Sepetçilik zanaatı kaybolmaya yüz tutuyor

İlmik ilmik örülür sürgünler, saplar girer iç içe ve bittikçe birikir ustanın yanı başında. Eski günler gibi biriktikçe, kaybolmaya yüz tuttuğunu anlar sepetçi ustası da. Ne ardında çırağı ne de sepetleri kullanan hammallar kalmamıştır artık. Trakya bölgesinde unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan sepetçilik, zamana direniyor.


Önadım Haber
Teknolojinin hızlı gelişmesi, geçmiş yıllarda revaçta olan birçok mesleğin bitmesine sebep oluyor. Bunlardan biri de sepetçilik mesleği. Atalarından kalan bir meslek olarak sepetçilik zanaatıyla uğraşan Nuri Çekiç ve İsmail Mercan usta yıllardır geçimini bu meslekle sağlıyor. Devlet tarafından yerel halka istihdam sağlanamadığı için geçimini sağlayabildiği tek şeyin sepetçilik olduğunu söyleyen Çekiç bu meslek sayesinde hem yıllarca geçimini sağladığını hem de çocuklarını büyütebildiğini söyledi. Taleplerin azalmasından yakınan Çekiç, “Memnun değiliz tarlamız tezeğimiz olmadığı için mecbur çabalıyoruz. Bu işin geçimi de kalktı başka alanda yok zorla satış yapıyoruz, bazen ekmeğimizi alıyoruz; bazen alamıyoruz. Bunun için devletimizden Allah razı olsun elinden geldiği kadar bize destek oluyor ama gençlere fabrika işi vermesi lazım çalışmamız lazım” dedi.
“Son Demleri”
Çekiç, tarihi bir miras olan sepetçilik zanaatını yapan olmadığını ve geçmiş yıllardaki gibi sepet ustası kalmadığını söyleyerek “Şimdiki gençler yapmıyorlar, yaşlandık mecburuz artık bu işi yapmaya, çobanlık hamallık yapamıyoruz. Mecburen böyle iki sepet yapıyoruz da akşama kadar bekliyoruz” diyerek sözlerine devam etti.
“Bizden geldi, geçti”
“Çakıyla sepetimizi yapacağımız zaman kesip örmeye hazır hale getiriyoruz. Kendimiz topluyoruz ormanda yetişiyor biz de gidiyoruz orakla kesiyoruz ekmeğimizi kazanmaya çalışıyoruz. Ben bu yaşa kadar belki hiç yapmadıysam bir milyar sepet yapmışımdır. Ama bu meslek ile çocuklarımı yetiştirdim, evlendirdim. Başka güvencemiz yok borç ile geçinip gidiyoruz. Bizi güldürecek bir meslek değil. Ölmeyecek kadar ekmeğimizi alıyoruz” dedi.
Dünden bugüne
sepetçilik tarihi
Ağaçların ince sürgünlerinden, bitkilerin odunlaşmamış saplarından faydalanılarak yapılan örgü ve el sanatı. Sepetçilik sanatı insanlık tarihiyle başlar. Toplumların kültür tarihlerine katkısı bulunan sanatlardan birisidir. Bugün Afrika'da Eski Mısırlıların beş bin yıl önce sepet yapımında kullandıkları teknik ve metot kullanılmaktadır.
Sepetçilik genelde bir el sanatı olduğu için her yöreye göre çeşitli şekilleri vardır. Örülen sepetin hangi amaçla kullanılacağı, örgüsünde kullanılacak malzemeyi ve şeklini belirler. Mesela tahıl veya sıvı konulacak bir sepetin son derece sık örülmesi, aralarına başka malzemelerin kullanılması lazımdır. Bunun yanında, kafes, ağ, tuzak vb. yerlerde kullanılacak sepetlerse delikli olur.
Sepetçilikte genellikle ot, bambu, mısır sapı, saz, saman sapı, böğürtlen, rafya, kamış, bitki saplarıyla, bodur söğüt, kestane, fındık, siyah akça ağaç vb. gibi ağaç filizleri kullanılır. Bugün sentetik olarak üretilen naylon ve buna benzer liflerden de sepetler yapılmaktadır.
Kökü çok eskilere dayanan sepet örme, sepetçilik zanaatı; günümüzde ambalajlama tekniğinin gelişmesiyle biraz gerilemiştir.
Çünkü eskiden malların piyasaya sürülmesi, tarım, bahçe, bağ ve balıkçılık ürünlerinin taşınması, pazara götürülmesi ve pazarlanmaları hep sepetle olurdu. Modern ambalaj sanayi ise bugün sepetçiliği kaldırmıştır. Buna karşılık, ince sepetçilik, özellikle lüks sepetçilik gelişti. Mobilyacılıkta sandalye ve koltuk yapımında da kendini gösterdi.
Günümüzde çok değişik sepet örme teknikleri vardır. Bunlardan iki tanesi bütün sepet örme tekniklerinin temeli sayılır. Birincisi; tek bir liften yapılan rulo kıvrımlarının birbirleri üstüne dikilmesidir. İkincisi ise; kafes veya hazır örgüdür. Sepet örgü biçimleri bazen metal bazen de porselen gibi daha sert malzemelerle de taklit edilmeye çalışılmıştır. Sepetler kullanılacakları yerlere göre çeşitli boy, biçim ve isimde yapılır ve kullanılır.
Kökü çok eskilere dayanan sepet örme, sepetçilik zanaatı; günümüzde ambalajlama tekniğinin gelişmesiyle biraz gerilemiştir.
Çünkü eskiden malların piyasaya sürülmesi, tarım, bahçe, bağ ve balıkçılık ürünlerinin taşınması, pazara götürülmesi ve pazarlanmaları hep sepetle olurdu. Modern ambalaj sanayi ise bugün sepetçiliği kaldırmıştır.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan sepetçilik zanaatı yavaş yavaş bitiyor, Nuri ve İsmail ustamızın emekleriyle bir gelenek daha zamana direniyor. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol