Sevgili dostlar merhaba

Bu haftada da penceremden baktığımda hepimizi yakından ilgilendiren bazı konulara değinmek istiyorum. Aslında bunları sizlerde görüyorsunuz, biliyorsunuz. İşte burada benim yapmak istediğim de sizin gördüklerinizi ve düşüncelerinizi tercüman olarak buradan yansıtmak, yazmaktır. Bu konularla ilgilenen ve ilgilenmesi gereken kurumlarda görev yapan kişilerin dikkatlerini bu konular üzerine çekmektir.
Nedir bunlar derseniz; Birincisi, Kırklareli'nde gelişi güzel araçların caddelerde park edilmesi. Hem de şehrin en işlek caddelerinde çift sıralı araç park ediliyor. Bir trafik kargaşası almış başını gidiyor. Araç sahibi kişiler park yeri bulmaktan şikayet eder duruma gelmiş. Yayalar araçların arasından geçip karşı kaldırımda bulunan bir yere ulaşmak için bir geçit arar duruma gelmiş. Bu caddelerdeki iş yeri sahipleri desen şikayetçi. Müşterim beş dakika alış veriş için aracını park etmeye yer bulamıyor diye yakınmaktalar. İlgililer park yerleri var vatandaş aracını park yerine getirip, bırakmıyor diyorlar. Vatandaş; beş-on dakika alış veriş yapacağım arabamı park ettim, ücret ödüyorum diye yakınıyor. Velhasıl herkes haklı gibi görünse bile, Kırklareli için güzel bir görüntü vermiyor bu vaziyet. Demek ki Kırklareli'nde acil olarak bu park sorununun ve trafik sorununun hâl edilmesi gerek. Bunun için daha ekonomik ya da belirli bir süre için kalacak araçların ücretsiz park yapılmasına olanak sağlayacak otoparkların yapılması lâzım diye düşünüyorum.
  İkincisi; şehrimizde bazı yerlerde kaldırımlar dar olasına rağmen, iş yeri sahiplerinin yayaların yürüme alanı olan kaldırımlara teşhir amaçlı mallarını ya da sattıkları ürünlerin reklamı olan tabela koymaları. Bu böyle olunca Vatandaş kaldırımdan inip caddede yürümek zorunda kalıyor. En azından bu iş yeri sahiplerinin yayalara ait olan bu kaldırımlardaki teşhir amaçlı koymuş oldukları ürünlerini ve tabelaları kaldırmaları gerekliliği kendilerine ilgili kurumlar da görev yapan kişilerce uygun bir şekilde söylenmelidir.
   Üçüncüsü; Belediyemizce at arabalarının trafiğe çıkması yasakladığı hâlde, bazı kişilerin hâlâ buna uymadığı görülmektedir. Bu kişiler ki zaten kural, kaide nedir bildikleri yok. Böyle olduğu için caddelerde trafikte tehlike arz etmekteler. Trafiğe engel ve tehlike teşkil edecek şekilde hareket etmekten ve vurdumduymaz şekilde arabaları sürmekten hiç tedirginlik duymamaktalar. Hatta öyle pişkinlik göstermekteler ki. Kaza ile onlara aracınız ile çarpsanız siz suçlu duruma düşer durumda kalacaksınız. Bu araç sahiplerinin de bir an önce trafiğe çıkmaları engellenmesi gerekliliğini düşünüyorum.     
   Dördüncüsü; Tehlike arz eden inşaatlar. Emniyet tedbiri desen yok. Çok katlı olan bu inşaatların yanından vatandaş geçse üzerine kalas mı, demir mi, tuğla mı, kiremit mi, neyin düşeceği belli değil. Aslında o inşaatta o tehlike oluşturacak alanın kontrollü bir şekilde sarmalanması gereklidir. Ayrıca o inşaat ile ilgili demirler ve malzemeler yayaların geçişine imkan vermeyecek şekilde gelişi güzel kaldırımların üzerine konulmuş. Vatandaş mecburen cadde ya da yol üzerinde yürümek zorunda kalıyor.
  Bu yazdıklarım, biraz daha denetim ve tedbir ile üstesinden gelinebilecek şeylerdir. Bunları yazarken, ima ettiğim konularla ilgili kurum ve kuruluşlarda görev yapan kişilerin çalışmadığını anlamına gelmesin, inanıyorum ki ellerinden gelen her şeyi yapmanın gayreti içindedirler.
  Sonuç itibariyle, benim ve sizlerinde arzu ettiğimiz şey, yaşamış bulunduğumuz Kırklareli'mizin daha güzel, daha huzurlu olması olmasıdır. Bunun için bizlerde vatandaş olarak yapmamız gerekenleri kendimize görev olarak kabul etmeliyiz.
Önümüzdeki hafta başka bir konuda buluşmak dileğimle. Saygılar

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol