"KADINLAR GÜNÜ" KUTLU OLSUN!

Her yıl "8 MART"ta kutlanan "Dünya Kadınlar/Emekçi Kadınlar Günü", ilk kez 1921 yılında ve Moskova'da kutlanmıştır. Toplumun en az yarısını ilgilendiren bu önemli günün adına, "Dünya Kadınlar ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü" dersek, ne değişir? Aslında, emekçi olmayan kadın yoktur. Sadece bunun ya farkında değildir, ya da 'emekçiliği' kendine yakıştıramayan kibirli duygulara sahiptir. Sonuçta; hepsi de kadındır, kadınlığın ötesinde insan olarak saygıyı hak etmektedir.
Ayrıca, bu günün anısı olarak kaynaklandığı olay hatırlanacak olursa, "kutlama" yerine "anma" demenin daha yerinde olacağını düşünüyorum. "Kutlama" ya da "anma", ister çok görkemli, ister çok kapsamlı, isterse çok anlamlı olsun, önemli olan söylenenlere paralel bir yaşam anlayışı ve algı motivasyonunu kişisel ve toplumsal hayatımızda içselleştirebilmektir.
Son yıllardaki kadına yönelik davranışlardaki bağnazlık ve ilkellik gösteriyor ki; toplumsal gerçeklilik, anma ya da kutlamalardaki övgülerle uzaktan yakından ilgisi alakası yok. Bu da, insanların genellikle başvurduğu iki yüzlü davranışların belgesel kanıtlarıdır.
Halbuki, dünyada ve ülkemizde sayısız örneğine tanık olduğumuz, kadınların öncülük ettiği birçok girişimin başarısından öte, verdiği mutluluk şunu işaret etmektedir:
'Toplumların uğruna bedeller ödediği barış, adalet, özgürlük ve demokrasi kadınların sayesinde gelecektir. Bunun daha da ileri aşaması, inandığım gelecek, dünyanın kurtuluşu kadınların ellerindedir.'
'8 Mart Dünya Kadınlar Günü' ilk kez ü1kemizde, 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın, ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya devam ediliyor.
Kadınlar bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de 8 Mart'ta eşitlik, özgürlükçü, cinsiyet ayrımı olmaksızın bir yaşam koşulları istiyorlar. Sizde annenize, ablanıza, eşinize ve sevgilinize bu özel günü hatırladığınızı göstermek için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sözleri, resimli mesajları ile ilgili cümleler atarak mutlu olmalarını sağlayabilirsiniz.
İşte size, bugüne kadar sıkça kullanılan "Dünya Emekçi Kadınlar Günü"e ait mesajlardan bir bölüm sunuyorum.
-Bütün kadınların eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum.
-Kadınlar; insanlığın devamı için olmazsa olmazdır. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır.
-Aile dokusunun temelini teşkil eden, doğumumuzdan ölene dek bizi karşılıksız seven, şefkatin, fedakârlığın, sabrın ve özverinin sembolü olan kadınlarımızdır.
-Kadın sadece bir anne değil; öğretmen, psikolog, danışman ve anlatmakla bitmeyecek daha birçok rol üstlenmektedir. Kadınlarımız sadece evin içinde değil iş ve toplumsal hayatımızda da çok önemli bir role sahiptir.
-Emek veren, acı çeken, özlem duyan, hakkını savunan tüm kadınların günü kutlu olsun.
-Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın; emekçi kadınlar günün kutlu olsun.
Vb. vb. vb.
EŞ ONAYI OLMADAN EVE KONULAN İPOTEK GEÇERSİZ!
Yargıtay; 'Önemli olan aile birliğinin devamı, aile konutu haczedilemez!' dedi.
Bursa'da bir vatandaş, bankadan aldığı kredinin teminatı olarak, ailesiyle oturduğu tapusu kendi üzerine olan evini ipotek ettirdi. Ancak, kredi borcunu ödeyemeyince banka, ev için icra takibi başlattı. Borçlu vatandaşın karısı durumu öğrenince "ipotek edilen evin aile konutu" olduğunu belirtip, banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle dava açtı. Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı reddetti. Yerel mahkeme kararında, "ev sahibinin birden fazla taşınmazının olduğu, davalı bankanın 'söz konusu evin aile konutu olduğunu bildiğinin' kanıtlanamadığı" belirtildi.
Medeni kanun dayanak;
Borçlu vatandaşın karısı kararı temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bu konuda yeni bir uygulamaya geçtiği belirtildi. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" diyen 194. maddesine vurgu yapılarak, şu ifadeler kullanıldı: "Bu hüküm, 'aile konutu' şerhi konulmuş olmasa da, eşlerin birlikte yaşadıkları konut üzerinde tek başına fiili ehliyetlerini sınırlandırıyor. Tapuya 'aile konutu' şerhi düşülmemiş olsa bile, o konut aile konutu özelliği taşır."
Eşin onayı ispat edilemedi;
Türk Medeni Kanunu gereği bazı hukuksal işlemlerin eşin rızasına bağlı olduğu ve bununla "aile birliğinin korunmasının amaçlandığı" kaydedilen Yargıtay kararında şöyle denildi: "Aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi 'tek başına' bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir. Her ne kadar ipotek, doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin kötü niyetli ve muvazaalı işlemleriyle aile konutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işleminde diğer eşin açık rızası şarttır. Yapılan soruşturmada, dava konusu taşınmazın davacı ve eşinin aile konutu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı banka, bu işlem sırasında davacı kadının işleme açık izin verdiğini kesin olarak ispat edememiştir. Bu çerçevede, eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin (ipoteğin) geçerli olduğunu kabul etmek imkânsızdır."
KİRA GELİRİ OLANLAR, AMAN DİKKATLİ OLUN!
Bilindiği gibi; kira geliri elde edenler, bu kira gelirlerini 2015 yılı için 3.600 TL'yi geçmesi halinde 2016 mart ayı içerisinde beyan etmek zorundadırlar. Ancak, aşağıdaki kimseler kira gelirleri açısından beyanname vermek zorunda değildir. Sakın ola ki, unutup yada ihmal edip zorunluluğunuz varsa beyanname vermezlik yapmayın, vergisi bir yana cezasının 'hatırı sayılır' olduğu söyleniyor.
1) Elde edilmeyen kira gelirleri için GMSİ beyannamesi verilmez.
2) Elde edilmeyen işyeri veya konut kira gelirleri açısında da beyanname verilmez.
3) 3600 TL ve altında kalan konut kira gelirleri için kira GMSİ beyannamesi verilmez.
4) Tevkifata ve istisnaya konu olmayan GMSİ gelirlerinde 2015 yılı için 1500 TL'yi aşmayan gelirin elde edilmesi halinde kira GMSİ beyannamesi verilmeyecektir. Örneğin; bir işyerinde basit usulde vergilendirilen kiracı tarafından mal sahibine ödenen kira gelirleri. Bir konuta karı ve kocanın ortak sahip olmaları halinde istisna tutarı olan 3600 TL her birey için ayrı ayrı dikkate alınır.
5) Konutların maliki tarafından eş ve çocukları veya anne ve babasının ikametgahına tahsis edilmesi halinde ise yine kira GMSİ beyannamesi verilmesi söz konusu değildir.
6) İşyeri kira geliri elde edenler açısından 2015 yılında elde edilen kira gelirlerinin 29000 TL'nin altında kalması halinde mülk sahibi tarafından yıllık GMSİ beyannamesi verilmez.
7) Para faizsiz işyeri veya konut kirasız yöntemine göre başkalarının kullanımına terk edilen işyeri veya konutlarda emsal bedel üzerinden kira beyanı zorunludur.
8) Kiracılar tarafından işyerinin bakımı amacıyla bedelsiz olarak kiracılara emanet edilen konut veya işyerleri için ise, kira geliri tahsil edilmeyeceği için bu gibi yerlerde de mülk sahipleri tarafından kira geliri beyanı yapılmayacaktır. Ancak, kiracı tarafından gayrimenkulün genişletilmesi veya ekonomik değerini sürekli bir şekilde arttırıcı mahiyette yapılan ilave katkılar nedeniyle kiracının bu konutu tahliye etmesi sırasında mülk sahibi açısından bu değerler "tahsilat" hükmündedir.
9) Gelecek yıllara ait peşin olarak tahsil olunan kiralar ilgili bulundukları yılların tahsilatı sayılır.
10) Geçmiş yıllarla ilgili tahsil edilen kira gelirleri tahsil edildikleri yılın kira geliri olarak mal edilerek o yılı izleyen ertesi yılın mart ayında kira GMSİ beyannamesi verilir.
11) Kira olarak doğan bir alacağın bir başka şahsa temliki halinde bu temlik edilen tutar mülk sahibi açısından tahsilat sayılır.
12) Kira gelirlerinin beyanı kağıt beyanname biçiminde vergi dairesine elden verilebilir (örnek form no:1954-j) veya elektronik olarak mali müşavir veya muhasebeciler tarafından vergi dairesine yollanır. Yaşlı insanlar ve 65 yaşını dolduranlar açısından vergi dairesine bildirmek kaydıyla randevu sistemi ile beyanname vergi dairesi tarafından doldurulabilir. Bunun için vergi dairesinden bu konu önceden randevu alınması gerekir.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol