OSMANLI DEVLETİ'NİN DEVRİMCİSİ ALİ SUAVİ

Ulusların hayatında toplumdan ayrılan ve sonra kurtlara, çakallara yem olan devrimciler vardır. En durgun hayatı yaşayan yani geri kalmış toplumda bile düzeni eleştirenler çıkmıştır. Mesela bizim toplumda ECEVİT "BU DÜZEN DEĞİŞMELİDİR" diyerek siyasete atılmıştır. Düşünüp söylediği Devrim boyutunda mıydı onu takdir edemem. Osmanlı'da devrim boyutunda fikirler üretip söyleyen Şeyh Bedrettin olmuştur. Fakat Türk Gülge'na veren Karagöz'ün yaşadığını var sayarsak Osmanlı Devleti’nde dilinin sivriliğinden ötürü Kurbanlık Koyun Karagöz olmuştur. O, Hacivat ile birlikte rol yapan sanatçı idi. Şeyh Bedrettin ise Devlet Adamı boyutunda düşünüp hareket eden, düşündüğünü söyleyen eylemlerde bunan biriydi. Onlardan günümüze doğru gelirsek fikirleri ve eylemleri ile gerçek anlamda devrimci Mustafa Kemal Atatürk'tür. Kısmen onun çağdaşı sayılan Ali Suavi fikirleri dolayısıyla devrimcidir. Devrimciliği hayatı ile ödemiştir. Onu anlatmak istiyorum. Cumhuriyet kuşakları tarafından pek tanınmış değildir.
Ali Suavi'nin hakkında yazılmış bir iki kitap vardır. Ancak hakkında yazılmış yazılar çoktur. Zira önemli bir kişidir. Falih Rıfkı Atay onun hakkında yazdığı kitaba " BAŞ VEREN İNKILÂPÇI" adını vermiştir. Hacimli bir kitap değildir. Kalın çizgilerle anlatılmıştır. Fakat Mehmet Erdül'ün yazdığı "Başveren İnkılâpçı / ALİ SUAVİ" kitabı pek öyle değildir. Ali Suavi hakkında ayrıntılara da yer verilmiştir.
Falih Rıfkı, Ali Suavi'nin Türk Devrim Tarihinde "İlk Türkçü, İlk Türkçeci, Laikliği İlk Ortaya atan, Osmanlı Devleti’nin kurtuluşu üzerine ilk olumlu yazılar yazanın" o olduğunu söyler.
Ali Suavi Gazeteci Yazardır. 55 kitap yazmış, bugüne kadar üç yazar (Falih Rıfkı Atay, Mehmet Erdül, Mithat Cemal Kuntay) tarafından tanıtılmıştır. Abdülhamit zamanında yaşayan Ali Suavi rütbesi, makamı olmayan bir devrimci, yüksek düzeyde fikir adamıdır. Medrese eğitimini şiddetle eleştirmiş, devletin, toplumun ve eğitimin laikleşmesini savunmuştur. Sultan Abdülhamit medrese kılıklı bu Osmanlı aydınının fikirlerinden ciddi biçimde rahatsız olmuştur. Şair Nazım Hikmet'in kaçışına benzer bir şekilde Avrupa'ya gitmiştir. Kaçışını eleştirenlere ise, "Halk aç, vatan tehlikede, hal fena, ilerisi belalı bu böyle devam edemez. Bu gün yarın bıçak kemiğe dayanacak" demiştir. Ali Suavi din eğitimi almış bir Osmanlı kuludur. Ama laikliktir. Dokuz yıldan fazla Avrupa'da kalmış, burada gazete çıkarmıştır.
Namık Kemal ile baştan iyi dostlukları olan Ali Suavi’nin sonradan arası açılmıştır. Namık Kemal için; "O Hürriyet Kahramanı değil, menfaatine bağlı bir paşa adamıdır" demiştir. Namık Kemal'in Fazıl Paşa ile görüşmemesi gerekirken görüşüp para aldığını ileri sürmüştür.
Bu konuda Ali Suavi o kadar ileri gider ki Fazıl Paşa'yı seçildiği Genç Osmanlılar liderliğinden kovar. Böylesine de bir özelliği vardır. Ali Suavi'nin Namık Kemal'e kızmasının asıl nedeni Fazıl Paşa'nın 1867 yılında Padişah Abdulaziz ile yaptığı görüşmeye tepki göstermemesidir.
Ali Suavi yaşadığı müddetçe Hürriyet ve Meşrutiyet taraftarı olarak tanınmıştır. Jön Türklerden olduğu için saygın bir yeri olmuştur.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol