KIBRIS GEZİSİ 4

Otobüs gelip bizi aldı. Girne'de Merit Mert Otele ulaştık.
Rizeli bir insan, Kıbrıs'ta 5 adet, 5 yıldızlı Merit oteli oluşturmuş. Girnede'kinin adı Merit Mert. Öbürlerinin değişikmiş.
Avukat Zeki Kılıç'la birlikte 266 numaralı odaya serdik postumuzu.
"266 olduğuna göre 66'yı biz bulduk!" dedim
"Evet. Bir yaparız!" dedi.
"Duruma göre iki de yaparız, üç te yaparız!" dedim.
Tebessümleşerek çıktık merdivenleri. Başkaları asansörü beklerken biz çoktan ikinci kata attık kendimizi. Aslında yürümek dediğin o kadar da zor bişey değil.
Zeki Beye, geceleri horladığımı, rahatsız olmaya hazırlıklı olmasını bildirdim.
"Sorun olmaz!" dedi.
Eh, bakarız gari.
Eşyalarımızı bıraktıktan sonra otel çevresinde kısa bir tur yaptık. Özenli bir düzenleme yapılmış. Muz ağaçlarının çiçeklerini ve yeni yeni oluşan körpecik muz salkımlarını, kütlelerini fotoğrafladık.
Bir büfenin yanında oturduk. İneceli Hasan aga ve yeğeni Mustafa da geldi yanımıza. Durup dururken bira istedik, bolca çerezle. Bedavaya elin malı, ölçüsüz davranıyoruz. Aç karnımıza bira çerezi abarttık. Akşam yemeğine kadar sürdü bu fasıl. Bira ve çerez aslında yetip artmıştı ya… Yemekler binbir çeşit. Ondan bir kaşık, ötekinden birbuçuk, diğerinden de azıcık, öbüründen de, tepeleme… Al sana rahatsızlık, sıkıntı.
Durmaya, oturmaya takadım, mecalim kalmadı. Hemen odaya çıktım. Ağzımı burnumu temizleyip üstümü başımı soyunup uzandım. Sabaha kadar sıkıntılı bir yaşayarak uyku denemeleri yaptım. Ancak böylesi uzun süreli yatarak dinlendirebildim, birayla, çerezle ve yemekle yorduğum bünyemi.
16 Eylül Salı.
Sabah 08;30'da kahvaltıya indim. İki tas çorba, iki çay ve bir bardak süt içtim. Mide biraz rahatlar belki.
09;45'te tur otobüsündeyiz. Girne'yi gezeceğiz.
Av. Zeki bey, geziye katılmayacağını söylüyor önce. Yine de son anda kendini otobüse atıyor. Kıyamıyor böyle bir gezintiyi. İyi de ediyor.
Kızılcıkdere muhtarı Hasan Görgüner ve Karıncak muhtarı olan kardeşi Hüseyin Görgüner başta olmak üzere bir kaçı katılmıyor gezintiye. Onlar otelde kalıp havuzun, büfelerin keyfini çıkarmayı daha uygun buluyorlar. Bakış açısı tabi.
Hasan Görgüner, yaşama dik ve saldırgan bakışıyla sindi belleğime, kardeşi Hüseyin, olgun duruşu, okkalı cüssesiyle.
Rehberimiz Yusuf Çiner ve genç rehberimiz de Gürkan. Yusuf bey, çenesakal, konuşkan, zeki, yerine göre esprili, güngörmüş bir insan. Balkan gezisindeki Rujdi beyi andırıyor, anımsatıyor.
Girne için bir tekerleme yaptı. "Girne'ye girme, girersen kalma…" türünde.
Ben bu tekerlemeyi şöyle düzenledim kendimce:
"Girne Girne
İçine girme,
Girersen eğlenme,
Eğlenirsen evlenme,
Evlenirsen döllenme."
Acaba neden? Girne insanının özellikleri nelerdir? Kuşkusuz Girne insanının özelliklerinden ve yaşam anlayışından, davranış biçiminden kaynaklanan bir tekerlemedir.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nın başlangıç yerindeyiz, Girne sahilinde. Karaosmanoğlu Şehitliği ile başlıyoruz gezip görmelere ve ziyaretlere. 20 Temmuz sabahı kıyıya ilk çıkan askerlerin anılarıyla yüzleşiyor, içselleşiyoruz. Havapilot Binbaşı Fehmi Ercan'ın anıtındayız. Orijinal adı Timbu Havaalanı olan Ercan Havaalanına bu Binbaşının adı verilmiş.
Yola devam. Sol yanımızda Beşparmak Dağları. En yüksek yeri Sivritepe'nin mıntıkasından geçiyoruz. Zafer Tepe'de Türk Bayrağı dalgalanıyor. Bu bayrağı buraya Muzaffer Tekin dikmiş. Onun için adına Zafer Tepe demişler.

DEVAM EDECEK...

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol