“Pancar Bölge Şefliği Halkındır, Satılamaz”

Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu, bulunan pancar bölge şefliği arazisinin satılması hakkında yaptığı açıklamada; “Pancar Bölge Şefliği arazisi Kamuya aittir, yani halkındır. Ve yaşlı bakım evi, çocuk kreşi, park ve deprem toplanma alanı olarak düzenlenebilmesi için en kısa sürede Lüleburgaz Belediyesine devredilmelidir” dedi…

Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu’nun, ilçede bulunan pancar bölge şefliği arazisinin satılmasıyla ilgili mücadelesi sürüyor. Son olarak 10 bin imzalı dilekçe Lüleburgaz İlçe Mal Müdürlüğü’ne teslim edildi. Konu hakkındaki basın açıklamasını Platform adına aktivist Hakan Dedeoğlu gerçekleştirdi. Açıklamada şunlar kaydedildi;
“Ortalama altmış gün önce Lüleburgaz’ın İstanbul caddesinde bulunan pancar bölge şefliği arazisinin ( 6630 m2) satışı sonucu ortaya çıkan adaletsizliğe karşı “Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu” olarak başlattığımız mücadele süreci, halk nezdinde karşılık bulmuş ve genişlemiştir. 
Sivil inisiyatif temelinde başlattığımız bu hareket Meşru bir harekettir ve gücünü de meşru olmasından almaktadır. Ayrıca bu hareketin üzerinde titizlikle durduğumuz en önemli yanı da siyaseti karıştırmadan hareket ediyor olmamızdır. Çünkü halkımız yıllardır yaşanan bu siyasi çekiştirmelerden bıkmıştır, dolayısıyla bu konudaki mücadelenin genişleme gücüde halkın genelinden karşılık buluyor olmasındandır. Lüleburgaz Belediye Meclisinin ve o Meclis’te artarak oluşan iradenin milletin kesin iradesi ve sonrasında oluşacak hareket şeklinin de odağını oluşturmuş, oluşturmaya da devam edecektir. Lüleburgaz da yaşayan halkımızın hiçbir sebep ve şekilde değişmesine imkân vermeyen iradesi, ne olursa olsun üç beş kişinin çıkarı doğrultusunda değil, halkın büyük kesiminin geleceği adına sonuçlanacağı yönünde olacaktır. Çünkü; Pancar Bölge Şefliği arazisi Kamuya aittir, yani halkındır. Ve yaşlı bakım evi, çocuk kreşi, park ve deprem toplanma alanı olarak düzenlenebilmesi için en kısa sürede Lüleburgaz Belediyesine devredilmelidir.
İlçemizde yaşanan bu hareket, unutulmamalıdır ki milletin arzusudur; hatta bir gereksinimidir de!. Bu arzu ve gereksinimi doğuran şey de sadece kişiler değil, doğrudan yaşanan olaylardır. Çünkü Lüleburgaz Belediyesinin konuyla ilgili olarak açtığı dava sonuçlanmadan birileri fırsattan istifade etmek adına bu yeri ele geçirmek istemektedir. Aslında daha öncede belirtildiği üzere son yaşanan kararla iktidar Lüleburgaz Belediyesini ve dolayısıyla halkımızı yok saymıştır. Halk olarak yaşamsal bütünlüğümüzü ve hareket kabiliyetimizi tehdit eden hukuk dışı birtakım siyasi emrivakiler ve topraklarımıza hiçbir hakka dayanmaksızın vuku bulan saldırılar, gelecekte yaşanacak tehlikeli sonuçlar karşısında halkımıza birleşerek mücadele etme gereğini hissettirmiştir. Bu davaya gönülden inanmak, bu yolda gösterilen irade ve kararlılıkla gerçekleştirilecektir. Yaşaması ve başarılı olması gereken şahıslarımız değil, bu sorunu çözecek olan fikirlerdir. Sonuç itibarıyla gelinen nokta da, halkımız ben yaptım oldu ya, ben ne dersem o olur denmesine, ya da kısacası emrivaki alınan kararlara karşı verdikleri İMZA’larıyla itiraz etmiştir. Değerli arkadaşlar; gerçeklerden kaçamayız. Hatta kendimizden hiç kaçamayız! Bu konunun en kısa sürede halkımızın genel iradesi ve menfaatleri adına çözümlenmesi bugünkü iktidarın görevi olmalıdır.” (Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol