KIRKLARELİ ULUSAL KONULARDA DUYARLIDIR

Bazı insanların olduğu gibi bazı yerlerin de özellikleri vardır. Örneğin, 1915 Çanakkale Savaşı'nın cereyan ettiği zamanda ve savaş şartlarının ağırlaştığı, Türkiye üzerine pazarlıkların yapıldığı günlerde Kırklareli'nin önde gelenleri bir öngörü ve duyarlılık göstererek MÜDAFA-İ MİLLİYE CEMİYETİ kurmuş, bir savaş ihtimaline karşı örgütlenmeyi gerekli görmüştür. Daha o yıllarda TRAKYA PAŞAELİ MÜDAFA-İ HUKUK CEMİYETİ kurulmuştur. Keza aynı duygu ve düşünce ile Yedek Subay kapsamında olanlar, Yedek Subaylığını yapmış, Subaylıktan emekli olanlar birleşerek, " İHTİYAT ZABİTLERİ CEMİYETİ kurmuşlardır. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de hayata veda ettikten 11 gün sonra Kırklareli Halkı Şevket Dingiloğlu Parkı’nda Türk Ocağı Başkanı Eczacı Feridun Cicioğlu Başkanlığında toplanarak ATATÜRK'ÜN İZİNDE GİTMEYE AND İÇMİŞTİR. Bunlar Kırklareli'nin özelliklerinden birkaçıdır. Ben bugün bu olaylardan İHTİYAT SUBAYLAR CEMİYETİ'nden söz etmeye çalışacağım.
Osmanlı Devleti son 50 yılını savaşlarla geçirmiştir. Bu savaşlardan biri hariç, dördünü kaybetmiştir. Bu durum Osmanlı Devleti sınırları içinde, toprakları üstünde bir korku yaratmıştır. Egemenliği altındaki devletlerde başkaldırılara, saldırılara vesile olmuştur. Önlenemez bu yıkıntı, çöküntü Balkanlardan kitlesel göçlere de yol açmıştır. Devlet aciz duruma düşmüş, Bulgar çeteleri ile dahi mücadele edemez duruma gelmiştir. Bu ve başka nedenlere de bağlı olarak her ihtimale karşı bir mücadeleye hazır olmak gerektiği savunma önlemleri alınmasına, yeni bir mücadele ruhu ile örgütlenilmesine neden olmuş, ulusal Müdafa Cemiyetleri kurulmasına ihtiyaç duyulmuştur. İmzalanan anlaşmaları, düşmanlar tarafından önerilenler Milli Mücadeleye yol açmıştır. Ulusal nitelikte dernekler, gruplar oluşmaya başlamıştır. Bu derneklerden biri de Kırklareli'nde "İHTİYAT ZABİTLER (SUBAYLAR) CEMİYETİDİR. İhtiyat Zabitler askerliğini Yedek Subay olarak yapmış, ordudaki hizmet süresini doldurup emekli olmuş kimselerdir. Bunlardan yüze yakın Emekli Subay biraraya gelerek, kararlılık göstermişler, bu derneği kurmuşlar, memleketi savunmaya hazır olduklarını bildirmişlerdir. O sıra Milli Mücadele Hareketini başlatan Ankara'da Mustafa Kemal başkanlığındaki Büyük Millet Meclisi Hükümetidir. Mustafa Kemal Trakya'daki milli dernek yöneticilerine, özellikle Trakya Paşaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti ile Müdafa-i Milliye ve İhtiyat Subaylar Cemiyetine gönderdiği emirde safların sıklaştırılmasını, derneklerin "TRAKYA TRAKYALILARINDIR" sloganı doğrultusunda çalışmalar yapılmasını bildirmiştir. Gazeteci-yazar rahmetli Ali Rıza Dursunkaya bir yazısında o sıra Kırklareli'nde Hürriyet ve İtilaf Partisi’ne bağlı Osmanlı İhtiyat Zabitler Cemiyeti de bulunduğunu yazmaktadır. Dernekler düşmanlara karşı ülkeyi savunmak üzere kararlılık göstermişlerdir. Bu arada çatlak sesler de çıkmış ise de sesleri kursaklarında kalmıştır.
Cumhuriyet ile birlikte yetişen Yeni Kuşaklar bu olayları, Milli Mücadele Hareketini ne kadar bilirler, bilmiyorum. Daha doğrusu pek de bildiklerini, ülkenin 23 yerinde ayrılıkçılar çıktığını, tümünün bastırıldığını ANADOLU MÜDAFA-İ HUKUK CEMİYETİ ile TRAKYA PAŞAELİ MÜDAFA-İ HUKUK CEMİYETLERİ'nin Sivas Kongresi’nde birleştirilerek memleketin bütünlüğünün sağlandığı çalışmaların bilinmesi gerekir.