Lütfen dikkat

Tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin şu dönemde artması ile birlikte dikkat edilmesi gereken hastalıkların başında Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), geliyor. 2002 yılının bahar ve yaz aylarında, bazı illerimizin kırsal kesiminde yaşayan insanlarda ortaya çıkan hastalık, SağlıkBakanlığının yaptığı çalışmalar neticesinde 2003 yılının Ağustos Ayı'nda kesin olarak tanısı konulan bir hastalık oldu.
Peki, bu çok tehlikeli hastalık hakkında ne kadar bilgiliyiz?
Erken teşhisin son derece önemli olduğu (KKKA) bilmeniz gerekenler?
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), çoğunlukla keneler aracılığıyla hayvanlardan insanlara bulaştırılan mikrobik bir hastalıktır.
Ancak, hastalık hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda öldürücü olabilmektedir.
Daha çok vücudumuza kene tutunması ile bulaşmakla birlikte; Kenelerin çıplak elle çıkarılması ya da ezilmesi ile hasta insanların tükürük ve kan gibi vücut sıvılarına temas etmekle, mikrobu taşıyan hayvanların kanları, vücut sıvıları ve dokularına korunmasız temasla da bulaşabilir.
Keneler halk arasında yavsı, sakırga, kerni gibi isimlerle bilinmektedir. Kenelerin yoğun olarak bulunduğu yerler özellikle hayvancılığın yapıldığı; orman kenarı parçalı arazi yapısına sahip çalı ve çırpılı alanlar ile otlakların bulunduğu yerlerdir. İlimiz kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahiptir.
Kimler Risk Altındadır?
Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, Kasaplar, Çobanlar, Mezbaha çalışanları, Veterinerler, Kamp ve piknik yapanlar, Korunmasız olarak yeşil alanlarda (Bahçe, bağ, tarla, orman ve orman kenarı tarım arazisi vb.) bulunanlar risk altındadır.
KKKA'nın Belirtileri Nelerdir?
Yüksek ateş, Baş ağrısı, yoğun halsizlik, kollarda ve bacaklarda şiddetli ağrı, bazen kusma, karın ağrısı veya ishal, yüzde kızarıklık,
İlerleyen safhada vücudun değişik yerlerinde kanamalar, Gövde, kol ve bacaklarda morluklar, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan görülebilir.
KKKK'dan Nasıl Korunurum?
Hayvan barınaklarına, kırsal alanlara, orman kenarı ve tarım arazileri ile bu gibi yerlere gidenler mümkün olduğunca vücutta açık kısım kalmamasına özen göstermeli kenelerin daha kolay fark edilmesi nedeniyle açık renkli elbiseleri giymeyi tercih etmelidirler.
Kenelerin vücuda girebileceği yerlerin kapatılması (örneğin pantolon paçalarının çorap içine alınması, çizme giyilmesi) gerekmektedir.
Kırsal alandan, orman kenarından ve tarladan dönüşte mutlaka vücut ve elbiseler kontrol edilmeli kene olup olmadığı araştırılmalıdır. Vücudun her tarafı kontrol edilmelidir!
Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.
Ayrıca, insanların kanlarına ve vücut sıvılarına da korunmasız (çıplak elle) temas edilmemelidir.
Hayvanlarda kene mücadelesi yapılmalıdır. Hayvan sahipleri, hayvanlarını kene ve diğer dış parazitlere karşı uygun ilaçlarla doğru zaman, doz ve aralıklarla yılda en az dört kez ilaçlamalıdır.
Vücuda Tutunmuş Kene Görülürse:
Kene asla çıplak elle çıkartılmamalıdır!!!
Eldiven, naylon poşet veya bez parçası ile tutularak ya da ince uçlu bir pens veya varsa kene çıkartma kartı ile ezilmeden çıkarılmalıdır.
Çıkartılamıyorsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hastalığa yakalanma riski de o kadar azalır.
Yapılmaması Gerekenler
Vücuda tutunmuş olan keneyi patlatmayın, ezmeyin, üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol, gaz yağı, kolonya) kesinlikle dökmeyin ve üzerine sigara bastırmayın.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol