MESAFELİ SÖZLEŞMELER

Mesafeli sözleşme ne demektir? Hangi koşullarda ve nasıl yapılır? Tarafları kimlerdir? Avantaj ve dezavantajları nedir? Tarafların güvencesi nasıl sağlanmaktadır? Vb. 'Mesafeli Sözleşmeler' konusunda yaşanan birçok sorunun çözümü ile ilgili geçtiğimiz günlerde bir yönetmelik yayınlandı. 31 Ocak 2015 Tarih ve 29253 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak üç ay sonra yürürlüğe girecek olan yönetmeliğin, tüketiciler açısından önemli bulduğum maddelerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
MADDE 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir.
MADDE 2 - (1) Bu Yönetmelik, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeleri kapsar.
(2) Bir finansal hizmetin sunulmasına ilişkin sözleşmenin, hizmet tedarikine ilişkin ilk anlaşma ile buna bağlı ardışık işlemleri veya zaman içinde gerçekleşen aynı nitelikteki farklı işlemleri kapsaması halinde, bu Yönetmelik hükümleri sadece ilk anlaşmaya uygulanır.
(3) Taraflar arasında hizmet tedarikine ilişkin ilk anlaşmanın olmadığı ancak ardışık işlemlerin veya zaman içinde aynı nitelikteki farklı işlemlerin gerçekleştiği durumlarda 5 inci madde sadece ilk işleme uygulanır. Bir yıldan daha uzun süre aynı türden işlemlerin gerçekleştirilmemesi halinde ise sonraki ilk işlem, bunu takip edecek yeni işlemlerin ilki sayılır ve 5 inci madde ilk işleme uygulanır.
(4) İlgili mevzuatında yer alan ön bilgilendirmeye, sözleşmenin şekli ile zorunlu içeriğine ve sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla mesafeli olarak kurulan tüketici kredisi sözleşmelerine; 5 inci madde, 6 ncı maddenin birinci fıkrası, 7 nci maddenin birinci fıkrası ve 14 üncü madde uygulanmaz.
(5) Bankacılık, kredi, sigorta, bireysel emeklilik ve yatırım hizmetleri ile ilgili olanlar dışındaki ödemeler ile konut finansmanı sözleşmelerine bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.
MADDE 5 - Sağlayıcının, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmenin kurulmasına yönelik iradesini açıklamadan önce kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak aşağıdaki hususlarda tüketiciyi bilgilendirmesi zorunludur: (Bu maddeye göre sağlayıcı, 6. Maddede belirtilen yöntemle ve 14 ayrı konuda tüketiciyi bilgilendirmek zorundadır.)
MADDE 7 - (1) Sağlayıcı, 5 inci maddede yer alan bilgilerin yanı sıra aşağıda belirtilen hususları da içeren bir sözleşme düzenlemek ve bu sözleşmenin bütün şartlarını kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye iletmek zorundadır:
a) Tüketicinin adı, soyadı, açık adresi, varsa elektronik posta adresi, telefon numarası ve diğer iletişim bilgileri.
b) Tüketicilerin şikâyet ve itirazları konusundaki başvurularını tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine dair bilgi.
c) Varsa garanti fonu ya da diğer tazminat düzenlemelerine ilişkin bilgi.
ç) Varsa tüketicilerin başvurabileceği diğer çözüm yollarına ilişkin bilgi.
d) Varsa ödeme planına ilişkin bilgi.
(2) Birinci fıkrada yer alan yükümlülük, tüketicinin sözleşmeyi kuran iradesini yöneltmesinden önce veya tüketicinin talebi üzerine yazılı bilgilendirmeye elverişli olmayan bir uzaktan iletişim aracı kullanılarak sözleşmenin kurulması hâlinde ise sözleşmenin kurulmasından hemen sonra yerine getirilir.
(3) Tüketici, sözleşme ilişkisinin devam ettiği süre içinde herhangi bir ücret ödemeksizin sözleşmenin kâğıt üzerinde yazılı bir örneğini talep edebilir. Ayrıca tüketici, finansal hizmetin niteliğiyle bağdaşması hâlinde, kullanılan uzaktan iletişim aracını değiştirme hakkına sahiptir.
MADDE 8 - (1) Tüketici, finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir. Sigorta ve bireysel emekliliğe ilişkin sözleşmelerde ise cayma süresi hakkında diğer mevzuatta yer alan tüketici lehine olan hükümler uygulanır.
(2) Cayma hakkı süresi, sözleşmenin kurulduğu tarihte başlar. Ancak sözleşmenin bütün şartlarının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verildiği tarihin sözleşmenin kurulduğu tarihten daha sonra olması durumunda, cayma hakkı süresi, tüketicinin sözleşmenin bütün şartlarını edindiği tarihten itibaren başlar.
(3) Sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür.
Cayma hakkının kullanımı
MADDE 9 - (1) Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi içinde, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir.
(2) Cayma hakkının kullanılmasında tüketici, Ek'te yer alan formu kullanabileceği gibi cayma kararını bildiren açık bir beyanda da bulunabilir. Sağlayıcı, tüketicinin bu formu doldurabilmesi veya cayma beyanını gönderebilmesi için internet sitesi üzerinden seçenek de sunabilir. İnternet sitesi üzerinden tüketiciye cayma hakkı sunulması durumunda sağlayıcı, tüketicilerin cayma taleplerinin kendisine ulaştığına ilişkin teyit bilgisini, tüketiciye derhal iletmek zorundadır.
Sağlayıcı ve tüketicinin yükümlülükleri, cayma hakkının yan sözleşmelere etkisi ve istisnai durumlar, sözleşmenin sona ermesi ve ispat yükümlülükleri hakkındaki bilgiler için, 31 Ocak 2015 Tarih ve 29253 sayılı Resmi Gazete'yi öneririm.
Cayma bildirimi form dilekçe örneği şöyledir;
"-Kime: (Sağlayıcı tarafından doldurulacak olan bu kısımda sağlayıcının ismi, unvanı, adresi, varsa faks numarası ve e-posta adresi yer alacaktır.)
-Bu formla aşağıdaki hizmetlerin sunulmasına ilişkin sözleşmeden cayma hakkımı kullandığımı beyan ederim.
-İfa tarihi:
-Cayma hakkına konu hizmet:
-Tüketicinin adı soyadı:
-Tüketicinin adresi:
-Tüketicinin imzası: (Sadece kâğıt üzerinde gönderilmesi halinde)
-Tarih:
(Bu form, sadece sözleşmeden cayma hakkı kullanılmak istendiğinde doldurulup gönderilecektir.)"
MÜHENDİS VE MİMARLAR ANKARA YOLLARINDA…
Bu ülkenin işçilerinden ve kamu çalışanlarından sonra, mühendisleri-mimarları ve şehir plancıları da kar ve kış demeden, şu günlerde haklarına sahip çıkmak için Ankara yollarında.
Aylardır, 'TMMOB torbaya sığmaz. Onurumuza, mesleğimize, ülkemize sahip çıkıyoruz diye bizi yok sayarak cezalandıramazsınız. Evet, bugünkü yasal mevzuat yetkilerimiz ve sorumluluklarımızın tanımında yetersiz olup, yeni bir statüye gereksinim duyulabilir. Ancak, bu böyle olmaz. 500 bin meslektaşımızı huzursuz etmek, emeğimizi, enerjimizi, zamanımızı ve ekonomimizi yol ve sokaklarda mücadele ile heba etmek, devleti yönettiğini düşünen iktidar olarak vicdan yerine cüzdanı tercih etmek istemiyorsanız, geleceğimize yönelik statümüzü gelin birlikte belirleyelim." Diyerek, salonlarda, alanlarda, basın ve yayın araçlarıyla kamuoyunda defalarca ifade ettiler. Ama, olmadı. Onurlarına, mesleklerine, ülkelerine sahip çıkmak için yine yollarda, sokaklardalar. Hükümeti bu yanlış davranıştan durdurmak için, bu mücadeledeki son turun son virajını dönüyorlar. Yürekten başarı dileklerimizden başka!… Ne diyebiliriz?
Bir ülkede eğitim ve sağlık emekçisi küstürülürse, hukukçu küstürülürse, teknik elemanlar küstürülürse o ülke halkının tamamı da küskün sayılır. Ve, o ülkede yaşamak zulüm demektir.
YEREL YÖNETİM ANLAYIŞI ŞÖYLE OLMALIDIR…
Bir kentte yaşayan halkın tüm yediği ve içtiği ne varsa; yerel yönetimlerin sorumluluğunda olduğunu bilmesi gerekir. Onun için de, halkının içtiği ve kullandığı su ile o kentte tüketilen tüm yiyecek ve içeceklerin, uzmanlar aracılığı ile yerel yönetimlerin kontrolü altında olması gerekir.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim. 11.02.2015
Hüseyin Kahraman

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol