MUTLAKİYETTEN DEMOKRASİYE UZUN BİR YOL

Türkiye'de özgürlük ve bağımsızlık savaşı yapanlar pek tanınmazlar. Türkiye'ye çok partili hayatı getiren de tanınmaz. Türk demokrasisinin üst yapısının olduğunu belki bilenler de altyapısı olup olmadığını hiç bilmezler. Kent Demokrasi'sini duyduklarını ise söylemek hiç mümkün değildir. Birkaç yılda sandığa oy atmak, liderlerin mitinglerini dinlemek de demokrasiyi bildiğimiz anlamına gelmez. Velhasıl Türk Demokrasisi kendine özgü çizgileri ile bir bilinmeyendir. Tabii bizim için öyledir. Oysa demokrasi belli düzeyde (seviyede) eğitimi, bilgiyi gerekli kılan yönetim şeklidir. Cumhuriyet onu gerektirir. Bir başka ifade ile devletin yönetim şeklidir. Ama demokrasi eğitimdir ve kültürdür. Onu iyi bilelim.
Ünlü tarihçi İlber Ortaylı, "Türkiye 200 yıldan beri demokrasi ile yönetilmektedir" der. Belki bazı özellikleri, çizgileri ile öyledir. Öyle olsa yani kuralları ile bilinmiş olsa demokrasiyi tartışmaya gerek olmaz. Yetmiş yıldan beri hala demokrasimizin noksanlarını tamamlamaktayız. Bu noktada yasalar çıkarıyoruz. Ana yasayı tartışıyoruz. Tartışmanın ötesinde arada bir kavga ediyoruz. Cumhuriyete ayıp ediyoruz. Mustafa Kemal ATATÜRK sağ olsa bize sorar, "Hala bıraktığım yerde misiniz?"
Demokrasi batı kökenli Halk İdaresi demektir. Yönetim biçiminin en güzelidir. Fakat kullanılması en zor olanıdır. O yani demokrasi "Kadife Eldiven İçinde Demir Yumruk" demektir. Geleneği ve kaideleri olan bir idare biçimidir. Bugün dünyada ileri ülkelerden bazılarında uygulanmaktadır. Birkaç ülkenin demokrasi uygulamalarına rağmen anayasaları yoktur, gelenekleri ile yönetilmektedir. İngiltere, İsrail anayasaları olmayan devletlerdir. İdarede gelenek yaratmışlardır. Unutmayalım ki toplumların hayatında gelenekler kanun gibi güçlü ve etkilidirler. Buna karşılık Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde demokrasi yoktur. Dünyanın bu kıtalarında devletler genelde krallıktır, teokratiktir. Yani din kökenli bir sistemle yönetilmektedirler, Türkiye ise bu sistemle yönetilmeyi çoktan geride bırakmış, Mutlakiyetten Cumhuriyete gelmiştir, 71 yıldan beri de demokrasi ile yönetilmektedir. Bu durum içinde bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyasında ileri bir noktadır. Yukarıda bir nebze değindiğim idari aşamaların en iyisini daha iyi yapabilmek için tartışıyoruz. Tabii demokrasi ile yönetilmek kolay değildir. Halk idarenin sahibi olarak bir gün kendi kendini eleştirmeyi bırakacak, idari kazanımları ile yola devam edecektir. İngiltere'de demokrasi 1215 yılından beri vardır. Şimdi gelenekleri olan ileri bir demokrasi ile yönetilmektedir. Türkiye, İsrail hariç Ortadoğu ülkeleri bu aşamaya gelememişlerdir. Tek Adam ve Sülale Devlet şeklinde kendilerini yönetmeye çalışmaktadırlar. Ancak dünyada bu tür yönetim biçimleri itibar görmüyor. Biçimsel Cumhuriyetleri de ileri bir aşama saymıyor. Bizde ulusumuzu bu aşamaya Atatürk ve İsmet İnönü getirmişler. Muhalefetli Devlet İdaresi ufkunu açmışlardır. Bu durum ulusumuzun aşamasıdır.
TÜRKİYE'NİN BİYOLOJİK
ZENGİNLİKLERİ,
DÜNYADA KÜRESEL ISINMA
Kırklareli Ticaret Borsası ve TEMA VAKFI Kırklareli İl Temsilciliği 27 Mayıs 2016 Cuma günü saat 14:00'de Kırklareli Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda ÇEVRE konulu bir panel yapacaklardır.
Panelde AÜ. Açık Öğretim Fakültesi Kırklareli İl Temsilcisi Öğretim Görevlisi Münür Saygın, "ÜLKEMİZİN BİYOLOJİK ZENGİNLİĞİ"ni İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Kırklarelili Prof. Dr. Levent Şaylan "KÜRESEL ISINMA" konularını konuşacaklardır. Konuların güncelliği nedeniyle Kırklareli halkının panele büyük ilgi göstermesi beklenmektedir.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. nazif bey size fikri(!) kariyerinizde acil şifalar diler george orwell 'ın "domuzlar diktatöryası"nın o güzide mottosuyla hayırlı günler dilerim: "hepimiz eşitiz ama bazılarımız biraz daha eşit!"