Kent Konseyi Çevre Meclisi, 2017 yılını değerlendirdi

Kırklareli kent Konseyi Çevre Meclisi Yürütme Kurulu 2017 yılını değerlendirdi. Yazılı olarak yapılan basın açıklamasında şunlar kaydedildi;
“Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi olarak, 2017 yılında bölgemizi yıkım politikalarına karşı gönüllülük kapsamında korumak için, bilim ve hukuk işbirliği ile yereli katılımıyla mücadele ettik, ediyoruz, edeceğiz. Gönüllük esasıyla bunu yaparken Istrancaların bir ucundan Samet’i, diğer ucundan Mehmet’i ve doğayı kazanırken, bazıları tarafından da “yatırım düşmanı “ ilan edildik.
Anayasa’ya göre çevreyi korumanın ve kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevidir. Anayasal haklarımızı kullanarak, düşman ilan edenlere rağmen, onların da gelecek nesilleri için, yaşam hakkı için bu mücadele devam edecek.

Yaşamı savunurken, bu süre içerisinde yitirdiğimiz yol arkadaşlarımızı, Orhan Uyanık, Prof Dr Cemil Cangir, Ali Ulvi Büyüknohutçu, Ayşin Büyüknohutçu, Yrd.Doç. Hakan Okursoy, İpar Buğra Dilli’yi saygıyla anıyoruz.. Orhan Uyanık’tan Istrancaların değerlerini, Prof Dr Cemil Cangir’den Toprağı, Yrd.Doç. Hakan Okursoy’dan suyu, Büyüknohutçu’lar dan ve İpar Buğra’dan mücadeleyi öğrendik, bıraktıkları yerden de devam ediyoruz.
Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi olarak 2 yıldır verdiğimiz bu mücadelede, Ülkemizde ÇED süreçlerine en çok itiraz eden iller arasında KIRKLARELİ olmuştur. İtirazların tamamı bilimsel, hukuksal veriler ve gerçekler ile yapılmıştır. Aldığımız sorumluluk ve Anayasal haklarımız gereği, bölgemizde çevre bilinci oluşması, yaşam alanlarımıza müdahale edildiğinde kişi, kurum ve kuruluşlar ile müdahil olmayı, Kentte ve Kırsalda yaşayanlarla birlikte yürüttüğümüz çalışmalara
2018’de de devam edeceğiz.
2018 yılı Istrancalar açısından ne yazık ki, yaşam alanları açısından hiç de iyi geçmeyeceği gelen ÇED başvuru ve Proje Tanıtım Dosyalarından belli. 2012 yılında Türkiye’nin en temiz 3. Köyü seçilen Armağan köyü üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Kara bulut aslında bereketin yağmurun habercisidir. Biz buna toz bulutları desek daha doğru olacak. Köyün girişine patlamalı kalker ve asfalt tesisi, Tepesine mermer, su kaynaklarına kalker. Üstelik bu köy Tarım bakanlığınca desteklenen başta çilek olmak üzere bir ok ürünün hasat edildiği yer. Mağara ve eko-agro turizmi için plan yapılan, projeler üretilen bir köy.
Kıyıköy SİT alanına Doğal gaz boru hattı, RES ve DGÇS, İğneada-Beğendik köyüne taş ocağı,
Poyralı köyüne 2 patlamalı kalker ve 2 kil ocağı, Vize ve Köylerini kapsayan Yerli Kömüre Dayalı Termik Santral, Kapaklı, Koruköy bölgesine kalker, Okçular köyü Granit, Dereköy Mermer, Koyunbaba Mağara karşısına patlatmalı kalker, Evrencik köyüne Feldispat. Vize ve 16 köyü kapsayan linyit kömür sondaj çalışması, Koyunbaba mağarası karşısında, Kalker kapasite artışı projesi ve bunlar gibi onlarca proje...
Kısacası Trakya’nın 3 ilinden biri olan Kırklareli’de mevcutların dışında talep edilenlere sadece Merkez ilçe etrafına bakmak gerekirse;
Kırklareli Merkeze bağlı Koruköy Kapaklı bölgesinde, Türkiye-Bulgaristan Karayolunun her iki tarafında 5 işletmenin 12 Ocak sahasında ki yıllık üretimi 2.124.200 ton/yıl.
Ekim 2017 müracaatları dikkate alındığında 5.695.00 ton/yıl talep olduğu ve ÇED sürecinin devam ettiği. ÇED süreci olumlu sonuçlanırsa yıllık kapasitenin 7.819.200 ton olacağı
Aralık 2017 Kalker üretim talebi. Yıllık Üretim Miktarı: 1.500.000 ton/yıl
Genel Toplamın 7.819.200
+ 1.500.000=9.319.200 ton/yıl olacağı 2 Mermer ocağı ve Kapasite artış talepleri ile yaklaşık 10.000.000 ton yıl olacaktır. Yılda yaklaşık 400.000 kamyon hareketi olacak. Günde 1100 kamyon. Saatte 46 kamyon. Uluslar arası bir karayolunda mevcut trafiği de hesaba katarsanız, batarsınız.
Giden ormanlar ve su kaynakları, gelenler kamyon toz ve mıcır. Geldikleri yerler domuzun karacanın evi, karıncaların yuvası. Hiçbir çıkar gözetmeden, beklenti içinde olmadan bu mücadeleye destek veren Bilim ve Hukuk adamlarına, sınırlı sayıdaki STK’lara, meslek odalarına, muhtarlara ve gönüllülerimize Çevre Meclisi adına teşekkür ediyoruz.
Gelecek nesillerin yaşam hakkını yok etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Onlar bunu hak etmiyor.”
(Kırklareli Kent Konseyi)