Sürdürülebilir bir hayvancılık modelini ortaya koymalıyız

Evet Sayın okurlarım… Sevgili hayvancı kardeşlerim… LEYLEKLERİMİZ GELDİ Mİ, BAHAR GELDİ DEMEKTİR. Hayatlarını idame edebilmeleri için göçüyorlar. Ve doğal olarak beslenip, gelip gidiyorlar. Bütün canlılar doğadan nasibini alıyorlar. Ama biz doğadan yüzyıllardır beslendiğimizi unuttuk. Çobanlık, sığırtmaçlık mesleği gibi bizi dünyanın var oluşundan bu yana doğal olarak besleten meslekler, arkası gelmediği için yok oldu. Onların yok olması demek, DOĞAL GIDALARIN YOK OLMASI DEMEKTİR. Aslında geçmişimizde hep vardık. Leylekler Kasım 120’de (7’nci Mart) ovaya, Kasım 130’da (17’nci Mart) yuvaya derlerdi. Allah rahmet eylesin, çok değerli büyüklerimiz ve Kasım 100 (16’ncı Şubat) sabanı düz, Kasım 110 (26’ncı Şubat) tarlaya kon. Ve tohum mendilinden, ilk tohumu kurda, kuşa, sonra bana diye atarlardı. Teknolojiyi kullanmaya başladık. Eskileri unuttuk. Ama ne! ACI BİR GERÇEKTİR Kİ ATALARIMIZIN GELENEKSEL YÖNTEMLER İNSAN VE HAYVAN GÜCÜYLE HEM HAYATLARINI İDAME ETTİRİP, HEM DE HAYVANCILIKTA YAKIN ZAMANA KADAR KENDİ KENDİNE YETEN 7 ÜLKE KONUMUNDA TUTTUĞU, HATTA CANLI HAYVAN İHRAÇ ETTİĞİ ÜLKEMİZİ, BUGÜN İLİMİZDE YANLIŞ YERLERDE KURULAN ÇİFTLİKLERDE EN SON TEKNOLOJİ KULLANMALARINA RAĞMEN BAŞARILAMIYOR.
Ama biz geçmişte atalarımızın başarıp, yakın zamanda bizlere kadar tekamül eden orman ve mera hayvancılığının başarılı olduğunu yaşadık ve gördük. 7’nci Mart’tan sonra sürü sahipleri, “Bundan sonra Allah’tan bekleyelim” diyerek, hayvanlarının yemlerini azaltır ve dua ederlerdi. Arkasına çobanı ve sığırtmacı koyar, ormana salarlardı. Ben köyümde 9000’i geçik küçük baş, 1000’e yakın büyükbaş hayvanların ormanda otlatıldığını, hem kendi hayatlarını idame edip, hem de sahipleri orman köylülerine para kazandırdığını biliyorum. Hayvanların ormanda açlıktan ölenini hiç görmedim ve duymadım. Dünyada en lezzetli et olarak literatüre geçmiş olan Trakya’mızın KIVIRCIK koyununun anavatanı Istıranca ormanlarımızdır. Şimdilerde hiç adı duyulmuyor. Biz 90’lı yılların başına kadar İstanbul’a, Sütlüce mezbahasına KIVIRCIK KUZU götürürdük. Kuzularımız diğer ırklara göre daha değerli satılır, çoğu da ihracata giderdi. Nerede ORMANDA ÇOK AZ MASRAFLA SAHİBİNE KAZANDIRAN, DÜNYADA MARKA OLAN KIVIRCIK KOYUNUMUZ? Bizlere geçmiş yıllarda bilinçli olarak dış ülkelere eğitim amaçlı gönderilip, yetiştirilen, makam ve mevki sahibi yöneticiler ile içimizden satın aldıkları idareciler, önce 1960’li yıllarda ormanlarımıza getirisini, götürüsünü düşünmeden yetiştirildikleri devletlere hizmet edip, ülke hayvancılığımızı ve sahipleri olan orman köylerini ÇAM AĞAÇLARINI DİKTİREREK yok ettiler.
Bugün o ülkelerden yapılan İTHALATA MECBUR BIRAKILDIK. ÖNCEKİ HAFTALARDA “SEBEPLERİN SONUÇLARINI YAŞIYORUZ” DİYEREK BAŞLIK ATMIŞTIK. ALLAH AŞKINA İLİMİZDEKİ YETKİLİLER, BU ÇAM AĞACI DİKİMİNE BİR SON VERİR İNŞALLAH! BİZİM MEŞE FİDANIMIZ YOK MU? ORMANLARIMIZIN GERÇEĞİ MEŞE PALAMUDUNA DÖNMEMİZ GEREKTİĞİNE İNANANLARDANIM. GEÇMİŞTE YAPILAN YANLIŞLARA, ÇOCUKLARIMIZI ORTAK ETMEYELİM. MEYVE AĞAÇLARI BİZLER İÇİN NE KADAR DEĞERLİYSE, MEŞE PALAMUDU DA HAYVANLARIMIZ İÇİN O KADAR DEĞERLİDİR. İlimizdeki hayvancılık ile ilgili birimlerin geçmişimizdeki yapılan hayvancılığın başarılarını göz önünde bulundurarak, geçmişimizden örnekler alarak, yeniden orman köylerimize gidip araştırmalar yaparak TEKRAR SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİK BİR HAYVANCILIK MODELİNİ UYGULAMAYA KOYMALIYIZ. Koltuk telaşına düşmüş birlik, kooperatif, oda başkanları ve danışmanlar, bakanlığımıza ilimizdeki sorunları gerektiği hassasiyette anlatırlarsa, ilimiz hayvancılığımızın problemlerini çözebileceğimize inanıyorum.
Sağlık, mutluluk ve bol bereket dileklerimle, haftaya görüşmek üzere…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol