KÖRFEZ SAVAŞI’NDA IRAK'IN SOYULDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Osmanlı Devleti 1918 yılından beri Ortadoğu'da, Arap ülkelerinde yoktur. Çünkü Araplar Birinci Dünya Savaşında İngilizlerle beraber olmuşlar, Hilal'e karşı Haç'ı desteklemişlerdir. İngilizler de Arap Devletlerini bölerek GECEKONDU DEVLETÇİLİKLER meydana getirmişlerdir. Bu süreçte Amerika'nın desteğinde Irak lideri Saddam Hüseyin 8 yıl İran ile savaşmış, daha sonra Kuveyt'i işgal edince Amerika karşısına dikilmiştir. 20-25 yıldan beri Irak Amerika'nın pençesinden kurtulamıyor, bölünmüş olmasına rağmen.
Amerika-Irak Savaşları tarihin ilginç savaşlarındandır. Amerika Irak'a saldırdığında Saddam Hüseyin'in güçlü ordusu 24 saat içinde komutanlarıyla birlikte kaybolmuştur. Savaşın ertesi gününde Irak'ta savaşacak asker, komutan yoktur. Irak'a savaş için gelenler, Irak'ın içinde barınan iş birlikçiler Irak'ı soymaya, Irak'ın genç ve güzel kızlarının peşine düşmüşlerdir. Her savaşta olan daha fazlasıyla Irak'ın başına gelmiş, Irak yağma edilmiş, Irak'ın dokusu, kimyası bozulmuştur. En önemlisi Irak çok kıymetli tarihi ve kültürel eserlerini kaybetmiştir. Savaşın başından beri günümüze kadar Irak'ta 170-180 bin tarihi ve kültürel eserin çalındığı, dış ülkelere kaçırıldığı tahmin edilmektedir. Irak müzelerinde yer alan Mezopotamya, Sümer, Akad eserleri yok olmuştur. Irak'ın yağmalanması dolayısıyla yapılan dökümde Irak'ın mevcut 113 kütüphanesinde bulunan 1494'ü Türkçe olmak üzere toplam 82 bin 258 El Yazması kaybolmuştur. Irak Ulusal Kütüphanesinde bulunan 417 cilt kitapta zarar görmüştür. 18 Şubat 2008 tarihli Cumhuriyet gazetesine bu konuda bir yazı yazmış bulunan Gamze Akdemir binlerce eserin de cadde ve sokaklarda parçalandığını, yere atıldığını, Irak'ın paraları ile eserlerinin yok olup gittiğini yazmıştır.
Amerika Irak'ı maddi ve manevi tüketmiştir. Kuzeyde bir devletin kurulmasına yer vermiştir. Türkiye bu yüzden var olduğunu söylediği Kırmızı Çizgileri'ni Irak'ta kaybetmiştir. Bugün dahi Irak'ta istikrar sağlanmış değildir. Ordusu herhangi bir savaşa, ülkeyi savunmaya hazır görülmemektedir.
Irak'ı 1956 yılında İstanbul'da bir toplantıda Bağdat Müftüsünün kızı, Bağdat Üniversitesinin rektörünün eşi Av. Hayriye El Müftü'den dinlemiştim. O yıllarda Irak Krallıktı. Faysal Kral, Abdülhila Kral olmaya namzet, İngiliz ajanı Nuri El Sait Başbakan'dı...
Albay Kazım henüz darbe yapmamıştı, darbe konuşulmuyordu. Türkiye Başbakan'ı sık sık Irak'a gidiyor, Kral Faysal yatı ile Türkiye'ye geliyor, Boğazda sefa sürüyordu. O zaman da Türkiye'yi 3. Dünya Ülke liderleri ziyaret ediyorlardı. Pakistan Başbakanı Butto, Endonezya Cumhurbaşkanı Sokorna sık sık ülkemize geliyorlardı. İran Şahı Rıza Kraliçe Süreyya ile Türkiye'nin seçkin konukları oluyorlardı. Suriye'de darbeler mizah konusu olmuştu. Suriye Mısır ile bir birleşiyor bir ayrılıyordu. Albay Edip Çiçekli, Hüsnü Zaim, Mısır'da albay Cemal Nasır darbecilerdendi. Mısır'da Kral Faruk'u devirdikten sonra Arap Cumhuriyeti'ni getiren Nasır'dı. Aradabir Mustafa Kemal'e dil uzatıyordu. Kendisini Mustafa Kemal'den büyük görür bir hali vardı. İngilizlerin kontrolündeki Süveyş Kanalını millileştirmesi ona şan ve şöhret sağlamıştı.
Ortadoğu'muz, uzak durulacak bir Coğrafya Bölgesi.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. sedat karacaduralıoğlu 05 Mayıs 2016 Perşembe 21:19:40

    amerika ve ingilizler ilk önce yerel endemik bitki ve tohumların saklandığı müzeye ve depoya saldırıp endemik bitki ve yerel tohumları almışlardır