KÖYLER BOŞALIYOR YENİ SORUNLAR GÜNDEME GELİYOR

Yüzyıl önce KÖYLER ÜLKESİ olarak anılan ATATÜRK'ÜN TÜRKİYESİ'nde bugün o köylerde yaşayanlar yüzde 50'nin çok altına düşmüş bulunmaktadır. Ama yine de köyler, köylüler vardır ve yerlerinde durmaktadırlar. Bizim Sayın Valimiz Esengül Civelek, Kırklareli’de 40 kadar merkeze bağlı köyü gezmiş, köylerde kalanlarla, muhtarlarla, köyün ileri gelenleri ile görüşmüş, sorunları tespit etmiştir. En büyük sorun köylerin boşalmasıdır.
Köylerden göç 1950 yıllarının başında başlamıştır. İstanbul gibi büyük merkezlerin varoşlarında gecekondular, baraka tipi konutlar görünmeye, kent toplumunun köylüleşme sürecine girdiği görülmeye başlamıştır. Bu süreçte Türkiye'de MOBİL TOPLUM meydana gelmiştir. Ve köylerdeki işler kentlerden yönetilmeye başlamıştır. Köylerin boşalması, çiftçi sayısının azalması köylerde kalanları nasıl etkilemiştir, üretime bir etkisi olmuş mudur bilmiyoruz.
Köylerin kentlere gelmesi doğal bir olaydır. Türk köylüsünde öne çıkan sorun şehirde yaşama özlemidir. Ve tabii çoluk çocuğuna daha çabuk iş bulacağı, daha az masrafla okutacağı umudu vardır. Yalnız ne var ki köylü bu günkü eğitim ve bilgi, kültür düzeyi ile şehirli olabilir mi? Şehirli olmak bir başka olay. Bu bağlamda aklımıza gelen Romalının ileri sürdüğü şart: Ne diyor Romalı? " ROMA'YA GELECEKSEN ROMALI GİBİ YAŞA" O nedir? O, şehirli olmaktır. Bir anlamda uygarlaşmaktır. Mesela Kırklareli'de yaşayanların yarısı köylünün yaptığı işleri yapmaktadır. Çiftçidir, bahçıvandır, hayvanları vardır vs. bu bilginin ışığında Kırklareli çağdaş ve bilinen anlamda şehir değildir. Şehirli gibi bir yaşam düzeni vardır.
Bugün İngiltere bir sanayi ülkesidir. 58-60 milyonluk İngiltere'yi 4-5 bin aile beslemektedir. Orada da köyler, köylüler zaman içinde şehirlere göçmüşlerdir. Ama köylerde kalanların çağdaşlaşması, İngiltere'yi besleyecek potansiyelin devam etmesi ilerlemenin, değişmenin önünü tıkamamıştır. Çünkü ticaretleşmiş bir kültür, üretime dönüşmüş bir eğitim vardır. Bizim böyle bir durumumuz yoktur. Altmış milyonluk İngiltere'nin elli milyonu kütüphanelere üyedir. Bilenle bilmeyenin bir olmadığı gibi, okuyanla okumayan da bir değildir. Fark işte oradadır. 25-30 yıl önce köy okullu, öğretmenli iken bugün okulsuzdur, öğretmensizdir, eğitimsizdir. Durum böyle olmakla beraber köylerde kalanlar bir arayışın içindedirler. Çeşitli dallarda yapılmış ve kabul görmüş köy içerikli projeler bunu göstermektedir. Yukarıda da değindiğim gibi, köyde üretimi çeşitlendirme, ürettiğini ticaretleştirme peşindedir. Pazar için üretimin para yaptığını biliyor sanıyorum üretim konusunda, üretimi pazarlama bağlamında fazla da bir sorun yoktur. Zira Türk toplumu tüketici bir toplumdur. Örneğin Kırklareli ürettiğinden çok tüketmektedir. Pazar için fazla bir çeşidi yoktur. Şuraya gelmek istiyorum. Yeni üretim alanları için yeni bilgilere, arayış içinde olanlara yardıma, yeni söylemlere ihtiyaç vardır. Yeni projelerin üretimi Kırklareli kırsalında yeni arayışlara ufuk açacaktır. Sayın Vali Esengül Civelek'in köy ziyaretleri köylüyü yeni girişimler, yeni düşünceler için tetiklemektedir. Donmuş fikir ve düşünceler köyde bir ısınmaya yol açacaktır. Zira gitmediğimiz, görmediğimiz köy bizim değildir. Doğru olan köylü insanla bir diyalog içerisinde olmak, kırsalın yalnızlığını, kenarda tutulmuşluğunu gider- mektir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol