KUŞLARI YAZMAK

Kuşları yazmak gerekiyor bir zaman.
Gönül kuşunu…
Saka kuşunu…
Deve kuşunu…
Puhu kuşunu…
Arı kuşunu…
Cik cik kuşunu…
Çocuk, uzuuun bacaklı, uzuuun gagalı, uzuuuun kanatlı bir mahlûkat görmüş dere kıyısında, çayırlıkta.
Babasına: "Babaaa! Bu da ne?" diye sormuş hayretle.
Baba, gayet sakin, "Kuş oğlum!" demiş.
Çocuk derhal itiraz etmiş.  "Hiç kuş olur mu babaaa!!! Baksana, hiç kuşa benzemiyooo!!!" diye atılmış.
Baba yine gayet sakin, kendinden emin: "Kuş oğlum, kuş!" demiş.
Çocuk adeta isyan bayrağını dikmiş burçlara: "Ama babaaa!"
"Aması maması yok oğlum. Ona leylek derler. Leylek te bir tür kuştur. Nasıl ki karga kuşsa, nasıl ki serçe kuşsa, bu da…"
"Tamaaam! Karganın, serçenin kuş olduğunu biliyorum. Tamam işte… Zaten ben de onlara bakarak diyorum ya, bu, onlara hiç benzemiyo. Hiç kuş gibi durmuyo!"
Baba endişelenmiş. Bir leylek, bir kuş uğruna çocuğuna yalancı çıkacak.
Düşmüş leyleğin peşine… Ne yapmış etmiş, leyleği yakalamış.
Çıkarmış kıç cebinden makası.
Önce gagasını kesmiş leyleğin.
Ardından iki bacağını diz üstünden.
Sonra kanatlarını kırpmış şöööyle dibe yakın yerlerinden…
Elinde tutmuş, gül buketi tutar gibi.
Oğluna sormuş. "Şimdi?"
Oğlu, hayretle ve takdirle bakmış babasına. Ellerini heyecanla çırpmış. "Evet evet babacığım, şimdi kuşa döndü işteee!" diye çığlık çığlığa haykırmış.

Bizim "Tam demokrasi!" gibi bişey çıkmış ortaya.
Geçenlerde Abdülrezzak, okuduğu gazeteden kafasını kaldırıp, TV ekranındaki haberlere bir zaman baktı baktı da… Dönüp bana sormuştu geçenlerde: "Biz neyle yönetiliyoruz?" diye.
"Demokrasi!" dedim.
Durdu durdu da… Suratıma bön bönürdek baktı baktı da… "Ama, bu hiç demokrasiye benzemiyooo!" dedi.
Yapacak bişey yok.
Demokrasi dediğin kuş değil ki, kıç cebinden bir makas çıkarasın da sağını solunu kesesin, kısasın, kısaltasın…
Zaten kesileceği, kısılacağı, kısalacağı kadar kesilmiş, kısılmış, kısalmış, kısaltılmış.
Bana yalnızca, Abdülrezzak'ı ikna etmek, inandırabilmek, belki de kandırabilmek kalıyordu. Yemin ettim yalnızca: "Allah kuran çarpsın ki, ekmek musaf çarsın ki!.. Anam evladım olsun ki!.. Sülâlem hac yolunda telef olsun ki!.." filan dedim.
Bu kadar yeminden sonra bakakaldı yüzüme.
Alın size kuş makalesi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol