RÜYALAR GERÇEK OLSUN

Çocuklarımızı iyi bir insan olarak yetiştirmek hepimizin en güzel rüyasıdır ama bu rüyaları gerçekleştirmek için gerçeklerle yüzleşmemiz gerekir.
Hepimiz çok iyi biliriz ki gerçekler ve hayaller başka başkadır.
Hatasız kul olmaz demiş atalarımız ama hemen arkasına da zararın neresinden dönülürse kârdır diye de ekleyivermişler.
Çocuklarımız yanlış yapacaklardır elbet, onların hatalarını gizlemeye ortak olacağımız yerde  bu hatayı tekrarlamamasını, gerektiğinde suçunu tanıyıp, özür dilemesini de öğretmeliyiz ama sadece sözlerimizle değil, bu gibi konulara davranışlarımın örneklik etmelidir.
İki de bir somurtmaması için, somurtkanlıktan önce biz vazgeçmeliyiz.
Yanlış yaptığında ona somurtarak ceza veremeyiz.
Başkalarına söz hakkı tanıyabilmesinin yolu çevremize sergilediğimiz davranışlardan geçer.
Verdiğimiz harçlığı dikkatli ve yerinde kullanması için biz tutarlı olmalıyız.
Hani her evde misafir yemek takımları, misafir bardakları gibi eşyalar vardır ya, gerektiğinde çocuklarımızın da misafirlerimiz kadar değerli olduğunu ve zarar gören en kıymetli bir eşya bile olsa onun kadar hiçbir şeyin değerli olmadığını da kendisine hissettirmeliyiz her zaman.
Okuldan geri kalan zamanı sadece internet karşısında değil de biraz da kitap okurken geçirmesi için, bizi kitap okurken görmeli.
Okuldaki ders kitapları öğretmeni için değil kendisi için çalışması gerektiğini, bu gün öğretmenin verdiği notu yarınlarda hayatın vereceğini arkadaşça anlatmalıyız.
Sabahları uykusundan asık suratla kalkan annelerin çocukları güler yüzlü olmayı nereden bilebilir ki?
Arkadaşlarımıza veya her hangi birine yapılan bir iyiliği mümkünse gizli kalmasını veya unutmasını, vatan sevgisini, Atatürk ilkelerinin hiçbir şeye değiştirilemeyeceğini ezbere bilmeli çocuklarımız rüyalarımızın gerçek olabilmesi için.
Küçük yaşlarda daha bunları benimsetebilirsek onlara, vatanımıza da kendimize de hayırlı evlatlar yetiştirmiş oluruz değil mi?