TRAKYA'DAN BAŞKA TRAKYALI YOK MU? VAR ELBET

Bir süre önce bir okuyucum Trakya'da Trakya'dan başka yaşayan yok mu? Var tabii tarihe meraklı okuyucum. Olmaz olur mu? Trakya, Asya ile Avrupa arasında YOLGEÇEN HANI. O kadar çok ülkenin insanları, askerleri, Kralları Trakya'dan geçmiş ki tarih bunların bir kısmını açıklıyor, bir kısmını da saklıyor. Mesela FRİGLER'in Trakyalı oldukları pek bilinmez. Ama onlar da Trakyalıdırlar. Fakat nereden geldikleri, ne sebeple geldikleri, ne zaman geldikleri biraz karanlık. İsa'dan önce yani İsa'dan 1300 yıl önce yaşadıkları, Trakyalı sakinler oldukları bilinmektedir. Büyük ihtimalle Balkanlar'dan Trakya'ya gelmişlerdir. Trakya'da ne kadar kaldıklarını bilmiyoruz. At yetiştiriciliği yaptıkları tarihin kaydettiği, bize kadar ulaştırdığı bir bilgidir. Bilindiği üzere Traklar da ata düşkündürler.
Frigler, Anadolu'ya göç ettikleri İsa'dan önce 13. yüzyıla kadar Trakya’da nasıl yaşadıkları, ne ile uğraştıkları karanlıktır. Ancak birtakım işler yaptıkları, iklim şartlarına uyumda başarılı oldukları, kendilerini soğuktan koruyabildikleri ihtimal dahilindedir. Çünkü Anadolu'ya göç ettiklerinde Sakarya boyunda güçlü bir devlet kurdukları malumdur. Zaman zaman komşuları ile savaştıkları bilinmektedir. Bir bilgiye göre İsa'dan önce 800'lü yıllarda Frigler Anadolu'nun en güçlü devletidirler. Anadolu'da da at yetiştiriciliği geleneğini sürdürmüşlerdir. Özellikle soylu ve zengin Frigliler at yetiştiriciliğine daha düşkündürler.
Frigler Anadolu'da Kral Midas sayesinde daha iyi tanınmışlar, daha becerikli olduklarını göstermişlerdir. Kral Midas o sıra kulaklarının büyüklüğü ile meşhurdur. Tarihin kaydettiğine göre Midas’ın kulakları eşek kulağı kadar büyüktür. Kralın bu hali kitaplara, tiyatro eserlerine konu olmuştur.
Frig yurdunda efsanevi bir YAZILI KAYA vardır. Heybetli bir kayadır. İnsanlar yüzyıllar boyu bu efsanevi yazılı kayaya tapınmışlardır. Kayaya yazıyı Frigler işlemişlerdir. Ancak gerek kayanın yazının özelliği bugüne dek anlaşılmış değildir. Cumhuriyet Gazetesi’nden Deniz Som Frigler üzerine yazdığı bir yazıda kaya üzerindeki Frig yazısının okunamadığını söylemektedir. Şu anlaşılıyor ki Frigler yazıyı biliyorlardı.
Friglerin Trakya'da ne kadar yıl yaşadıkları bilinmiyor ama Anadolu'nun Eskişehir, Kütahya, Afyon gibi o bölgede mevcut illeri kapsayan bölgede 500 yıl kadar yaşamışlardır. Deniz Som'un yazdığı gibi "Tarih Sahnesinden çekilip gitmişlerdir."
Dünyada tarihin varlıklarını, yaşadıklarını sakladığı halklar vardır. Dilleri, ırkları, uygarlıkları bilinmeyen milletler vardır. Tarihin yazı ile başladığını dikkate alırsak yazı bulunmadan önce yaşamış olanların izlerini bulmak arkeolojinin işidir. Prof. Dr. Mehmet Özdoğan'ın Kırklareli Aşağıpınar ve Kanlıgeçit'de 20 yılı aşkın bir süreden beri sürdürdüğü kazılarda ortaya çıkardığı 8200 yıllık tarih, bu bölgedeki ilk köyü bize bir şeyler anlatmaktadır. Frigler vesilesiyle şunu da söylemek istiyorum: Tarih bize, insanlığa ders vermek içindir. İnsanoğlu zaman ve olaylar içinden gelmektedir. Geride bıraktığı hayata bakarsa çok olaylar yaşadığını görür. Çünkü her olayın içinde ve altında çıplak bir gerçek vardır. İnsanoğlu bu gerçeğin ne olduğunu öğrenirse ondan ders almış olur. Öğrenmek bilgimizi zenginleştirmek demektir. Ancak insanın dünyada fazla bilgi öğrendiğini söylemek mümkün değildir. Çünkü dünya yeni şeylere gebedir. İngiliz yazar HAMLET " DÜNYANIN SANCISI TUTMUŞ DAKİKADA BİR OLAY DOĞUYOR" der. Trakyalı Firgleri de öğrenmek bir olaydır. Zincire bir halka eklemektir.