Kış kapıda, satışlar revaçta

İlimiz Kırklareli'de soğukların iyiden iyiye kendini hissettirmeye başlaması ile birlikte her kış olduğu gibi yine doğalgaza zam geleceği düşüncesine kapılan vatandaş şimdiden sabolarını kurup kışı tam anlamı ile beklemeye başladı bile. Kendini iyiden iyiye hissettiren soğuk hava bazı kesimin ise çoktan kurdukları sobalarını en az bir defaya mahsus olmak üzere yakmalarına neden oldu. Dükkânlarda görücüye çıkan sobaların yerini ne doğalgaz, ne kalorifer ne de elektrikli ısıtıcılar tutuyor.
Havaların soğumaya başlaması ile birlikte farklı şekil ve modeldeki sobalar satışa çıktı. Vatandaşın kışın en önemli ihtiyacını gidermeye başlaması ile sobacılarda da hareketlilik arttı.
Hava sıcaklıklarının azalmaya başlamasıyla satışa sunulan sobaların fiyatları 200 TL'den başlayıp, 900 TL'ye kadar uzanan nerdeyse her bütçeye uygun satılan sobalar özellikle dar gelirli vatandaş için en ideal ısınma yöntemi oluyor. Kırklarelili vatandaşın cebini yakan doğalgaz faturaları sobacılar sokağını işaret ediyor. Faturalardan nasibini özellikle geçen kış alan bölge halkı her kış yapılan doğalgaz zamlarından ötürü evlerinin birçoğunun doğalgazlı olmasına rağmen soba yaktıklarını ifade ediyor.
Öte yandan uzmanlar da şimdiden ilimiz vatandaşını uyarmaya başladı. Soğuk havalarda artan soba zehirlenmeleri ölümlere bile yol açabaliliyor. Bilinçsizce kullanılan soba ve bacalar insanların sağlığını tehlikeye atmakla kalmıyor çok can yakıyor. Uzmanların uyarılarını göz önünde bulundurarak hareket eden vatandaş ise bu durumdan karlı çıkıyor.
CANINIZDAN OLMAYIN
Karbonmonoksit''in, kömür, petrol, doğalgaz ve odun gibi yapısında karbon bulunan yakıtların tam olarak yanmaması sonucu meydana gelen ve bu yakıtların yanması neticesinde oluşan dumanda yer alan bir gaz olduğunu belirten uzmanlar ilimiz vatandaşının bu konuda oldukça dikkatli olmaları konusunda da uyarmaktan kaçınmadı.
Özellikle soğuk kış günlerinde sessiz ölüm diye tabir edilen sobadan sızan karbonmonoksit gazından ölümlere ve zehirlenmelere karşı Kırklarelili vatandaşın da bilinçlenmesi gerekiyor. Karbonmonoksit her yıl binlerce insanın ölümüne, kalıcı hasarlara ve sakatlıklara sebep olmakta. Karbonmonoksit zehirlenmesinin zararını en aza indirebilmek için zehirlenme sebepleri, tedavisi ve zehirlenme belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak hayati öneme sahip. Buna bağlı olarak da kış mevsimiyle tehlike çanları çalmaya başlamış durumda.
Soğuk günlerin gelmesiyle beraber soba kullanımının fazla olduğu illerden biri olan Kırklareli'nin karbonmonoksit gazı hakkında çok da detaylı bilgiye sahip olduğu görünmüyor. Kış aylarında sıkça rastlanan sobadan sızan gazdan zehirlenme olaylarının önüne, bilinçli soba kullanımı ile geçilebilir. Yanan sobalar, yatmadan önce tamamen söndürülmeli ve içindeki yanmış, yarı yanmış kömür, odun gibi yakacak malzemeler dışarıya çıkartılmalı. Lodos, fırtına gibi hava sirkülâsyonunun olumsuz olduğu koşullarda her nekadar imkânsız gibi görünse de sobalar yakılmamalı.
Konuyla ilgili uzmanların yaptığı açıklamaya göre normal koşullarda:
- İtfaiye Müdürlüğünden soba yakma usulü öğrenilmeli. Sobalar buna göre yakılmalı
- Sobalarda kömür ve tutuşturma işlemi için uygun malzeme kullanılmalı. Kömür tam tutuşmadan soba uyutulmamalı.
- Sobadaki ateşin üzerine kömür ilave edilmemesi, dolu kova ile değiştirilmesi gerek.
- Sobanın hava girişleri tamamen kapatılmamalı.
-Bacalar düzenli aralıklarla temizlenmeli, açık tutulmalı, hava akımına ulaşacak şekilde çevre yapılardan yükseltilmeli. Gerekirse aspiratörler kullanılmalı.
-Soba borusu ve dirsekleri belli periyotlarda temizlenmeli.
-Kazanlar (Soba) TSE standartlarına uygun olmalı.
-Baca ve borularda zift ve katran oluşumunu engellemek için soba, bacaya en uygun mesafeye kurulmalı ve az sayıda dirsek kullanılmalıdır. Yatay borulara bacaya doğru yüzde 10 eğim verilmeli.
ZEHİRLENMELERE KARŞI YAPILMASI GEREKENLER NELERDİR?
-Karbon monoksit gazından etkilenmiş şahsı temiz havaya çıkarmak gerekiyor. Hastaya eğer mümkünse oksijen gazı verilmeli. Gerekli sağlık hizmeti için hastane veya sağlık ocağını aranmalı.
-Eğer gazdan etkilenmiş kişi nefes almıyorsa, yardım gelene kadar suni teneffüs uygulanmalı.
-Karbon monoksit gazının bulunduğu mekânı havalandırmak gerekiyor. Pencere ve kapıları açarak gazdan etkilenmiş mekâna temiz hava girmesini sağlanmalı.
-Karbon monoksit gazının neden meydana geldiğini araştırıp , bunun bir daha tekrarlanmaması için gerekli önlemler alınmalı.
KORUNMAK İÇİN
NELER YAPMALIYIZ?
*Ev ve işyerlerinde doğal gaz ile kullanılan cihazların her yıl bakımlarını yaptırarak iyi durumda olduklarını kontrol edilmeli.
*Doğalgaz cihazlarına yeterli oksijen sağlanmalı. Onun için pencerelerden içeriye oksijen girmesini sağlayacak açıklıklar olmalı. Bunlar hiçbir zaman kapatılmamalı. Cihazın içerisine hava girişi sağlayan kısmı bloke edilmemeli. Soba yakılan odalar sık sık havalandırılmalı.
*Baca ve soba borusu bağlantısının uygun bir biçimde yapıldığından emin olunmalı.
Soba kurarken fazla dirsek kullanımından kaçınılmalıdır. Zorunlu olmadıkça dirsek kullanılmamalı.
*Bacalar dışarıya kaçak olmayacak şekilde bağlanmalıdır. Dışarıya kadar metal bir boru ile kaçak olmayacak şekilde gitmeli. Bacaların ve boruların temiz ve tıkanıksız olduğunu garanti altına alınmalı.
*Sık sık baca tepmesi oluyorsa baca deliğinin uygun olup olmadığı kontrol edilmeli. Rüzgâr yönüne göre yön değiştiren baca kapakları en uygunu.
*Şofbenler standartlara uygun olmalı, oksijen yetersizliği olduğunda kendiliğinden sönen tipte olanlar seçilmeli. En iyisi banyolarda bulunmaması mümkünse balkonlara ya da havadar mekânlara konulmalı.
*Şofbenle ilgili bozukluklar yeterli eğitim görmüş teknik elemanlarca yapılmalıdır.
*Banyo uygun bir şekilde havalandırılmalı.
*Kapalı veya yarı kapalı garajlarda motorlu taşıtları uzun süre çalışır durumda bırakılmamalı.
*Özellikle Lodoslu havalarda ölüm oranlarında artış gözlendiğinden dolayı bacalar standartlara uygun değilse soba yakılmamalı, yakılması zorunlu ise gece mutlaka söndürülmeli.
*Karbonmonoksit sensörleri kullanılmalı, karbon içeren yakıtların kullanıldığı odalara yerleştirilen bu cihazlar karbonmonoksit gazını algılar ve alarm devreye girer. Çıkardığı kuvvetli ses sayesinde ev içerisinde yaşayan kişilerin uyarılmasını sağlar. Odada korbonmonoksit gazı bulunduğu sürece müdahale edilmedikçe alarm devreden çıkmaz.
Birçok ülkede bu tip sensorların kullanılması mecburi tutulmaktadır. Ölçümleri PPM cinsinden yapıp gösterenler tercih edilebilinir. Ömrü 5-6 yıl olan bu cihazların, elektrik kesintilerinde de çalışabilmesi pilli olanları tercih edilmelidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol