TEKNOLOJİ DİYORUZ AMA NE KADAR TEKNOLOJİ ÜRETİYORUZ

"Teknoloji ve İktisadi Kalkınma" adlı kitabı okuyorum. Çeviri bir kitap, fakat çok öğretici yazılmış. Yıllar önce bir kez daha okumuştum. Kitabı Konya'dan satın almıştım. Yıllar sonra neye kitaba dönüş yaptım? Şundan dolayı.
Türkiye teknoloji satın alan bir ülkedir. Fazla bir teknoloji üretmiyoruz. Belki üretemiyoruz. Teknoloji üretecek olanaklarımız mı yok? Yoksa teknoloji üreteceğimize satın alırız demek mi işimize geliyor, bilmiyorum. Ne sebeple olursa olsun teknoloji satın aldığımız bir gerçek.
Kitapta altını çizdiğim cümlelerden de yararlanarak bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü teknolojinin ne olduğu hakkında fazla bir bilgi sahibi değiliz.
Bir bilgiye ve görüşe göre "teknoloji insan tarafından, yine insan için yaratılmış bir araçtır. Ve bu aracın insan hayatı üzerindeki etkisi insanın onu kullanma şekline bağlıdır. Çok farklı olmayan bir başka görüşe göre ise, TEKNOLOJİ BİR TOPLULUĞUN İKTİSADİ FAALİYETLERİ İLE İLGİLİ BİLGİLERİN TOPLAMIDIR. YANİ BU FAALİYETLERİN YAPILMASI İLE İLGİLİ KAİDELERİN BELİRLİ HALE GELMİŞ ŞEKLİDİR.”
Teknolojinin tanımı bu olunca akla şu geliyor?
Teknolojinin eğitimdeki yeri nedir? Yeni bir teknolojiyi kullandığımızda eğitim bundan ne oranda etkileniyor, ne oranda bir fazla değer yaratılıyor?
Daha önce bir yazımda belirtmiştim. Yeni bir bilginin veya teknolojinin kullanılması halinde eğitim ve üretim bundan yüzde 25-30 oranında olumlu biçimde etkileniyor. Şu halde teknolojinin ya da yeni bir bilginin kullanılması refahın artışına neden olmaktadır. Bugün kendilerinden teknoloji satın aldığımız ülkeler kalkınmış, refaha erişmiş ülkelerdir. Bu ülkeler bilgiyi kullanmak, "refahı artırmak gayesiyle teknolojinin ticari amaçla yaygın biçimde kullanılması gerekir. Yeni bir teknolojinin şunda bunda olması fazla bir anlam ifade etmez. Sözgelimi, televizyonun, bilgisayarın, buzdolabının, çamaşır makinesinin herkeste olması halinde teknolojinin ticari amacı yerine gelmiş, refaha katkı sağlamış olur. Kısaca, teknolojiyi kullanacak geniş bir kesimin olması şarttır. Yeni bir araç yapmışsınız onun alıcısı, kullananı olmazsa bu bir işe yaramaz. Ülkemiz galiba yeni bir teknolojiyi, yani aracı kullanacak geniş bir kesimi yaratmadığı için teknoloji üretemiyor. Tabii yeni bir teknolojiyi satın alacak kesimin, insanların ekonomik güce sahip olması icap ed er. Satın alamıyorsa yeni bir aracı, teknolojiyi kullanmak mümkün değildir. Yaptığınız elinizde kalır. Mesela Selahattin Demiraco yazdığı kitabı satamıyorsa, kitabı alan yoksa ne diye kitap yazmış olsun. Bir malın, bir aracın ticari konuma gelememesi alıcının olmasına bağlıdır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol