Kırklareli Kent Konseyi; "Tarihimize sahip çıkalım"

Kırklareli Kent Konseyi, ilimiz Kuzulu köyünde yer alan Trak-Bizans dönemine ait manastır ve şapelde yaptığı gözlemleri bir rapor haline getirdi. 

Kırklareli Kent Konseyi, ilimiz Kuzulu köyünde yer alan Trak-Bizans dönemine ait manastır ve şapelde yaptığı gözlemleri bir rapor haline getirdi. Raporda şu bilgiler verildi;
"Roma İmparatorluğu’ndan önce ,hatta ve hatta Mısır medeniyetlerinden de önce  Dünya üzerinde kurulan uygarlıklardan biri Balkanlarda tarih sahnesine çıkmıştı.Trak toplulukları, Güneydoğu Avrupa’da ilk uygarlıklarını inşa ettiler, şehirler kurdular ve topraklarında yerleşik hayatla birlikte tarımın öncüsü oldular. Barbarlıkları ve savaşçı bir topluluk olmalarının etkisiyle Traklar, sınırlarını kısa sürede genişlettiler.Dönemleri boyunca sıra dışı zanaatlar ve denizaşırı ticarete de yöneldiler.Sanat tarihine kayda değer kuyumculukları ile damga vurdular. İnsanlığa binlerce eseri geride bırakarak diğer toplulukların arasına karıştılar ve tarih sahnesinden silindiler.
Kuzulu Kalesi, Manastırı ve Şapeli
Bugün Doğal Varlıklar Koruma ve Çalışma Grubu olarak Kırklareli Merkeze bağlı 13 km uzaklıktaki eski ismi “Koyva” yeni adıyla “Kuzulu” köyünde saha faaliyetinde bulunduk. Gezi günümüzün sabahında rotamız hakkında bilgi almak ve köy sakinleri ile görüşmek amacıyla köy kahvesini ziyaret ettik.
Kahvehanede 80 yaşına merdiven dayamış Hüseyin Amcamız bizi karşıladı.Etrafta kimsenin olmamasının sebebini ilettiğimizde köy halkının makta işlerinin yoğunluğundan dolayı erken saatte ormana çıktıklarını belirtti. Ardından Kuzulu şelalesini kendisine sorduğumuz zaman köyün yaklaşık 3 km kuzeydoğusunda olduğunu ifade etti ve bize yol güzergahı hakkında bilgi verdi.
Kuzulu köyü gözlemlediğimiz kadarıyla başta ormancılık,büyükbaş hayvancılık ve arıcılık yaparak geçimini sağlayan, tarım için elverişli, geniş çaplı arazilere sahip olmayan, Istrancalar yöresindeki birçok köy gibi genç nüfusunu göç vermiş, 220 nüfusu olan bir köyümüz. Ama tarihine baktığımız zaman medeniyetlere ev sahipliği yapmış, bu medeniyetlere dair zengin eser ve kalıntılara sahip bir köy.
 Ve beklenen yer: Kuzulu Şapeli
Kuzulu şelalesine doğru ilerliyoruz… Doğa gerçekten eşsiz ,her yerden su fışkırıyor. Sonbaharın hüznünü yansıtan sarı kahverengi tonlardaki renkler bir harika…
Elimizdeki belgeleri hem okuyor hem de yerinde gözlemlerimizi yapıyorduk. Traklar tarafından geç demir çağında kale olarak kurulan ve Bizans döneminde yapılan eklentiler ve değişiklikler ile manastır olarak kullanılan kalenin hemen altında yine Bizans döneminde mağaralara oyma suretiyle yapılan alan şapel olarak kullanılmış. Yan yana birbirinden bağımsız olarak girişlere sahip şapelin diğer ufak bölmelerinin “çile odaları” olduğu sanılmaktadır. Hemen yanından akan ve mineral bakımından zengin, kalkerli olduğunu düşündüğümüz suyun,dere yatağındaki tüm geçtiği güzergahı etkilediği gözlemlerimizden kaçmıyordu. Akan suyun ve oluşturduğu şelalenin Hıristiyanlık döneminde ayazma olarak kutsallığa atfedilmiş olabileceği düşünülmektedir... 
Bölge Traklar ve Bizanslılar tarafından yoğun bir biçimde kullanıldığı gibi,karmaşık bir yerleşime sahip.Burada,farklı dönemlere ait ve çeşitli amaçlar için yapılmış birçok yapının kalıntısı ve duvarlarının izlerini görüyoruz .Bölgeye girdiğinizde hissettiğimiz mistik havanın yanı sıra konum itibariyle doğanın bize verdiği huzuru yaşıyorduk.
Trakların özellikle bölgemizde olduğu gibi balkanlarda da birçok tarihi kalıntıları var. Ne var ki, Istrancaların gür ormanlarının etkisi ve sınır hattı olmasından dolayı bürokratik engellerden dolayı gün yüzüne çıkarılamayan , keşfedilemeyen, turizme kazandırılamayan ,denetlenmeyen ,kaderine terk edilen bir nevi definecilere terk edilen koskocaman bir tarih yok olup gidiyor...
Kazılmayan, eşelenmeyen, kırılıp dökülmeyen,kısacası tahrip edilmeyen hiçbir yeri kalmamış. Tıpkı Istrancalardaki diğer tarihi Trak, Roma ve Bizans kalıntıları gibi, bu nadir yapıtında tahrip edilmeyen hiçbir yeri kalmamış. Doğal varlıklarımızı korumak ve bir takım çalışmalar yapmak, doğanın dengesini sürdürülebilir hale getirmek ve nihayet gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurduğumuz grubumuz,Tarihi ve Kültürel değerlerimizi de ne yazık ki göz ardı edemez.
Yetkililere sesleniyoruz
 Istrancalarda bulunan ve tarihe ışık tutacak nitelikte öneme sahip birçok tarihi eser gibi Kuzulu Kalesi,Manastırı,ve Şapeli de yok olmasın.Geç kalınmış değiliz.Yeter ki tarihimize,doğamıza sahip çıkıp ,gelecek nesillere bırakmak gayesinde olalım!.." (Kırklareli Kent Konseyi)