Söz Kırklareli çiftçisinde

03 Şubat 2016 Çarşamba günü Kırklareli
AKM'de düzenlenen"Türkiye ve Dünyada Tarımsal Desteklemeler ve Kırklareli Çiftçisi Konuşuyor" adlı panel, Kırklarelili çiftçiler ile konunun uzmanı Doç Dr. Yener Ataseven'i buluşturdu. Trakyalı çiftçiler, panelde konuşan Ataseven'e ilettiği görüşleriyle, sorunlarına çare aradı

Kırklareli Kent Konseyi, Türkiye Ziraatçılar Derneği ve Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İl Temsilciliği tarafından Kırklareli Atatürk Kültür Merkezi'nde "Türkiye ve Dünyada Tarımsal Desteklemeler ve Kırklareli Çiftçisi Konuşuyor" adlı panel düzenlendi. Ankara Üniversitesi'nden Doç Dr. Yener Ataseven'in konuşmacı olarak katıldığı panel, konunun uzmanları ile çiftçileri bir araya getirdi.
Dün saat 13.30'da başlayan panele AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, AK Parti Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Kayhan Türköz, Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İl Temsilcisi Dr. Erol Özkan, Türkiye Ziraatçılar Derneği Kırklareli İl Temsilcisi Necdet Göç, Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Seyfi Meriç, TSD) Kırklareli Şube Başkanı Arif Uzunoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.
"Çiftçilerimiz konuşacak biz dinleyeceğiz"
Açılış konuşmasını yapan Türkiye Ziraatçılar Derneği Kırklareli İl Temsilcisi Necdet Göç, "Bu etkinliğimizi, Tarımsal Öğretimin 170. Yıldönümü'nü kutladığımız 10 Ocak tarihinde düşünmüştük ancak takvim sıkışıklığı sebebiyle etkinlik bu zamana kaldı. Bizim bu etkinliği düzenlerken asıl amacımız şudur: Şimdiye kadar ülkemizin 10 milyonlardan 80 milyonlara ulaştığı nüfusunun, bugüne kadar karnını doyuran, bugünden sonra da karnını doyurmaya aday olan üreticilerimiz tarımsal desteklerden nasıl yararlanıyor. Yener hocamızın konuşmasından sonra onların düşüncelerini alacağız onlar konuşacak biz de onları dinleyeceğiz." dedi.
"Tarım Türkiye ekonomisi içinde çok önemli
bir yere sahip"
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden panele konuşmacı olarak katılan Doç Dr. Yener Ataseven; üreticiler gözüyle tarımsal desteklemeleri incelemek istedikleri için onların öncülüğünde, katılımcılara ve etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etmesinin ardından konuşmasına kendini tanıtarak devam etti: "2000 yılında Ankara Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü'nden mezun oldum. Akabinde yüksek lisansa orada başladım. 2010 yılında doktorayı bitirdikten sonra 2015 yılında da Tarım Ekonomisi alanında Doçent unvanını aldım ve halen aynı üniversitede görev yapmaktayım."
Kendini tanıtmasının ardından tarımsal istatistiklere değinen Ataseven konuşmasına şöyle devam etti: "Tarımın ekonomi içerisindeki yeri konusunda, 2014 rakamlarına baktığımız zaman gayri safi milli hasılaya tarımın katkısı bir önceki yıla göre artmakla birlikte, istihdam oranı aynı rakamlarda seyrederken, bu yıl bu rakamın geçen seneye göre biraz arttığı gözleniyor. Kırsal alanda yaşayan nüfus hemen hemen aynı olmasına rağmen değişen nüfus sistemine göre düşük görünüyor. Şu tabloya göre tarım Türkiye ekonomisi içerisinde çok önemli bir yere sahip."
"Destekleme ile
korumacılığı birbirine karıştırmayalım"
"OECD'nin bir tanımlaması var; hükümet tarafından belirlenen fiyatlarla dünya fiyatları arasındaki farka tarımsal destek diyorlar. Biz tarımsal desteklemeyi şöyle tanımlayabiliriz: Devletin tarım kesiminin işleyişine tarımsal üretim ya da üreticiyi koruma amaçlı yaptığı müdahaleler. Yani burada iki tane önemli nokta var: Bir üretime müdahale, iki sisteme müdahale. Sisteme müdahale ederken de, sizleri koruma amaçlı müdahale ediyor. Bunlara tarımsal destekleme diyebiliriz. Ama destekleme ile korumacılığı birbirine karıştırmayalım. Desteklemede hedef kitle tamamen sizsiniz yani tarımsal faaliyet alanında üreticiler. Fakat korumacılık dediğimiz zaman bunun içine hem siz giriyorsunuz, hem tüketiciler giriyor, hem de toplum giriyor. Bu yüzden destekleme ile korumacılığı birbirine karıştırmamamız lazım.
"Peki neden tarımı desteleyelim? Tarımla sanayiyi eşgüdümlü olarak düşünmemiz lazım. Tarım olmadan sanayi olmaz, sanayi olmadan tarım olmaz. Bir kere üretilen ürünlerin üretime yönlendirilmesi, üreticilerin desteklenmesi ve ülke içindeki dengelerin korunması gerekir. Dolayısıyla ülke içinde bazı dengelerin korunması için bu amaçların göz ardı edilmemesi gerekiyor. Nüfusun beslenmesi, gıda güvencesi, kendimize yeterlik, gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek gibi sebeplerden tarımı desteklemeliyiz."
Çiftçiler görüşlerini
bildirdi
Konuşmasına, panele katılan çiftçilerin görüşlerini ve sorularını almak adına ara veren Ataseven, salondaki çiftçilere dönerek "Tarım desteklenmeli mi? Desteklenecekse ne şekilde desteklenmeli?" sorularına cevap istedi. Bu soru üzerine tarım desteklenmeli cevabını veren Trakyalı çiftçilerden Kadri Yılmaz görüşlerini şöyle açıkladı: "Trakya'da çiftçinin doğduğu yerde doymasını istiyorsak alternatif tarıma geçiş yollarını süratle gündeme almalıyız. Alternatif tarıma mutlaka geçmeliyiz ve bunun öncülüğünü devlet ve özel sektör birlikte ele almalı ve örgütlenme olması gerekli. Bu partiler üstü bir olay. Trakya alternatif tarım master planının mutlaka hazırlanması gerekiyor ki köylülerimiz doğduğu yerde doysun. Şehirlere göç ederek şehirlerin de sosyal problemlerini arttırmasın. Böylece şehirdeki insanlarımız da yerinde üretim, yerinde tüketim kuralına göre herkes daha sağlıklı, günübirlik ve taze ürünler sofralarında görebilsinler."
Panel, çiftçilerin tarım desteklemeleri konusundaki görüşlerini iletmesinin ardından, Doç Dr. Yener Ataseven ile çiftçilerin görüş alışverişi ile devam etti.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol