Kadınlar 8 Mart’ta alanlardaydı

Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, 8 Mart Pazar günü siyasi partiler, sendikalar ve STK’lar çeşitli program ve basın açıklamaları gerçekleştirdiler. CHP İl ve merkez ilçe kadın kolları Atatürk Anıtına çelenk sunarken, KESK Kadın Meclisi de, Kültür Anıt parkta bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle, siyasi partiler, sendikalar ve STK’lar çeşitli program çelenk sunma töreni ve basın açıklamaları düzenlediler. Bu çerçevede 8 Mart Pazar günü ilk olarak saat 11.00’de Aynur Yadalı önderliğindeki Kırklareli Anneler Derneği Atatürk Anıtına çelenk sundu.
Daha sonra CHP Kırklareli İl ve Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanlığı ve partililer aynı yerde bir araya geldiler. Çelenk sunma törenine CHP Kırklareli İl Başkanı Alaaddin Güncer, İl Kadın Kolları Başkanı Sevil Kaynak, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Serpil Yavuzcan ve partililer iştirak ettiler.
Çelenk sunumun ardından, saygı duruşu gerçekleştirildi ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Kadın Kolları İl Başkanı Sevil Kaynak tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Kaynak yaptığı açıklamada;
“Bugün Kadını; toplumsal yaşamdan çekmeye çalışanlara, kadını çalışma yaşamının dışına çıkarmak isteyenlere, bedeni üzerinde hak iddia edenlere, birey olarak değil; eş, anne, namus öznesi olarak görenlere, kadın erkek eşitliğinin ne demek olduğunu anlamazdan gelip "fıtrata ters" diyenlere, HADİ ORADAN! deme günü.
Bugün kadını; Cinsel şiddetin mağduru yapanlara, Eğitim hayatının dışında bırakanlara, Çocuk yaşta evlendirmeye çalışanlara, Çalışma hayatında sömürenlere, Eşit emeğine eşit ücret vermeyenlere, Siyasal yaşamda geri mevzilere atmaya, dar alanlara sıkıştırmaya çalışanlara, HAYIR! deme günü.
Biz kadınlar; Bizim olmayan bu krizin yükünü KABUL ETMİYORUZ. Bize reva görülen yoksulluğu, şiddeti ve eşitsizliği KABUL ETMİYORUZ. Bize biçilen rolleri KABUL ETMİYORUZ.
Yaşamımızı kontrol altına almak isteyenlere buradan sesleniyoruz:
İsyan eden, kurtuluşu kadın dayanışmasında ve örgütlenmesinde bulan biz kadınları susturamazsınız korkutamazsınız. Çünkü yaşamak istiyoruz ve özgürce, insanca eşit bir şekilde yaşam için mücadele edeceğiz. El ele verip sesimizi yükselteceğiz... Bizi düşman eden yalanlara değil, birleştiren gerçeğimize ses vereceğiz.
Çünkü paylaştıkça çoğalacağız, çoğaldıkça güçleneceğiz, güçlendikçe değiştireceğiz... Daha güzel bir gelecek. Daha demokratik bir memleket, Daha aydınlık yarınlar, Ancak biz emekçi kadınların yeni başarı hikayeleriyle mümkün olacak...”
“Ben kadınım”
Kırklareli KESK Kadın Meclisi de 8 Mart günü alanlardaydı. Saat 13.30’da Kültür Anıt Parkta bir araya gelen KESK mensupları, günü anlam ve önemini belirten bir basın açıklamasını kamuoyu ile paylaştılar. Kırklareli KESK Kadın Meclisi adına SES Kırklareli İl Temsilcisi Aynur İskar tarafından okunan açıklamada şunlar kaydedildi;
“8 Mart 1857'te New York'ta kadın işçilerin uyun çalışma saatlerine, kölelik koşullarına karşı direnirken katledilişlerinin 163. yılında, bu 8 Mart'ta da, itirazlarımızı, isyanımızı, mücadele inadımızı kuşandık, el ele alanlardayız.
1857'den bu yana hak almak ve özgür olmak için yürüttüğümüz mücadele tarihimizle çok yol aldık. Ne var ki, rengimiz, dilimiz, inancımız fark etmeksizin, haklarımıza, kazanımlarımıza saldırılar, katmerli sömürü, baskı ve şiddet artarak devam ediyor. Yağma, talan, aşırı kar hırsı, ekosistemi yok edecek düzeye ulaştı. Eşitsizlik, işsizlik, yoksulluk, açlık, göç, ölüm akıl almaz boyutlarda. Buna karşın, yoksul halklar, emekçiler, kadınlar, gençler ve doğa "Bu böyle gitmez" diyerek haykırıyor. Otoriter ve popülist iktidarlar varlıklarını sürdürmek için bu haykırışları susturmak istiyor ve baskıyı şiddeti artırıyor.
Kadınlar baskılara boyun eğmiyor. Yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe, köleliğe, doğa ve yaşam alanlarının talanına karşı yükselen halk isyanlarında en önde yer alıyor. Yaşamlarına, emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkıyor, meydanları dolduruyor. Şiddete, tacize, tecavüze, cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe, ırkçılığa ve kadınların inkârına yönelik politikalara karşı özgün, yeni ve yaratıcı direnişlerini birbiriyle buluşturuyor.
Bugün ülkemizde, kamudaki istihdam parçalı, performansa dayalı, esnek, güvencesiz bir yapıya dönüştürüldü. Bu dönüşüm beraberinde bize, daha fazla eşitsizlik, yoksulluk, ayrımcılık, cinsiyetçilik, şiddet, taciz ve mobbingi getirdi. Bu kölelik koşulları, baskıyla, örgütlülüğümüz parçalanarak kabul ettirilmek isteniyor. Ucuz ve güvencesiz yedek iş gücü olarak değerlendirilen kadın emeği ancak iş ve aile yaşamı uyumlaştırma anlayışıyla, istihdamda kendine yer bulabiliyor. Kamusal alandan dışlanmanın, istihdam alanından ayrılmak zorunda bırakılmanın nedenlerinin en başında kamusal hizmetlerin yokluğu/özelleştirilmesi ile bakım sorumluluğunun kadınlara yüklenmesi geliyor. Haklarımız bir bir elimizden alınıyor. Din siyasallaştırılıyor, eşitsizlik fıtratla açıklanıyor. Ekonomik krizin en yakıcı sonuçlarını yine kadınlar yaşıyor.
Sevgili kadınlar,
Bize baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle mücadelemizi sürdürüyoruz. Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkında olarak dünden bugüne her biri yaşamsal değerde olan haklı taleplerimizle bugün yine 8 Mart alanlarındayız. Ayrımcı politikaların gölgesinde yaşamlarımın yok edilmesine mülteci kadınların uğradığı katmerli sömürüye ve şiddete, her geçen gün bizleri daha da yoksullaştıranlara, kendi gibi düşünmeyen herkesi hedef gösterenlere karşı haklarımıza sahip çıkıyoruz.
Ve diyoruz ki, Çözüm, sorunlar, yaratan ve artıranlarda değil, örgütlü kadın mücadelesinde. Bizler milyonlarız, haklı olanlarız. Gelin her birimiz haklı taleplerimiz mücadeleyi sahiplenelim. Kazanalım.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol