Kültür Sanat Büyük Ödülleri’nde Göksel Baktagir heyecanı!

2017 Yılı Kültür Sanat Büyük Ödülleri sahiplerini buldu. Ödül alan isimler arasında Resim alanında Selahattin Kara, müzik alanında Sayın Göksel Baktagir, geleneksel sanat alanında Ali Toy, sinema alanındaYavuz Turgul ve tarih alanında artık yaşayan bir tarih diyebileceğimiz Profesör Doktor İlber Ortaylı, vefa ödülünde de merhum Nurettin Topçu yer aldı. Merhum Nurettin Topçu’nun ödülünü almak için ise Ayşe Nermin Topçu törende hazır bulundu.
Ödül töreninde salona hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Resim alanında Sayın hemşehrim Selahattin Kara’yı, müzik alanında çok sevdiğim değerli sanatçımız Sayın Göksel Baktagir’i, geleneksel sanat alanında gerçekten sanatına çok çok saygı duyduğum Sayın Ali Toy’u, sinema alanında kendisini az önce ekranda izlediğimiz Sayın Yavuz Turgul’u ve kendisi adına ödülü alacak olan Sayın Ayhan Özen’i, tarih alanında artık yaşayan bir tarih diyebileceğimiz Profesör Doktor İlber Ortaylı’yı, vefa ödülünde de eserlerinde ben daha çok kendini bulduğum, ama yeğeni hocamdı, az önce kendilerini dinledik, merhum Nurettin Topçu üstadımızı ve tabi ödülü alacak olan hocam Ayşe Nermin Topçu’yu bir kez daha tebrik ediyorum.” cümleleri ile konuşması
na başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında sanatın millet üzerindeki etkisini irdeledi. Erdoğan konuşmasına;
“Bu değerli kültür sanat insanlarımızla ilgili kısa tanıtım filmlerini ve kendilerinin veya temsilcilerinin konuşmalarını biraz önce hep birlikte takip ettik. Cumhurbaşkanlığı ödüllerini milletimizin ve devletimizin kültür sanat imkanlarımıza teşekkürünün, takdirinin bir nişanesi olarak aslında veriyoruz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi, bir ülke şayet kültür sanat alanında zirveye çıkamamışsa, diğer alanlardaki başarılarının hiçbirini kalıcı hale getirme, tarihe altın harflerle nakşetme imkanı da yoktur. Kendi tarihini başkalarından öğrenen bir millet, mazisiyle atisi arasında güçlü bir köprü kuramaz. İlhamını kendi özünden almadığı sanat, müzik, kültür abideleri üretemeyen bir milletin dünya çapında eserler ortaya koyabilmesi mümkün değildir.
Rahmetli Erol Güngör bu konuda şunları söylüyor: “Türkiye’de bugün hala bağımsız bir kültür şahsiyetinden söz ediliyorsa, bunu bizim eski kültürümüzün her türlü hoyratlık karşısında direnecek kadar kuvvetli olmasına borçluyuz.”
“Maalesef yeni nesilleri kendi
kültürümüzün, tarihimizin,
medeniyetimizin kökleriyle
buluşturmakta zorlanıyoruz”
Kültür bir yönüyle medeniyetin toplumla buluşmasını da ifade ediyor. Eğer kültürümüzün geleceğini görmek istiyorsak, bakacağımız yer gençlerimizin, çocuklarımızın dünyasıdır. Gençlerin ve çocukların gönül dünyasına, diline, hayallerine erişemeyen bir kültür, müzelerde, kütüphanelerin tozlu raflarında kalmaya mahkumdur. Bunun için zaman zaman siyasi iktidar olmakla, hatta bağımsız bir ülke olmakla kültürel iktidar arasındaki farkı işaret ediyoruz. Her ne kadar birileri bunu kendi kısır siyasetlerinin dar dünyaları içinde yorumluyorsa da, aslında biz topyekun milletimizin geleceği konusundaki endişelerimizi dile getiriyoruz. Maalesef yeni nesilleri kendi kültürümüzün, tarihimizin, medeniyetimizin kökleriyle buluşturmakta zorlanıyoruz. Sanatın ve kültürün küresel etkisinde siz sadece eğer alansanız, siz sadece tüketenseniz, işte o zaman güneşin altında kalan bir buzdan heykel gibi eriyemeye başlıyorsunuz. Tam tersine, şayet siz kendi kültürünüz ve sanatınızın gücüyle küresel düzeyde etki sahibiyseniz, işte o zaman tunçtan veya mermerden bir heykel gibi pırıl pırıl parlayarak cazibe merkezi haline gelirsiniz.
Biz diyoruz ki, kendimize sahip olduğumuz görkemli geçmişe layık bir gelecek inşa etmeliyiz. Bunu da ancak yeni nesillerin gönlünü, ruhunu ve dimağını doyuracak kültür sanat ürünleri ortaya koyarak yapabiliriz. Bunun için biz kültür ve sanat ile bunların zeminini teşkil eden eğitim-öğretime özel önem veriyoruz. Açıkçası, geçtiğimiz 15 yılda bu alanlarda arzu ettiğimiz, hayal ettiğimiz, hedeflediğimiz ilerlemeyi kaydedeceğimiz bir gerçektir. Türkiye’nin ekonomide 3 kat büyüdüğü bir dönemde kültür ve sanat alanında hala bu hayıflanmalar içerisinde olmamızdan da, bir özeleştiri olarak söylüyorum, üzüntü duyuyorum. İnşallah önümüzdeki dönem kültürü, sanatı, eğitimi önceliklerimiz arasında ilk sıralarda taşıyoruz, taşıyacağız. Sadece fiziki altyapılarıyla değil, insan kaynağından içeriğine kadar her alanda kültür sanat, eğitim-öğretim konusunda devrim niteliğinde reformları hep birlikte hayata geçireceğiz.” cümleleri ile devam etti.
Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Hangi makamda bulunursam bulunayım, bu ülkenin bir ferdi olarak milletime daima güvendim, bugüne kadar da hiç hayal kırıklığına uğramadım. Bu tecrübeyle diyorum ki, Türkiye’yi çok güzel günler bekliyor. Diğer alanlarla birlikte kültür-sanat konusunda da geleceğimiz aydınlıktır, çünkü buna inanıyoruz. Bu duygularla bir kez daha 2017 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödüllerini takdim edeceğimiz her biri birbirinden değerli hocalarımızı, üstatlarımızı tebrik ediyorum.” cümlelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Tebrikler Göksel Baktagir 26 Aralık 2017 Salı 19:16:28

    Kıymetli hemşerimiz büyük sanatçı Göksel Baktagir'i kutluyorum.

  2. Kırklarelililere bile yeterince tanıtamadığımız oysa çok değerli bir müzik adamı. tebrikler.