SEVGİ ENGELLERİ AŞAR

Bir arkadaşımın küçük kızı 1. sınıfa başladı bu yıl. Okulunu pek sevmiş ama bir sorunu var bu küçüğün. Derslerini sadece ablası ile çalışıyormuş.
Arkadaşım bunları paylaşınca benim de aklım küçük kızda kaldı.
Anneyle ders çalışmaya karşı koyuyor, baba zaten çalışıyor ama ablaya sıra gelince derslerine seve seve sarılıyor.
Ben anneyi de tanıyorum biraz aceleci kişiliğe sahip biridir. Demek küçük kız anneden çekiniyor.
Onlar şimdi hem okumayı, hem harfleri aynı zamanda da el yazısını çözüyorlar.
Ayrıca bu yeni sistem çok ağır.
Bu nedenle büyüklere büyük sabır, büyük fedakârlık gerekiyor.
Zaten onlar kendilerini öğrenciliğe adapte edememişlerdir daha.
Öğrenci kimliklerini onlara ite kaka değil, severek, okşayarak, anlayarak vereceğiz. Onlar oturup saatlerce ders çalışamaz. Sık sık mola vermek şarttır. Harfleri düzgün yazamadıkları halde ellerine vurarak, azarlayarak değil, emirler, tehditler yağdırarak ta değil, titreyen ellerden tutarak, saçlarını şefkatle okşayarak, harfler düzgün yazılamadıysa kızgınlığımızı göstererek değil, daha güzelini yazabilmek için tekrara başvurduğumuzu anlatmalıyız.
Aksi halde bize güvenmeyecekler, yanlış yapma korkusu egemen olacak ve her yanlış bizden gizlenilmeye çalışılabilir.
Ama kazanılmış bir güven altında çalışırlarsa hem mutlu olurlar hem de yalana da başvurmazlar yarınlarda.
Çocuklar yalanı daha çok korkudan, anlaşılmayacağından emin olunca söylerler.
İlkokul öğretmenleri de bundan yana, zorla değil, sevgiyle eğitmek düşüncesinde olmalıdırlar. Birde her çocuğun ayrı kapasitesi vardır, onu başkasıyla kıyaslayarak onurunu, gururunu zedelememek gerekir.
Okulundan, öğretmeninden de sevgiyle bahsedelim.
Varsın küçücük kalpleri sevgiyle dolup taşsın, sevgiyle engelleri aşsın.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol