TOPÇU BABA ETKİNLİĞİNDE SANATÇI ETİĞİ

1997 yılında kurulan "Topçu Baba'yı Anma Kültür ve Sanat Derneği"nin öncülük ettiği Topçu Baba etkinliğinin 18.si yaşandı 13 Haziran 2015 Cumartesi günü.
18 yıl öncesine kadar da Topçu Baba etkinliği vardı ama o zaman yalnızca "Kurban" olarak yapılıyordu: "Topçu Baba Kurbanı".
Gün olmuş pazartesi günleri, zaman olmuş perşembe günleri yapılmış. Yine kurbanlar kesilir, yine yemekler yapılır, yöre köyleri o gün Topçular köyünün sırtındaki yamacın arka yüzüne toplanır, hazırlanan yemekleri ve kurbanı yer, dağılırdı.
1997 yılında kurulan dernekten ve gerçekleşen dernekleşimden sonra etkinliğin içeriği değişti. Deyişler, nefesler söylenerek, semahlar dönülmeye başlandı. Öncelikle yöresel insanların sahne almasıyla yapılan etkinlikler söz konusuydu.
Yöresel insanlarımız kimlerdi?
Öncelikle Hasan Usluaşık akla geliyor.
Mehmet Budak elbet ve buna benzer, eli saz tutan, dili söz eden insanlar…
İlerleyen zamanlarda Topçu Baba etkinlik günü daha bir geliştirildi ve zenginleştirildi.
Konuşmacılar getiriliyordu.
Yıllar ilerledi, zaman yürüdü. Ali Ekber Çiçek gibi, Hasan Kaplani gibi, Tolga Sağ, Pınar Sağ gibi insanlar bu etkinliklere çağrıldı, geldiler ve halk, Balkan köylüleri, TV ekranlarından izleyebildikleri bu insanları bizzat, yüz-be-yüz izleyebilmek olanağına eriştiler.
Tabi, dışarıdan gelen insanlar bir miktar maddiyat bulamazsa, alamazsa, gelmiyor buralara.
Oysa yörenin çalıp söyleyenleri her seferinde meccane, kendi işleri olduğu, kendi işleri bildikleri için maddiyat gözetmeden yaptılar bu işi.
Bu noktada bir acı, bir kere daha ortaya çıkıyor. Nedir bu?
İnsanların aklında, gözünde, anlayışında öylesine bir parazit yerleşmiş ki, silip kazınamıyor, kaldırıp atılamıyor. Dışarıdan paralı gelenler, TV ekranlarında boy gösterenler, yazılı ve görsel medyada arz-ı endam eyleyenler "sanatçı" sayılıyor; kendi yöresinin insanını "sanatçı" olarak görmüyor insanlar. Ya ne olarak görüyor? "Saz tıngırdatan herif!" İşin acı yanı bu.
2010 yılının 9 Ocak günü Kırklareli'de temel atıldı, "Topçu Baba Kültür Merkezi" yapımı için başlangıç yapıldı. O günden bu yana yüz binlerce lira harcandı bu inşaata. Daha da yüz binler ister.
Sahne hazırlıklarında parasal endişe söz konusu olunca, paralı gelmesi olası insanlara çağrıda bulunamadık bu yıl. Yani, dışarıdan, isimli, zamirine "sanatçı" yaftası yapıştırılmış insanları bu kez çağırmadık, aramadık. Yöre insanları olarak biz çaldık, biz söyledik, semahlarımızı döndük, etkinliğimizi gerçekleştirdik.
Saat 16,40 sıraları etkinlik son bulduğunda…
Bir insan geldi yanıma. İçinden geldiğince, masumane bişey sordu: "Bu sene sanatçı gelmedi mi?" biçiminde.
Başka bişeylere canım sıkkındı o sıra. Bu insanın sorusu, tam da kafamın başka yerlere takılı, canımın sıkkın sırasına denk geldi. "Nasıl yani? Saat 11 buçuktan beri sahnede gördüğün insanlar keçi çobanı mıydı?" diye karşılık vardım.
Böyle bir durum. Mayıs ayında Kırklareli merkezde Kakava Etkinlikleri yapıldı. Yöresel kültüre ve yerel sazendeye, türkücüye, şarkıcıya pek önem vermeden, yüzlerce bin liralar vererek, bastılar parayı ve çağırdılar medyatikleri, bitirdiler işi.
Al sana etkinlik. Ne demiş en medyatiği? "Sevgili Kocaelililer!"
Aferin! Budur işte.
Biz bu yıl Topçu Baba sahnesine, halkın huzuruna, "Merhaba sevgili futbolcu baba taraftarları!" gibi bir potla iştigal etmek olasılığı olmayan insanları çağırdık.
Bizdendiler, yöreseldiler, yerel insanlardı, bu kültürün insanlarıydı. Parayı pulu düşünmediler. Yüz binlerce lira değil, kuruş bile geçmedi akıllarından ve yürekleri Topçu Baba aşkına dile geldi.
Çaldılar, söylediler, aşka geldiler, dile geldiler.
Sanatçı mıydılar?
Ben ne bileyim!

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. sedat karacaduralıoğlu 27 Haziran 2015 Cumartesi 17:01:04

    hocam boşuna uğraşma kimse sanatamüziğebakmıyor bacağın güzelmi açpopülersen yer bulursun .festivalde hadise geldi basında nasıl yer buldu kırklarelinde hadisenin etek altı çekimleriyle hiç müziğinden perforsmanından konuşan yok.çydd olarak stand açıldı rafet seçkin hoca kitap sattı iki tene ben aldım bir tane arkadaş başka alan yok 3 günde bakan bile yok bırak müziği pişi satsucuk ekmek sat para kazanılır ilgi olur

  2. Hasan bey evela yazdığınız gazete etkinliği duyururken "Topçu Baba Şenliği" diye duyurmamalıydı. Siz de bu yalnışı görünce düzeltilmesini istemeliydiniz. Bu bir "şenlik" değildir. Gerisini sonra tartışalım. Bu kültüründe önemli sanatçıları var. Ama Sebahat Akkiraz geçen sene söz verdiği halde gelmedi. O bile paraya bakıyor demek. Kültür mültür boş bazılarına.