KIRKLARELİ'DE HAKAN EDİŞ

Yeni yeni tanımakta olduğum…
Yiğit duruşlu bir adam.
Rumeli TV'nin proğramında, Recep Dural'ın gerçekleştirdiği yapımda tanışmıştık. 22 Ekim 2015'ti. Perşembe gecesiydi.
Kırklareli merkez Akalar Mahallesi Muhtarı'ydı.
Bir buçuk yıldır yaptığı işleri büyük bir iştahla ve heyecanla anlatıyordu.
Yerinden hiç kalkmasa, Kırkpınar Başpehlivan'ı Hüseyin Çokal sanırdınız.
Oysa, bacağının biri diz üstünden takma.
Ne mi olmuş?
Askerlik sırası, 1996'da, Şırnak'ta, PKK ile vuruşurken yitirmiş bacağını.
Anlı şanlı "Gazi" oluvermiş Hakan Ediş.
Bacağını sanki yerinden söküp yüreğine yamamışlar. Yüreği irileşmiş.
Gittim, yerinde buldum. Kırklareli Akalar Mahallesi Muhtarlığı makamında.
Biz konuşurken kapıdan yakışıklı mı yakışıklı bir delikanlı girdi.
Gözlerim, ikisinin arasında bir kez gidip geldi.
Beynim derhal, bu iki insanın "baba-oğul" olduğu izlenimini ve hattâ bilgisini verdi.
Bir iki saniye içinde de kapıdan giren delikanlı, muhtara bakarak "Baba!..." deyip bişeyler söyledi.
Beynimin verdiği izlenim ve bilgi doğruydu.
Delikanlı, Kırklareli Atatürk Lisesi'nde okuyormuş. Ne güzel.
2014 yılının 30 Mart Yerel Seçiminde Akalar Mahallesi Muhtarlığı'na hak kazanmış Hakan Ediş.
"Seçilmeden önce mahallemizin tüm sorunlarını biliyordum. Çünkü mahallemle çok ilgiliyim. Her tür olayında varım," dedi.
İçtenlikli ve inançlı bir insan. İstediğini bilen, bildiğinin üzerine gitmekten çekinmeyen ve boş vermeyen.
"Muhtar seçildiğim zaman, bildiğim bu sorunların üzerine gittim. Her sabah saat 7'de mesaim başlar. Sabahları kalktımmıydı mahalleyi turlarım. Baştan sona mahallemi gezer, incelerim. Çöpler alınmış mı, sorunları var mı, bunları mutlaka gözden geçiririm. Akşam 17.30'da biter mesaim. Ondan sonra da kafamın içinde sürer gider işim gücüm."
İnsanların, işini severek ve inanarak yapması hem huzur ve mutluluktur, hem de kendileri ve ilgili oldukları insanlar ve çevreleri için, toplum için büyük bir şanstır. Hakan muhtar, bu işi inanarak ve severek yapıyor ki kendini çok huzurlu, onurlu duyumsuyor. Tabi ki hitap ettiği kesim de bu huzurdan, erinçten payını alır.
"Mahallemiz yıllardan beridir hizmet görmüyordu. Bir kenara atılıp kalmıştı. Adeta unutulmuş gibiydi. Şimdi, Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu başkanımla her gün görüşüyoruz. Her gün, ne yapabileceğimizi konuşuyoruz," dedi.
Demek ki, hedefe doğru emin adımlarla yürürken sırtını dayayabileceği kişiler, makamlar vardı. Bu da büyük bir güvence.
"Mahallemizin en kötü sokaklarını şu an paket (kilit) taşla döşüyoruz. Pırıl pırıl, tertemiz bir Akalar Mahallesi yaratacağız sonunda."
Kapıdan bir çocuk girdi. Sarışın, dar yüzlü, Hakan'a pek benzemeyen.
Hemen arkasından, çocuğa çok benzeyen bir bayan.
Bu kez beynim beni yanılttı. Sandım ki bu giren çocuk, tamam, oğludur da… Zaten Hakan Muhtar, benim bir şey sormama ve düşünmeme meydan bırakmadan, "Küçük oğlum!" dedi.
Çocuğun ardından giren genç bayanın da "kızı" olabileceği zannını, beynimde ayrıştırmaya yeltendiğim sırada: "Bu da eşim!" demesin mi!
İşte, algım burada çuvallamıştı.
Hakan Muhtarla daha çok görüşeceğiz.
O çalıştıkça, ben de gidip gözlemleyeceğim ve yazacağım.
Kolay gelsin, Akalar Mahalle Muhtarı Hakan Ediş.
Kolay gelsin.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Csimsek47@hotmail.com 15 Eylül 2019 Pazar 01:15:49

    23 YIL OLDU ACISIYLA VE ONURUYLA YAŞIYORUZ.KALEMİNE SAĞLIK HOCAM.