KIRKLARELİ'NİN ESKİ GÜNLERİ ANILARIMDA YAŞAR

Eski sokaklarda dolaştım akşamdan sonra
Eski ahşap evlerin yüzleri kapkara
Gençlik günlerimiz anılarıyla baş başa
Eski sokaklarda dolaştım akşamdan sonra
Kanat çırpan kuşlar çekiliyor aşiyanlarına
Hafif bir rüzgâr esiyor yapayalnız sokaklarda
Eski evlerin pencerelerinde sardunyalar
Güzel bir kız baktı pencereden
Sevdalı bir gönül yandı
Gençlik günlerinde
Eski sokaklarda dolaştım akşamdan sonra Selahattin Demiraco
İnnap ağacı karadutlu, asmalı bahçeli evlerin olduğu eski sokaklarda hafta sonu tur atarım. Anılarla baş başa.. Gençlik günlerim takılır gönül telime.. Kırklareli sonbaharda bir başka güzeldir. İğdeler, innaplar, olmuş incirler, eski bahçelerden sokaklara taşarlar. Eski portolu evin yanında meyvesi bol bahçeden çocuklar çıkmazdı. Her evde kuyu, asma vardı.
İnek bakılırdı. Sırtmaçlar sabahleyin meraya inekleri götürürdü. Karakaş mahallesi gazhane sokağından meraya giden inekler geçerdi. Ahmet Ziya Çetintaş'ın, kasap Yakup Gürel'in yağ, un fabrikaları köylüye, halka un yağ satardı. Bir arkadaş eski tekelin önünde gazoz satardı. Mahalle fırınında tepsi ekmekleri, oğlak etleri, güveçler pişerdi. İsmail ustanın fırını gazhane sokağında Selim Altıntel çeşmesinin yanındaydı. Güzel pide, simit yapardı. Eski günlerde çocukluğumuz, gençliğimiz anılarıyla yaşamaktan mutludur.
Yaşlı Makedonyalı amca felçli eşine her gün keşkül, bir küçük kâse taze yoğurt götürürdü. Uzun sigara ağızlığına birinci sigarasını takardı. Yaz karpuzunu çok severdi. "Çocuklar bana köylerden karpuz getirin" derdi. Buğday kantarı üstüne gazete serer karpuzu keserdi. Karakaş mahallesinde Yugoslavya’dan, Makedonya’dan gelen göçmenler yaşardı. Zahireciler Cuma günü Süloğlu pazarına giderdi. Dericiler, kabak çekirdeği toplayanlar vardı. Çok zahireci vardı. Cumhuriyet Caddesi en işlek caddeydi. Eski Borsa’ya köylüler hububat getirirdi. En yüksek fiyatı veren malı alırdı. Para çok değerliydi. Sermaye birikimi yoktu. Dedeler sıfırdan işe girişmişler. Balkanlarda kalmış tarlalarımız, bahçelerimiz. Türkiye’ye geliş öykülerini Trakya Söyleşilerimde çok dinledim. Gazeteye yazdım. Yazı yazmayı eski öyküleri çok severim. Mısraların gücüne inanırım. Serbest şiir seher rüzgârı gibidir. Akşam güneşi gözlerime vururken şarkı söylemeyi severim. TRT Müzik’teki Cumartesi sabah şarkılarını dinlerken ruhum huzur bulur. Şarkılar ruhumun ilacıdır. Siyasetin konuşulduğu bu günlerde romantik yüreciğim şarkılara, türkülere sevdalıdır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol