“Oklavalarını alan komşuya makarna yapmaya”

Sonbahar geldiğinde Trakya Kadınlarının akıllarında beliren tek düşünce kışa hazırlık işleridir. İmece usulü bir araya gelerek ortaya çıkardıkları eşsiz lezzetlerden birisi olan Makarnanın yapımına başlandı. Makarnaları baştan sonra ne şekilde hazırlanıp nasıl kesildiğini yerinde takip ederek Trakyalı Kadınların marifetli ellerinden çıkan makarnaları yerinde inceledik 

İşte yine öle bir günde bir araya gelen Doğu Mahallesi kadınları Balkan esintilerini canlandırarak mahallenin kadınlarından birinin evinde bir araya gelip evinden oklavasını alan makarna(erişte) açmak için bir araya geldi. Birçok ev hanımı, havaların yavaş yavaş soğuması ile birlikte oturdukları yerden aile bütçesine katkıda bulunmak ve doğal yiyeceklerini kendileri üretmek amacıyla kışlık besinlerini hazırlamaya başladı.
“Un, süt ve
yumurtadan meydana gelen lezzet”
Maharetli ellerle buluştuğunda çok lezzetli makarnalar oluşturan un, süt, yumurta gibi kolay tedarik edilen malzemelerle, bütün kış yetecek makarna stoku oluşturulabiliyor. Modern çağın getirisi olan hazır besin tüketen toplumda, markette satılan hazır makarnalar, özellikle kırsal kesimde çok popüler olan, evde yapılan makarna üretimini pek de etkilemiş görünmüyor.
Doğu Mahallesi ev hanımları konu ile ilgili yaptıkları açıklamada "Evlerimiz de kendi aramızda imece usulü olarak toplanarak yapmış olduğumuz ve sofralarımızın vazgeçilmezlerinden tarhana, yufka, ev makarnası, kuskus yemeklerimizin arasında en çok tercih edilen yemeklerdir.
Eşlerimiz ve çocuklarımız kış ayında en çok tarhana, yufka, ev makarnası ve kuskus gibi yiyecekleri tercih ediyorlar. Bilhassa uzun kış gecelerinde daha tok tutması ve doyurucu olması için börek, makarna ve hamur işlerini tercih etmekteyiz. Bunun için ev hanımları el ele vererek gerekli olan ihtiyaçlarımızı kendimiz yapıyoruz "diye konuştular. Sözlerinin devamında Doğu Mahallesi kadınları, " Önceden Balkanların evlerinde kışa doğru hazırlıklar başlardı. Bağ bozumu sonrası asmalık üzümlerin asılması ve pekmezlerin yapılmasıdır. Sonbahardan sonra tarlalar sürülüp ekilmeye başlanır.
Bağların gözleri kapatılırdı. Bağlardan kesilen odunlar ve üzüm çubukları doğranarak kış hazırlıkları yapılırdı. Evlerde tandırlar yakılır kışlık yufka hazırlanırdı. Hazırlanan yufkalar yüksek yerlerde üst üste konularak biriktirilirdi. Tandırlar yanınca kete, çörek ve bazlama pişirilir, çömleklerde yemekler pişirilirdi. Kışlık için değirmenlerde öğütülen unlar çuval veya genellikle tahta ambarlar da muhafaza edilirdi.
Evlerde dizi dizi çömlekler olurdu. İçlerinde bulgur, pekmez, peynir, yağ, turşu gibi gıda maddeleri bulunurdu. Bir köşede kayılmış yufka ve anbarda un olurdu. Leğenin üstüne bir oklava uzatılır, onun üstüne de bir kalbur konur. Kalbura alabildiği kadar buğday konulup suya daldırılıp daldırılıp çıkarılır. Bu suretle hem buğday yıkanır hem de taşları kalburun altına çöker. Avuç ile temiz buğday alınır. Tekrar daldırılır. Kalburdaki buğday bitince tabana çöken taşlar atılır. Bu suretle buğday yıkanır, arınır.
Kurutmak üzere komşulardan toplanıp güneşe serilen kilimlerin üstüne dökülür. Akşama kadar kurur. Ertesi günü bir ocak yakılıp üstüne büyük bir pekmez leğeni konulur. Buğday doldurulur. Ocağın altı yakılır, pişer hedik olur. Birer tabak komşulara dağıtılır.
Herkes yiyebildiği kadar yer. Çok nefis olur" diyerek Balkan esintilerini anlattılar. Özellikle Eylül ayının son zamanlarını tercih eden bayanlar rüzgârlı ve serin havaları göz önünde bulundurarak makarna yapımına koyuluyorlar.
Tüm bu uğraşların sonunda açılan hamurlar kurtularak makarna kesimine geçiliyor.
Makarna kesimi
Buğday yıkanıp kurutulduktan sonra değirmene yollanıp gayet ince bir şekilde öğütülür. Eve gelir ve ince elekten elenir. Hamur, yumurta ile karıştırılarak çok koyu ve katı bir şekilde yoğrulur.
Sabaha kadar dinlenir. Sabahleyin komşu kadınlardan bıçağını alan gelir. Bir taraftan oklavalar yufkanın kalını şekilde açılır, bir taraftan da kesici hanımlar bir milim kalınlığında ve üç santim uzunluğunda keserler. Kesilen bir taraftan güneşe taşınır. Yeteri kadar erişte kesilince makarna kesilmeye başlanır. Bu da kendine ait olan kurutma yerine götürülür. Kurutulur. Makarna toplanıp kabına konar ama erişte tandır yakılarak yufka sacının üzerinde kavrulur. Soğutulur, yerlerine kaldırılır. İkisi de yemek yapılmaya hazır hale gelmişlerdir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol