TOPRAK YOLDAN ASFALT YOLA MAĞARADAN EVE

Kırklareli Valisi Sayın Esengül Civelek, "Ahmetbey Kasabasının yolunu asfalt yaptık" dediğinde sevindim, aklıma "CUMHURİYETİN YOL DAVASI" geldi. Çünkü yollar bir ülkenin KAN DAMARLARI'dır. Romalılar yolu savaş ve uygarlaşmak için yapmışlar, Romalıları toprak yoldan parke taşlarla yapılmış yollara kavuşturmuşlardır. Osmanlı Sultanı I. Murat Edirne'ye Trakya ormanlarını kestirmek suretiyle varmıştır. Yolsuzluktan dolayı savaşı ve yeri kaybetmiştir.
Osmanlı ordusu Arap Çöllerinden çekilirken askerin ağzından, bir zaman memlekete vardıklarında "YOL ve OKUL" yaptıracaklarını söylüyorlardı. Çünkü yolsuzluk ordunun gücünü ve enerjisini eritiyor, araç ve gereçler toprak yollarda kalıyordu. Tarihler Balkan Savaşı'nda Kırklareli-Pınarhisar yolunun yapılmamış olmasından birçok askeri malzemenin toprak yollarda kurtarılamayarak kaldığını yazarlar.
19 Mayıs 1919’da başlayıp 1922 Eylül'ünde biten Milli Mücadele Dönemi Komutanları ve askeri patika ve toprak yollarda çektikleri eziyetleri Yerel ve Genel Tarihçilere anlatmışlardır. Bu yüzden Cumhuriyet'in ilk Hükümeti memleketin inşasına (imarına) yol yapımı ile başlamış ağırlığı demiryollarına vermiştir. Gelmiş geçmiş tüm Cumhuriyet Hükümetleri bu başlangıcı devam ettirmişler, 80 milyonluk Cumhuriyet Türkiye'si toprak yoldan modern kara, demir, deniz ve hava yollarına kavuşmuş, uzakları yakın yapmış gitmediğimiz gidemediğimiz halde köyler bizim olmuştur. Anadolu'da mağaralarda, taş oyuklarında yaşayan insanlar eve kavuşmuşlardır. "MAĞARADAN EVE-TOPRAK YOLDAN ASFALT YOLA" gelinmiştir. Cumhuriyetin Valisi (ESENGÜL CİVELEK) toprak yoldan asfalt yola kavuşmayı sevinçle ifade etmiştir. Çünkü Ahmetbey Kasabasının yolu en kaliteli malzeme ile asfalt yol haline getirilmiştir. Demek oluyor ki Kırklareli’nde yollar en kaliteli malzeme ile kaliteli hale getirilmekte, böylece Modern Yol standartlarına getirilmiş olmaktadır.
Şu gerçeği bilelim. Cumhuriyet Yol Davasını çözmüştür. Yapılan yollar sayesinde köyler, kasabalar, ilçe ve il merkezleri birbirine bağlanmış, günlerce yürüyerek gidilen yerler saatlere inmiştir. Böylece sosyal, ekonomik ilişkiler gelişmiş, boşa geçen zamanlar insanın kontrolüne girmiştir.
Bu bir anlamda zamanı fethetmektir. Biz zamanı israf eden toplum iken yollar ve ulaşım araçlarının motorize olması sayesinde zamanı iş ile geçirme imkânını bulduk. Şuraya gelmek istiyorum:
Yollar ilerlemek, bir yere daha çabuk varmak, zamanı işle, meşguliyetle geçirmek için insana çok şeyler kazandırmıştır.
Düşünün Mustafa Kemal İstanbul'dan, Kırklareli'ne neredeyse iki günde gelmiştir. Şimdi öyle mi? Kısacası yollar, yollardaki araçlar insan hayatını güzelleştirmiştir. Yollar insanları dünyanın her tarafına bağlanmıştır. Uygarlık, ilerleme bu işte.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol