Saros’uma Dokunma!

Saros Körfezi’ndeki Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasına BOTAŞ’ın kurmayı planladığı FSRU Limanı ve boru hattı projesi için mahkemenin verdiği ''proje uygun değildir'' kararına rağmen inşaat 2020 yılı sonunda sessiz sedasız başlatılmıştı. İnşaatın başladığı günden bu yana bölge halkı başta olmak üzere çevrecilerin mücadelesi sürüyor. Periyodik olarak bölgedeki ‘hukuksuz’ inşaata dikkat çeken çevreciler, Saros Körfezinin ‘Özel Çevre Koruma Bölgesi’ olarak ilan edilmesine rağmen inşaatına başlanan projenin körfezdeki ekolojiyi yerle bir edeceğini vurguluyorlar. İşte tüm ayrıntılarıyla Saros Körfezinde yaşananlar.

Dünyada kendi kendini temizleme özelliğine sahip birkaç körfezden biri olan Saros’un Sazlıdere sahiline yapılmak istenen Saros FSRU gemi iskele projesi çalışmaları bölge halkının tüm tepkilerine rağmen son hız devam ediyor. Projenin bir an önce hayata geçirilmesi için bazı vatandaşların bilgisi dışında tarlasına şantiye dahi kurulduğu öğrenilmişti.
BİLİRKİŞİ RAPORU, “PROJE İMAR
PLANINA AYKIRI”
BOTAŞ tarafından yapılması planlanan Saros FSRU Limanı Projesi'ne ilişkin 3’üncü kez bilirkişi raporu yayımlamıştı. Heyet tarafından hazırlanan raporda projenin imar planlarına aykırı olduğu belirtilmişti. Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda projenin Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası 1/100000 ölçekli ve 1/25000 ölçekli Edirne İl Çevre Düzeni Planı’na aykırı olduğu belirtildi.
DEDEOĞLU, “SAROS’UN
ZORBALARI KİMLER?”
Çevreci aktivist kimliği ile bilinen TEMA Temsilcisi Hakan Dedeoğlu’da sosyal medya hesabından Saros’ta yaşananlara tepki gösterdi. Dedeoğlu, ‘Zorba Kime Denir?’ diyerek başladığı yazısından şunları kaydetti, “ZORBA KİME DENİR!?.. Ya da zorbalık nedir?. Peki ya, Saroz'un zorbaları kimler!.. Evet bunları cevaplamadan Saroz da yaşananları ya da dönen dolapları bilebilmek bugün için pek mümkün gözükmüyor.. Değerli Trakyalılar... Topraklarımız, sularımız, ormanlarımız, dağlarımız, havamız, insanımız, uçar kaçar tüm canlılarımız hemen hepsi tüketiliyor, yok ediliyor. Saros konusunda bölgede yaşanmakta olan ve bir türlü karara bağlanamayan tüm hukuksal haklılığımızla birlikte yargının alacağı sonuç kararı iyi bir yurttaş olarak uzun süredir bekliyoruz.. Peki İyi yurttaş nedir? Devletine ve milletine uyumlu işler yapan, yasalara uygun hareket eden tüm insanlara iyi bir yurttaş denir, denilebilir.. Ancak, iyi yurttaş olarak bize yıllardır, "planlı olmak güzel ve kolay olan, zor olan ise planları doğru uygulayabilmek" şeklinde öğretildi. Bizler halk olarak; "Hukuku ve bilimi hiçe sayarak tahribata ısrarla devam eden şirketlerin tüm uygulamalarından dolayı adeta "zorba" olmayı istemesi ve çabası karşısında uzun süredir mücadele ediliyor" denilebilir.. Ve tam da bu noktada, yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Edirne İdare mahkemesinin en kısa sürede vereceği yürütmeyi durdurma veya iptal kararıyla devam eden bu hukuksuzluğa, halk olarak bundan böyle son verileceğini umuyoruz.. Değerli dostlar; Aslında halkına eziyet eden kişiye ZORBA denir.. Ve diyoruz ki, zorbalıkla doğru ve güzel işler asla yapılamaz!.. Saygılarımızla..
KARAGÖZ,
“MÜCADELEMİZ
DEVAM EDECEK”
Üçüncü bilirkişi raporuyla bir kez daha projenin hukuka ve bilime aykırı olduğunun kanıtlandığının altını çizen Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, konuyla ilgili olarak daha önce yapmış olduğu açıklamada, “Hukuksuzlukta ısrar edilecekse biz de BOTAŞ Saros'dan çıkıncaya kadar toplumsal ve hukuksal mücadelemiz devam edeceğiz. ÇED iptal davamızda verilen ikinci bilirkişi raporuyla liman ve boru hattı projesinin inşaat, ziraat, jeoloji, hidrojeoloji, biyoloji ve orman bilimlerine birçok yönden aykırı olduğunu geçtiğimiz günlerde açıklamıştık” diyen Karagöz, “Şimdi ise projenin dava konusu planlarının planlama ilkelerine ve şehircilik esaslarına uygun olmadığı yönünde bilirkişi heyeti ortak rapor hazırladı” ifadelerini kullanmıştı.
KAÇAR, “EKOLOJİK TAHRİBAT
DEVAM ETMEKTEDİR”
Davanın Avukatı Bülent Kaçar da, “Botaş üç ayrı bilirkişi raporundaki bilimsel uyarılara ve bir gerekçeli mahkeme kararındaki hukuksal uyarılara uymak yerine müvekkillerimizin tarım arazilerinde ve ormanlarımızda ekolojik tahribata devam etmektedir” ifadelerini kullandı. “Doğaya ve turizme düşman bu projeyi bilimsel ve hukuksal haklılığımız ile mutlaka iptal ettireceğiz” diyen Avukat Kaçar, raporda yer alan ifadelere dikkat çekti, “Dava konusu planlar üst kademe planların sunmuş olduğu çerçeve içinde benimsenen sürdürülebilirlik ilkesine koruma kullanma dengesinin sağlanması hedefine ve doğal alanların korunması gerektiği kararıyla uyumluluk göstermemektedir.
Tespitlerimiz doğrultusunda bilirkişi kurulumuz dava konusu planların planlama ilkeleri ve şehircilik esaslarına uygun olmadığı görüşüne ulaşmıştır’. Biz bu çerçevede bilirkişi raporu ayrıntılı olarak bilimsel ve teknik değerlendirmeler kesin kanıtlar sunduğu için Edirne İdare Mahkemesi’nin acilen bu planların yürütmesini durdurmasını talep ediyoruz. Ayrıca projenin hafriyat inşaat çalışmalarının biran önce durdurulmasını talep ediyoruz.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol