Kırklareli çiftçisine “kinoa” önerisi

Tarım da ürün çeşitliliğinin artırılması, çiftçinin daha çok gelir elde etmesi, bölgede alternatif ürünlerin de yetiştirilebilmesinin önünün açılması amacıyla bir araştırma raporu hazırlayan
Kırklareli İl Genel Meclisi Tarım ve Hayvancılık Komisyonu, bölge için kinoa ve lavantayı önerdi. Ayçiçeği ve buğdayla beraber münavebe bitkisi olarak önerilen özellikle kinoa, zengin içeriği ve kullanım alanları nedeniyle kamuoyunda “astronot besini”, “süper besin” gibi adlarla biliniyor.

Bölgede yoğun olarak ekimi yapılan ayçiçeği ve buğday dışında tıbbi ve aromatik bitkiler, kinoa ve lavanta gibi tarım ürünlerinin alternatif tarım ürünleri olarak yetiştirilmesi ve teşvik edilmesi hakkında bir rapor hazırlayan Kırklareli İl Genel Meclisi Tarım ve Hayvancılık Komisyonu, sadece Kırklareli değil Trakya bölgesi için de lavanta ve kinoayı önerdi. İl Genel Meclisi’nin Eylül ayı 5’nci birleşiminde Komisyon Başkanı Şahin Arslan’ın okuduğu rapor birde proje içeriyor.

Çeşitli protokolleri de kapsayan projenin 2018 yılı Yatırım Çalışma Programına alınması kabul edildi.
Komisyon olarak raporu hazırlamadan önce Kırklareli İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Kırklareli Toprak, Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma Enstitüsü, Edirne Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Silivri Belediye Başkanlığı ve ürünleri yetiştiren üreticilerle sahada incelemeler yaptıklarını belirten Arslan, “Türkiye tıbbi ve aromatik bitkileri sadece ham drog olarak değil, morfin, gül yağı, kekik yağı, defne yağı, adaçayı yağı, ıtır çiçeği yağı, sığla yağı, kimyon yağı, anason yağı, lavanta yağı, limon yağı, portakal yağı, mersin yağı, biberiye yağı, reçine, terebentin, oleoresin ekste ve ekstratlarının da ihracatını yapmaktadır.
Tüm Trakya bölgesi tarımsal üretiminde olduğu gibi Kırklareli’nde de yoğun olarak buğday, ayçiçeği üretimi yapılmaktadır. Her aşamasında mekanizasyonu mevcut bu ürünler bölge üreticisinin alışık olduğu geleneksel ürünlerdir. Bu ürünler son derece stratejik ürünlerdir. Buna karşılık sürekli parçalanarak küçülen tarım alanları, sulanamayan alanlardaki düşük verim, girdi fiyatlarının yüksekliği gibi nedenlerden dolayı geleneksel ayçiçeği, buğday üreticisi yeni alternatif ürünlere yönelmek zorundadır” dedi. Ayçiçeği ve buğday ekimi dışında yapılan saha çalışmaları ve Kinoa Derneği temsilcileri ile yapılan görüşmelerde kinoanın, ayçiçeği ve buğday ekimi dışında alternatif ürün olabileceği, Ülkemiz tarımsal üretimi yapılan en yeni ürünlerden biri olan kinoanın düşük maliyeti, yüksek getirisi olan bir bitki olduğunu belirten Şahin, “Dünyayı besleyen 2 temel tahıl türü pirinç ve buğdaydır. Bunlar beslenmede vücudun temel protein ihtiyacını karşılamaktadır. Pirinç bol miktarda suya ihtiyaç duyan bir bitkidir. Küresel ısınmaya bağlı olarak buğday ve pirinç rekoltesindeki düşüş son yıllarda alternatif bitkiler arayışını gündeme getirmiştir. Dünyadaki olası bir tahıl sıkıntısında gübre ve su problemi olmayan, pirinçten iki kat daha fazla protein içeren ve her türlü toprağa uyum sağlayabilen kinoa alternatif ürün olarak düşünülmektedir” diye konuştu.
Kinoa’nın yüksek oranda protein ve tüm temel amino asitleri içerdiğini kaydeden Şahin, “Bir çay fincanı kinoada bir orta boy hamburgerden daha fazla protein vardır. Bitkisel gıdalar arasında en yüksek protein içeriğine sahip olan kinoa süper besin olarak adlandırılmaktadır. Aminoasitler, proteinleri oluşturan temel yapı taşlarıdır. Vücudumuzda kullanılan 20 amino asit vardır ve bunlardan 9'unu vücudumuz üretemez, mutlaka dışardan süt, yoğurt, et gibi hayvansal ürünlerle alınması gerekir. Bunlara temel amino asitler denir. Kinoadaki proteinler vücudumuzun üretemediği tüm temel amino asitleri içermektedir. İçerdiği amino asitlerin miktarı ete yakındır, filizlendirilmiş kinoanın etten daha yüksek protein emilim gücü vardır.
Vitamin, mineral ve lif içeriği çok yüksektir ve kolesterol içermez. A, B, C, D ve K vitaminlerini içeren kinoada kolesterol yoktur. Ayrıca kalsiyum, demir, çinko, magnezyum, fosfor ve bol miktarda lif içermektedir. Kinoada bulunan lif kabızlığa, demir ise kansızlığa iyi gelir. Kalsiyum kemik ve dişleri güçlendirir. İçerdiği süperoksit dismutaz enziminin yaşlanmayı geciktirici etkisi vardır ve cildi yıpranmaya karşı korur. Doku yenilenmesini sağlarken, serbest radikallerin hücreleri hırpalamasını engelleyerek kanser hastalığını da önlemiş oluyor. Ayrıca içeriğindeki lignin pek çok kanser türlerine karşı koruyucu etki göstermekte ve kalbi güçlendirmektedir. Kuersetin iseantioksidandır ve aynı zamanda bahar alerjilerine karşı destek sağlar. Adet sancısına, magnezyum eksikliğine, diyabete ve yüksek tansiyona da iyi gelen kinoa neredeyse her derde devadır. Kinoanın yağ oranı düşüktür. Besleyici değeri yüksek olmasına rağmen kilo aldırmayan ve kolay hazmedilen bir besindir. Bebeklerden yaşlılara kadar her yaş grubundakilere uygun bir besindir. Yüksek protein içeriğiyle vejetaryen ve veganlar için çok değerli bir alternatif besindir. Kinoanın protein yapısı buğdaydaki gibi glüten içermediği için çölyaklılar da rahatça tüketebilir. Tüm bu özellikleri sebebiyle kinoa dünyada tüketicilerin rağbet gösterdiği bir ürün olmuştur ” şeklinde konuştu. Türkiye'de birkaç yıldır tanınmaya ve tüketilmeye başlanan kinoayı büyük marketlerde bulmanın mümkün olduğunu 100'den fazla çeşidi olan kinoanın ticari olarak satılan kırmızı, siyah ve beyaz olmak üzere 3 türünün bulunduğunu anlatan Şahin, Türkiye'de genellikle beyazının satılmakta olduğunu belirti.
Şahin, raporun sonuç bölümünde ise şunları söyledi; “Özel İdare, Belediyeler, Kalkınma Ajansı, tarım ile ilgili kuruluşlar da Lavanta yetiştiriciliğiyle ilgili yapılacak projelere dahil edilmesi, konuyla Silivri Belediyesi’nin yapmış olduğu çalışmaları örnek alınarak Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesiyle protokol yapılarak, İlimizde buğday ve Ayçiçek ekimi dışında Lavanta teşviğinin geliştirilmesi yönünde yapılacak çalışmaların ilimiz üreticimizin de yoğun ilgisini çekecek lavantanın bölgemizde kalıcı olup olmayacağı yönünde yol gösterici olacaktır.
Söz konusu projenin İl Özel İdaresi 2018 yılı yatırım çalışma programına alınması, Komisyonumuzca uygun görülmüştür. Meclisin takdirlerine arz ederiz.”
Trakya’da 3 bin dönüm alanda şu an ekimi yapılan kinoanın halen üretim eksiğinin çok büyük olduğunu bu açığın 5-10 yıldan önce kapatılmasının mümkün görünmediğini sözlerine ekleyen Arslan, dekar maliyeti 400 lira kilosu 8 lira olan bitkinin ayçiçeği ve buğday ile birlikte iyi bir münavebe bitkisi olabileceğini bu stratejik üç bitkinin dönüşümlü olarak ekilmesinin verim ve tarla açısında da faydalı olacağını, ayrıca kinoanın ilaçta istemeyen bir bitki olduğunu aktardı.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol