RÜYA GİBİ

Hani bazen bir rüya görürüz de haftalarca, aylarca etkisi altında kalırız ya işte öyle bir şeydi Balkanlar.
İşte öyle bir şey deyinse sözlerim bir şarkıyı çağrıştırdı galiba ama mısralar her zaman komşuluk halindedirler.
Kimi şeyleri dilimizden atmak mümkündür, beyinden atmak ise hiçte kolay olmadığını hepimiz biliriz.
Ben Balkanlardan ayrılalı 20 küsur yıl olmasına rağmen, bizim oraları sık, sık gelip bağdaş kurar rüyalarıma, ben de kapatamadım rüyalarımın kapısını onlara çalmadan girsinler diye rüyalarıma.
Sarılıp rüyaların tülden kanatlarına yelkensiz açılırız mavi semalara.
Akşam güneşi camlarda oynaşırken saçlarımda dolaşır parmakları, kar beyazı bulutları ellerimde taşırken kalmaz gönlümün efkârı, gamı.
Kır çiçekleri gücenir öpüp koklamadan geçersem eğer, su içmez ceylanlar bir daha gönlümün pınarlarından.
Kuşdilini öğretmişti bir zamanlar bana bir zamanlar bana koynumda uyuyan küçücük kuşlar hala o dili kullanırım göz göze gelince onlarla bakışlar.
Koyudur ormanların gölgesi sobelemek kolay olmaz, her yerde çocuk sesleri kuş seslerinden ayrılmaz.
Çiçekleri açmış kucağını arılara, arıların balı ağaç kovuklarına, kısacık ömrünü unutur kelebekler, altın tozlar serperler kanatlarından yemyeşil ovalara.Dağ meyvelerinin ağaçları fazla büyümez üzmesin sevenini diye, burada umutlar hiç ölmez, tazelenir her sabahın seherinde.
Her ağaç dalında bir salıncak her salıncakta çocuklar umutlarını bırakır sallanırken göklere.
Gökkuşakları döşek serer dağ başlarına yordun yolcular dinlersin diye,nane kokulur ırmaklar çağlar dört yanında….
Bazen çocukluğunun gölgesinde, bazen de kaybedilen bir cennetin ardından bakar kalırsın.
Öyle büyüleyici bir güzelliği vardır ki Balkanların şöyle bir uzaklara göz atsan yerden kucaklarsın gökyüzünü, ellerini sema ya açsan, avuç, avuç yıldız toplarsın, ağaçlar dallarını yollara serer, uzaklardan gelen çilek kokuları ilaç olur sürülür yaralara, ümitler ellerinden öper, acıyı hasreti alıp gider.
Böyledir Balkanların dağları görenin gözünde kalır, gidenin kalbini alır.
Böyledir Balkanların dağları, bir elinde güneşse, diğerinde kardır, dört yanın da dört mevsim olsa da hissedilen sadece bahardır.