Etkinliğe Adalet ve Kalkınma Partisi Kırklareli Kadın Kolları Başkanı Aslı Karakahya da katıldı. Etkinlik başlangıcında bir erkek bir de kız çocuğu Kur’an-ı Kerim tilaveti yaptı. İzleyenlerin büyük beğeni ile izlediği tilavetin ardından Kırklareli İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş günün anlam ve önemini ifade eden konuşmayı gerçekleştirdi.
“Marşımızı onların günahsız
ağızlarından dinlemek istedik”
Demirtaş konuşmasında; “İlimizde birçok Kur’an kurslarımız var. Geçen yıl bir adet 4-6 yaş arası Kur’an kursumuz varken, bu sene 5 tane var. 4 tanesinde öğrenci var 1 tanesinde biraz uzakta olduğu için öğrencisi yok ama inşallah olacak. Gerçekten ağaç yaş iken eğiliyor. İnşallah yılsonu programı olacak Mayıs ayında, ama ondan önce dedik ki İstiklal Marşımız var, çocuklarımızın marşımızı ezberlemesi gerekiyor, heyecanlı bir şekilde okuması gerekiyor. Çünkü bizim insanımızın özelliklerini, güzelliklerini, gönül dünyasını, Allah sevgisini ifade ediyor. Marşımızı onların günahsız ağızlarından dinlemek istedik. Burada ki minik kardeşlerimizden marşımızı dinleyeceğiz. Ama ondan önce İstiklal Marşımızın anlamı hakkında bir şeyler söylemek istiyorum” dedi.
Bir marştan çok daha fazlası
İstiklal Marşı’nın öneminden bahseden Kırklareli İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş, değerlerimizi yansıttığı için dünyada ki herhangi bir marştan çok daha anlamlı olduğunu söyledi. İnsanları birleştirici bir unsur altında toplanmasının gerekli olduğunu belirten Müftü Demirtaş, İstiklal Marşı’nın tam da böyle bir dönemde yazıldığını ve mecliste büyük çoğunlukla kabul edildiğini söyledi. İstiklal Marşı’nın milletimizin için bir marştan çok daha önemli olduğunu, mukaddes bir anlam taşıdığını vurgulayan Demirtaş, bu nedenle çocukların erken yaşta İstiklal Marşı’nı öğrenmeleri ve coşkulu şekilde okumaları gerektiğini söyledi.
“Marşımızı büyük coşku ile okudular”
Kırklareli Müftüsü Hüseyin Demirtaş’ın konuşmasının ardından 4-6 yaş Kur’an kurslarında eğitim gören minikler sahneye çıkarak İstiklal Marşı’nı okudular. İzleyenler tarafından büyük alkış alan miniklerin aileleri de duygu dolu anlar yaşadı.
Birbuçuk milyar müslümanın bir tek dahi ayetinin gerçek manasını bilmediği gerçeğinden yola çıkarak Velilik el-kitabı klavuzu olan son derece bilimsel Kur'an ile sübyanın beynini uyuşturmak yerine laik eğitim ile zihin ve bilim sahibi olduktan sonra Kur'anın gizil bilim ve erdemini öğrenmelerini beklemek daha doğru değil mi? Alnı yere değen eşkiyalığın her bir üyesi de çocuk iken Kur'an kurslarından geçtiler de ne oldular; her ahlaksızlığın ve şerrin ve ihanetin temsilcileri oldular...