KIRKLARELİ'DE OTOMOBİL ÇOKLUĞU

Bu konuda herkes bişeyler söylüyor.
En çok söylenenlerden biri: "Türkiye'de nüfus oranına göre en çok motorlu araç bulunan şehir: Kırklareli!" imiş.
Demek ki böyle bir gerçek var.
Kırklareli'de, ücretsiz biçimde oto bırakılabilen kaç tane park yeri var?
Belediyenin yaptığı park yeri olarak, öğretmen evinin karşısında, Egem Marketin üst yanında bir park yeri biliyorum.
Başka nerde var, şehir içinde olmak kaydıyla?
Okullar kapalıyken, öğretmen evinin arkasındaki alan ki orası da üst taraftaki okula ait.
İşe yarıyor mu?
Hem de çok.
Okullar kapalıyken, yazın, hafta sonları, olağan üstü işe yarıyor.
Ama okullar açıldığı zaman kapanıyor, kapatılıyor.
Tabi, orası öğrencilere ait bir alan.
Peki, madem ki: "Türkiye'de nüfus oranına göre en çok motorlu araç bulunan şehir: Kırklareli!"
Araç bakımından gerçekten tıklım tıklım bir şehir.
İnsan kalabalığı olarak o kadar şaşırtıcı, o kadar bunaltıcı, o kadar yorucu değil.
Motorlu araç bakımından olağan üstü.
Sanırsınız insandan fazla motorlu araç var.
Bu konuda herkes rahatsız.
Bu konuyu herkes dile getiriyor.
Hiç kimse bişey yapmıyor.
İnsanlar, en yakın yere bile özel otosuyla gitmek yarışında adeta.
İki yüz metrelik yere aracını çalıştırıyor.
Oysa Kırklareli, küçük bir yer. Şehir içinde bir yerden bir yere beş on dakikada yürünebiliyor.
Bu denli aşırı oto tutkusu olmasa insanlarda…
Elzem olanlar, kaçınılmaz olanlar kullansalar…
Elbet, kimse kimsenin keyfinin kâhyası olamaz.
Herkes, özel aracını kullanmak, istediği gibi kullanmak hakkına sahiptir.
Kuşkusuz.
Ama…
Şikâyete sıra gelince, konuşmaya sıra gelince herkes aynı şeyi söylüyor da…
Bu konuda akıl vermeye sıra gelince herkes akıl veriyor da…
Herkes bir şeyler söylüyor, herkes bir sürü şikâyette bulunuyor da…
Neden, hiç kimse keyfinden feragat etmeyi düşünmüyor?
Rahatsız olunan bu duruma olumsuz katkı yapmak yerine…
Bu sorunun bu denli büyümemesi için…
Bu sorunun çözümlenebilmesi için tabi ki insanların da tek tek düşünmesi, vicdan ve akıl muhasebesi yapması gerekiyor…
Tabi ki ilgili kurumların bu soruna çözüm bulması gerekiyor.
Sorun dediğin, kendiliğinden oluşmaz.
Kendiliğinden de çözümlenmez, iyileşmez.
Yeryüzünde ne kadar sorun varsa insanlar oluşturur.
Çözüm de insanlara düşer cancağızım.
Hak erenler aşkına…
Şikâyete veya eleştirmeye sıra gelince herkes eleştirecek…
Çözüme gelince sıra, kimse yanaşmayacak.
Olmaaaaz!

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol