KALKINMADA EĞİTİM ÖNCELİK TAŞIR (4)

Bunun sebebini araştıran Paris Siyasal Bilgiler Fakültesi Prof. Georges Balender Ekonomik kalkınmasını tamamlayamamış memleket halklarının eğitimden mahrum olduğu sonucuna varmıştır. Ve bu cümleden Türkiye nüfusunun %65-70'inin, Belçika Kongusu Halkı’nın %65, Mısır %80, Madagaskar %70, Bolivya %70, Brezilya %55, Peru %55, Guatemala %75, Kore %65, Suriye %75, Tunus %80, Pakistan %85, Hindistan %85, Afganistan %95, Arabistan halkının %85'inin eğitimden geçmediği zikrediyor. Binaenaleyh bu milletler ekonomik kalkınmalarını yapamamaktadırlar. Ama halkının %95'i okumuş olan bir İsrail, %98 okumuş bir Japonya, %97 okumuş bir Amerika, Yeni Zelanda, Almanya, İngiltere, Fransa, İsveç, Norveç, Belçika, Hollanda ekonomik kalkınmalarını tamamlamış milletler olarak zikredilmiştir. Biz bunun daha iyi anlaşılması için Japonya'yı örnek göstermek istiyoruz.
Kalkınmada esas, bilgiyi işyerine, müstahsilin ayağına götürmek ve bunun içinde teşkilatlanmak gerekir. Tarımda, sanayide ve diğer faaliyet kollarında verimin artması işçinin teknik bilgi seviyesinin yükselmesine bağlıdır. Mesela teknik bilgiyi müstahsilin ayağına, işyerine götürmekle verimde sağlanabilecek büyük artışın en güzel örneğini Japonya vermiştir.
Bu memleket ekonomik kalkınma mucizesini yaratabilmek için 1858 yılında büyük Devrim hareketine girişti ve eğitim yolu ile içtimai bünyesini değiştirmeyi başardı. Artık milyonlarca küçük müstahsilin çalıştığı tarım kesiminde verimi Teknik Bilgi yayma servislerinin çalışması sayesinde kısa bir süre içinde arttırabilmiş ve nüfus artışı meselesini kolaylıkla çözümlemiştir.
Bugün ABD’de ziraatte verimin sanayi ile atbaşı gidişinin başlıca sebebi Teknik Bilginin yayılması için sarf edilen gayrettir. Amerika’da her 700 zirai nüfusa bir Teknik Bilgi yayma elemanı düşmektedir.
Japonya'nın tabii kaynakları çok cılız ve nüfusu kalabalık olmasına rağmen fert başına milli gelirini 300 dolara yaklaştırması eğitimden geçmiş zekânın yeni imkânlar yarattığının açık ve kesin delilidir. Tabii milli gelirin artışı kadar, milli gelirin dağılış tarzının eğitimin gelişmesiyle sıkı sıkıya ilgisi olduğu bilmek lazımdır.
Birleşmiş milletlerin geri kalmış ülkelerle ilgili olarak yayınladığı bir rapora göre okuma yazma bilmeyenlerin nispeti % de bir ile 20 arasında olan milletlerin ekonomik kalkınmalarından milli gelir olarak fert başına 300 doların üstünde düştüğü buna karşılık okuma yazma bilmeyenlerin oranı %20 den yukarı olan milletlerde milli gelirden fert başına 300 dolardan aşağı düştüğü zikredilmiştir. Mesela okuma yazma oranı %97 olan Amerika da milli gelirden fert başına 1870 dolar düşmektedir. Bu İsviçre de 1010, İsveç'te 950, Lüksenburg'ta 890, Belçika'da 800, İngiltere'de 780, Fransa'da 765'tir. Fakat buna karşılık halkının %85 'i okuma yazma bilmeyen Hindistan'da milli gelirden fert başına 60 dolar düşmektedir. %65'i okuma yazma bilmeyen Kore'de milli gelirden fert başına 70 dolar, Tayland ta 80, Birmanya da 50 dolar düşmektedir.
Görülüyor ki bir memleketin kalkınması ham madde kaynaklarının zenginliğine dayanmamaktadır. Bir memleketin ekonomik kalkınması o memleket halkının eğitilmesine bağlı görünmektedir. Esasen geri kalmış ve kalkınmış herhangi bir memleketin hayat seviyesini yükseltmek için mevcut insan gücünü, makine ve teçhizat, sermaye, ham madde kaynaklarını ve enerji merkezlerini mümkün olan en fazla istihsali sağlayacak şekilde kullanmanın yollarını bulmak yine eğitime bağlı bir iştir.
(Devamı var...)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol