"O"NU GÖRDÜM DIYOR KARMEN DENIZ ERKAN

Pespese Atatürk filmleri geldi gündeme. Yasayan insanlar imkân buldularsa bu filmlere gitmeyi, televizyonlarda seyretmeyi kaçirmadilar. Bilgisi olsun olmasin, ATATÜRK adini duymus olanlar hep "O" nu bizim gazetede çalisanlardan Karmen Deniz Erkan gibi, herkes merak etmistir. Ben dahi Atatürk'ü görmedim ama Atatürk'ü rüyalarimda, düsüncelerimde yasamisimdir. Hala öyleyimdir. Bu BÜYÜK INSAN'A derin bir özlem duymaktayim.

Karmen Deniz Erkan "O"NU GÖRDÜM" baslikli yazisinda gittigi "VEDA" filminde bu dugulari ve düsünceleri yasadigini anlatiyor. Filmi seyrettigi gecenin sabahinda yazdigi yaziyi gazetede duygulanarak, aglayarak Selahattin Demiraco ve bana okudu. Karmen Deniz Erkan Atatürk filminin etkisinde kaldigini yazisini anlatiyor, biz ise Karmen'in yazisinin etkisi altinda kaldigimizi dile getiriyorduk. Ama ortak duygumuz Atatürk idi.

Karmen Deniz Erkan, ÖNADIM'in ilk yillarinda gazetede çalisanlardandi. O zamandan onu hatirladim. Yillar sonra Önadim'da onunla yine beraber olduk. Okumus, evlenmis ve gazeteye çalismaya gelmis. Hem gazetede çalisiyor, hem de gazetede arada bir yazi yaziyor. Yazi yazmaya yetenekli biri. Seyrek yaziyor ama yazilari usta bir kalemden çikmis gibi derli toplu ve etkili."VEDA" filmini ve filmdeki Atatürk'ü böyle basarili bir kompozisyon ile anlatmis. Yazi teknigi, anlatim biçimi, Atatürk duygu ve düsüncesi açisindan basarili bir kompozisyon yaptigi için bu yaziyi köseme aliyorum. Sizin de ilginize, bilginize sunuyorum. Atatürk Sevgi ve özleminin nasil bir duygu ve düsünce seline sebebiyet verdigini Karmen Deniz Erkan'in yazisinda görmek mümkün. Buyurun, okuyun…

"O"NU GÖRDÜM!

Önceki aksam, çok degerli bir ablamin davetiyle VEDA filmini izlemeye gittim. Uzun zamandir böyle özel bir gece geçirdigimi hatirlamiyorum. Öncelikle Demokratik Kadin Platformunun, "Dünya Kadinlar Günü" ile ilgili düzenlemis oldugu bu organizasyona katilmaktan mutluluk duydum. Ilk bes dakikaya kadar, beni saatlerce etkisi altina alacak, bastan sona gözyaslarimi tutamayacagim bir film oldugunu tabi ki bilmiyordum.

VEDA benim için herhangi bir sinema filmi olmanin çok ötesinde Atatürk'le bulustugum, O'nu hissettigim, O'nu yasadigim, O'nu gördügüm dolu dolu iki saatti. Yillarca okul kitaplarindan ezbere bildigimiz, ögretmenlerimizden usanmadan dinledigimiz Atatürk'ü yasarken gördüm adeta. Bugüne dek izledigim hiçbir filmde böylesine filmin içinde hissetmedim kendimi.

Sapsari saçlariyla öyle güzel, öyle akilli bir çocuk ki Mustafa…"O" Mustafa iste… Öyle inandirici.

Askeri Rüstiye'de delikanli Mustafa Kemal. Bütün farkliligini, ideallerini, asker durusunu gördüm. Mustafa Kemal'i gördüm. "Çakmak çakmak" bakan bakislarini üzerimde hissettim. Gücünü, kuvvetini, yolundan dönmeyen, asla taviz vermeyen Mustafa Kemal'in, sadece ezberledigim "Ulu Önder" olmaktan çok öte; etten kemikten bir insan oldugunu gördüm.

Yillardir anlatilan bir efsanenin gerçek oldugunu gördüm. O'nu görmeye ne çok ihtiyacim varmis meger…

Hiç yasayamadigi askini, hüznünü, merhametini, insanca bakan simsicak bakisini gördüm gözlerinde. Annesini kaybettiginde aglayan, yine de çiktigi yoldan dönmeyen Mustafa Kemal'in gözyasi akti yüregime.

Mustafa Kemal'i gördüm diyorum. Izledigim bir sinema filmi olamaz sadece. O'nu gördüm.

Neyi görmek istiyorsa onu görür insan. Neye inanmak istiyorsa ona inanir ya hani…

Bütün benligimle inanmak istedim O'nun olduguna.

Nasil sevdim, nasil özlemisim, nasil bir hasretmis duydugum anlatamam.

Hasta yataginda Mustafa Kemal'i gördüm. Çaresizce bekledim uyanmasini. Uyanmayacagini bile bile bekledim. Deniz mavisi gözlerini derin uykusundan son bir kez açti bakti.

Yüregimi deldi bekledigim son bakis.

Ve solugumu kesen o son nefes…

O gün 10 Kasim 1938'di günlerden. Takvimin ne gösterdigi umurumda degil.

Ben öyle hissettim, öyleydi.

Iki saat te olsa O'nunlaydim ben. Yasadim, gördüm, hissettim ve YASTAYIM hala…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol