir.
Değeri, yetki sınırlarının üstünde olan uyuşmazlıklar için hakem heyetlerine başvurulabileceği gibi, Tüketici Mahkemesi'ne de başvuru yapılabilmektedir. Bu halde, Hakem Heyeti'ne başvurulur ise verilecek karar delil niteliği taşıdığından bağlayıcılığı bulunmayacaktır ve dolayısıyla icra kabiliyeti de bulunmamaktadır. Bu nedenle, verilecek karara karşı tekrar tüketici mahkemesine başvurulması gerekecektir.
ISPARTA'DAN ÖRNEK BİR KARAR…
Isparta Baro Başkanlığı'na kayıtlı avukat İsmail Özer Özgül, tüketici kredisi alan müvekkiline ait dosya masrafı belgelerini kendisiyle paylaşmak istemeyen banka görevlisi hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan soruşturma sonrası, banka görevlisi B.K. hakkında '5326 sayılı Kabahatlar Kanunu'na göre 150 TL idari para cezası verildi. Banka görevlisi B.K. cezayı öderken bankanın yaptığı kesintiler de müşteriye iade edildi.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol