KEPİRTEPELİLER YENİDEN OKUL KURUYOR

Köy Enstitüsü'nün kapatılışından sonra, onların yerine kurulan "Öğretmen Okulları"nın da kapatılışı…
Köy Enstitüleri'nin sayısı 21 miydi?
Öğretmen Okulları tüm yurda yayılmıştı. Çok sayıdaydı.
En belli başlıları tabi Köy Enstitüleri'nden çevrilenlerdi.
Bunlardan biri Kepirtepe İlköğretmen Okulu idi.
Kepirtepe, başlı başına bir değerdir, başlı başına vazgeçilemeyecek bir kurumdur.
1938'de kurulmuştur. Tüm binalar, o zaman köylerden, elinden çoban sopası bıraktırılarak, önünden sürüsü alınarak, pek çoğa köylerinden yaya çıkıp il merkezlerine kadar yürüyerek gelen on iki, on dört, on beş veya daha ilerlemiş yaşlardaki çocuklar tarafından inşa edilmiştir.
Bu çocuklar hem okumuş, hem okullarını kurmuşlardır.
Bu okullar, köy çocuklarının emeği ve ürünü olan bu kurumlar…
Ne yazık ki, hunharca katledildiler, kapatıldılar, yok edildiler.
O güzelim okullar kapatıldı kapatılalı, ülkemiz garip kaldı.
Nasıl ki Köy Enstitüleri'nin kapatılışı adeta bir vahşet, adeta bir cinayet etkisi yapmışsa, aynı hezimet, aynı vahşet, Öğretmen Okulları'nın kapatılışı ile bir kez daha yaşanmıştır.
Kepirtepe gibi kurumlar, öksüzdür, yetimdir, sahipsizdir, yıkıma terk durumundadır.
Ne zaman Kepirtepe'nin içinden geçsek, ne zaman Anabina'yı görsek, camları kırık, garip, mahzun, dayak yemiş bir öksüz gibidir. Adeta sokağa atılmış, aç ve perişan bırakılmış, sefalete terk edilmiş bir sokak çocuğu gibidir.
1973'te çıkarılan bir yasayla kapatılışına geçilen Öğretmen Okulları, en son mezunlarını 1976 ve kalanları da 1977'de verdikten verdiler.
Yerine "Öğretmen Lisesi" diye, ne idiği belirsiz bir sistem getirildi.
Birkaç yıl "Öğretmen Lilesi" adı altında, adeta toplumu avutucu, aldatıcı bir süreçten sonra nihayet 2014 yılında bütünüyle ortadan kaldırıldı.
Ki bu arada ülkede tam tamına 55 (elli beş) tür lise oluşturulmuştu. Bu çeşitlilik, yıllar içinde 7'ye indirildi.
TEOG diye bişey çıktı ya ortalığa: Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş. Temel eğitim denilen, 8. sınıfa kadarki süre. İlk iki dörtlük süre. Oradan ortaöğretime geçiş, yani lise bölümüne, yani üçüncü dörde geçiş için TEOG sınavı yapılıyor.
TEOG'u kazanamayanlar bir tek İmam Hatip'lere girebiliyor. Buraya girmeyenler, yalnızca Açık Öğretim'e kayıt yaptırabiliyor.
Yani, sınavı kazanamamışsa eğer, bunu hemen İmam Hatipler kapıyor. Kafalarına göre eğitiyor. Bu vatandaş tamamdır. Sözde ya imam olacaktır, ya hatip. Hadi hayırlısı.
Eee! Şimdi?
Şimdi ne olacak?
1996'da Kepirtepeliler Eğitim Vakfı kuruldu. Amacı, devlet eliyle söndürülme, soldurulmak, öldürülmek istenen, amaçlanan "Öğretmen Okulu" aşkını, "Kepirtepelilik" aşkını korumak, muhafaza etmek, canlı tutmaya çabalamak, yaşatmaya uğraşmaktı.
Bunu başardı. Kepirtepelileri, genç yaşlı tüm mezunlarını her yıl haziran ayında Kepirtepe'de topladı, buluşturdu. Çeşitli vesilelerle, çeşitli ortamlarda buluşturup kaynaştırdı.
İyi de…
"Bizde gülüp söyleyelim, sizde yiyip içelim!"le hallolmuyor işler. Gelip geçici heveslerle ve havayî avuntularla çözümlenmiyor. Ne diyor Moğollar? "Bişey yapmalı heeey! Bişey yapmalı!"
Gerçekten, bişeyler yapmalı.
Ne yapılabilir?
Madem ki haldan bilmezler ulu orta vurup kırıyor, kırıp döküyor…
Bişey yapmalı!
Ve…
Kepirtepe Eğitim Vakfı, bir karar aşamasında şimdi: "Yeniden Okul Kurmak."
İşte, bunun için girişimler başlatıldı. Kepirtepeliler, 14 Kasım 2015'te, Tekirdağ'ın Saray ilçesinde toplandılar. Toplanıp, bu konuyu ortaya serdiler, görüşmeye başladılar.
Bu, nasıl oldu derseniz, nasıl oldu diye sorarsanız…
Anlatayım:
Kepirtepeliler Eğitim Vakfı olarak, 14 Kasım 2015 Cumartesi günü Tekirdağ'ın Saray ilçesinde toplantı yapıldı.
Etkinliğe, kendisi de Kepirtepe Öğretmenokulu çıkışlı olan Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban, ev sahipliği yaptı.
Kepirtepeliler Eğitim Vakfı Başkanı Selahattin Gül, olayın sorumluluğunu üstlenerek, koordinesinde titizlik gösterdi.
Toplantıya, İlköğretim Müfettişi Sedat Tonguz, başkanlık etti. Konuşmacılar, Kepirtepe Öğretmen Lisesi'nin bir dönem (2010-2013) müdürlüğünü yürütmüş olan Hüseyin Gürçay, 1981 çıkışlı Tahir Kadem ve 1995 Çıkışlı Tuna Güven'di. Tuna kardeş, Kepir'in sembol ve bayrak isimlerinden Basri Güven'in oğlu.
İlk sözü Tahir Kadem aldı. Dersine iyi hazırlanmış. İyi bir sunum ve slayt gösterisiyle anlatım yaptı.
Tuna Güven dedi ki:
"Hayatta geri gelmeyen iki şey var: 1. Can, 2.Zaman. Mehmet Başaran demişti ki: Gençken enerjimiz vardı, bilgimiz azdı. Şimdi bilgimiz, birikimimiz var, bu sefer de enerjimiz yok.
İşte, bi bu handikabı ortadan kaldırmak için çalışacağız…"
Girişim yapılacak. Tabi ki işin hukuksal ve parasal boyutları var. Bunlar insanların önüne çıkacak.
Parasal yöntem nasıl belirlenebilir?
Şu yöntemlere değinildi:
1. Bir kişiden tüm sermaye: Bu en uzak olasılık. Belki de hiç olmayacak olasılık.
2. Çok kişiden çeşitli tutarlar.
3. Katılan herkesten eşit katılım payı.
4. Katılan herkesten üç tür katılım tutarı: çok, orta, az.
5. Vakfa yapılan bağışlarla bu işi kotarmak.
Hüseyin Gürçay, genel bilgiler ve bilgilendirmeler yaptı.
Önceki Başkan Veli Şenkarabacak ve Kepirtepe'nin yine sembol isimlerinden, Kepirtepe'nin yüzakı insanlarından Hasan Sazcı da toplantıdaydı.
Hasan Sazcı, konuşmacılardan sonra ilk söz alan oldu. Çok uzun yıllar Çanakkale Seramik Fabrikalarının Genel Müdürlüğünü yapan Hasan abi, öylesine tutarlı, öylesine detaylı, öylesine uyarıcı ve kalıcı bir konuşma yaptı ki… "Demek ki, Türkiye'nin en önemli ekonomik kuruluşlarından birinin genel müdürlüğünü yıllardır yapabilmek her babayiğidin harcı değilmiş!" dedirtti.
Sonra yemeğe geçildi.
Gerisini tahmin edersiniz.
Evet, bu iş olacak.
Kepirtepeliler Yeniden Okul Kuracak.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol