KİŞİ VE HALKIN EĞİTİMİ ÜZERİNE -III-

Ülkemizde adı pek işitilmemiş olan Fransız yazarı Peguy'nin "vakar bahsinde eşit olanlar" diye tanımladığı halkın bir sistem ve program üzere eğitilmesini çağdaş devlet anayasaları bir madde olarak saptamış bulunmaktadır. Anayasalarda eğitim bir hak olarak tanındığına göre, bu hakkın beşikten mezara kadar kullanılmasında hiç bir engel ve koşulu önemli saymamak gerekir.
Zekâyı bağımsız ve toplumsal, fikri ve insanı özgür, düşünceyi sosyal, üretimi akılcı kılmak amacında olan çağdaş devlet yapısında kişi ve halk eğitimi hayat, nitelik taşıyan bir faaliyettir. Hattâ bu geri uluslarda karanlığın bunalımından kurtulmak anlamını taşır. Bu bakımdan eğitimi halka indirmek ve eğitimden payına düşeni vermek gerektir. Böylece zekâ toplumsal kimlik kazanacaktır. Bilginin özgürlüğünü, kişinin bağımsızlığını, Bu yolda eğitim toplumsal hayatın aydınlığa kavuşmasını sağlamış olacaktır.
Şimdi, ulusal gerçekler, hayatı zorunluluklar, kişinin mutlu yaşamak hakkı eğitimi koşul kıldığına göre, bu eğitim nasıl olmalı, nasıl organize edilmelidir? Bizim ülkede okuldan sonra devam eden eğitime. Halk Eğitimi deniyor. O halde, Halk Eğitimi nedir?
Yukarıdanberi kişinin ve toplumun mutluluğu için ışıyan gerçeklere değindik. Bu ışıyan gerçekler açısından halk eğitimini tanımlamak gerekirse diyebiliriz ki: "Halk eğitimi kişileri ve toplumları kendi iş alanlarında, kendi yaşama ölçüleri içinde yapmak istediklerine, eğitim yoluyla yardım etmek, ışık tutmak, yeni imkân ve ufuklar açmaktır." Bu anlamda halk eğitimi okuma-yazma öğretiminin çok ötesinde bir nitelik taşınmaktadır.
Halk heryerde ve her zaman yeni bilgilerin, fayda sağlayan gerçeklerin peşinde bir eğilim gösterdiğinden, halk eğitimi sistemlerinin bu gerekçeye dayandırılması, kişinin sosyal ve ekonomik kimliğine uygun bilgilerle, tekniklerle metotlarla amacına yöneltilmesi gerekir.
Bugün birçok uluslar halk eğitimi ilkelerini tesbit etmişler, sistemlerini geliştirmişlerdir. Hattâ toplumların eğitimini gerçekleştirmiş bulunmaktadırlar. Örneğin: Hindistan "Köy Rehberleri" adı altında, Danimarka "Halk Okulu Sistemi" içinde, Amerika "Aile Okulları" Filipin "Toplum Okulları" yolundan ulusal amaca varmak yolundadırlar. İsrail Devleti ise halk eğitiminin amaç edindiği gerçeklere, "Köye Hizmet" yolundan ulaşmayı deneyen bir ülkedir.
Bu sorunun ele alınması ve gerçekleştirilmesi için gösterilen çabalar yabancı ulusların ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerini hızlandırmış, sosyal dengeyi sağlamış ve kişinin toplumla olan münasebetlerini pekiştirmiştir. Böylece akıl devletin tekelinden çıkmış, zekâ topluma mal olmanın yolunu bulmuştur.
Gerçek en basit halk adamının mutluluğa kavuşmasını sağlayacak şekilde ışımıştır. Şüphesiz ki evrimin böylesi mutluluktur. Hayatın gerçeklerini bilinçli yaşayan kişilere ve toplumlara bizim ak saygılarımız vardır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol